Jefferson keane translate Spanish
35 parallel translation
Ve verdiği karar Jefferson Keane'in - ki hiç bilmediği bir insan, asla tanışmayacağı bir insan - öldürülmeliydi.
Y decidió que Jefferson Keane un hombre a quien no conoce, y nunca conocerá debe ser ejecutado.
Jefferson Keane son 34 yıl içerisinde bu eyaletçe infaz edilmiş ilk kişi olacak.
Jefferson Keane será el primer ejecutado en este estado en 34 años.
Jefferson Keane bir ilk çünkü siyah ve genç.
Es el primero porque es negro y joven.
Jefferson Keane'in dava dosyasının bir kopyasını istiyorum.
Quisiera una copia de la trascripción del juicio de Keane.
Efendim... Acaba hiç... Jefferson Keane'e komplo kurulduğuyla ilgili bir şey duydunuz mu?
Señor, ¿ oyó que a Keane le tendieron una trampa?
Jefferson Keane'i kurtararak onları geri kazanabileceğimi sanıyordum.
Y creí que podría volver a tenerlas salvando a Jefferson Keane.
Oh, bu din değiştirdikten sonra Jefferson Keane'in kendisine seçtiği isim.
- Desde la conversión Jefferson Keane eligió llamarse así.
Jefferson Keane yarın hapishanede öldürülecek.
Jefferson Keane morirá mañana en esta prisión.
Jefferson Keane'in kız kardeşinde böbrek yetmezliği varmış.
La hermana de Keane, falla renal.
Yani kardinalle aran gergin olduğu için Jefferson Keane'in kız kardeşi ölmeli.
¿ La hermana de Keane morirá porque tú y el cardenal pelearon?
Vali James Devlin, içlerinde Sheik Zahir Farrah ve Francis Kardinal Abgott'unda bulunduğu kimi dini liderlerin baskısıyla, Oswald Maksimum Güvenlikli Cezaevinde bulunan ve başka bir mahkûmu öldürmekten idam cezasına çarptırılan
El gobernador, presionado por líderes religiosos aplazará 30 días la ejecución de Jefferson Keane el condenado de matar a otro recluso en la Cárcel Oswald.
Jefferson Keane'in infazını 30 gün erteledi. Keane hasta olan kız kardeşine böbreğini bağışlayacak.
Keane donará un riñón a su hermana enferma.
Çıkar sağlamaya çalışıyormuş gibi görünmek istemem ama, fazladan bir ele ihtiyaç duyarsanız, sizin için Jefferson Keane'in icabına bakarım.
No quiero ser insistente, pero si necesita ayuda... Vamos, me encargué de Jefferson Keane por usted.
Sıradaki hamle Jefferson Keane'in.
- Sigue Jefferson Keane.
İki, Jefferson Keane'in yargılanmasını istiyorum.
Dos, quiero que ese Jefferson Keane vaya a juicio.
Ortolani'yi yok etmesini birisi söylemiştir, ama kim olduğunu bilmiyoruz.
Alguien le dijo que matara a Ortolani, pero no sabe quién. - Creo que fue Jefferson Keane.
Said hakkında, Jefferson Keane'in ölümünden o sorumlu.
- ¿ De qué? Se trata de Said. Él es responsable por la muerte de Jefferson Keane.
Jefferson Keane, eski hikâye.
¿ Jefferson Keane? Historia antigua, nene.
Seninkilerle bizimkiler arasındaki düşmanlığın, Jefferson Keane olayının soğumasıyla, geçmişte kalmasını diliyorum.
La hostilidad entre tus chicos y nosotros con Jefferson Keane muerto, quisiera dejarla en el pasado.
Jefferson Keane'in ölümünü, kabullendiği ölümünü seyrettin.
Viste a Jefferson Keane morir dichoso.
Paul Markstrom, Jefferson Keane.
Paul Markstrom, Jefferson Keane.
Mahkûm No : 97K186, Jefferson Keane.
Prisionero número 97K186 Jefferson Keane.
Aynı zamanda bu Jefferson Keane'e bir ödül gibi olur ki, bunu hak etmek için hiçbir şey yapmadı.
O verse como un premio a Jefferson Keane quien, por lo que sé, no hizo nada para merecerlo.
- Jefferson Keane ve adı her ne ise...
Jefferson Keane y no sé quién...
Jefferson Keane'in evlenmesine izin vereceğim.
Decidí dejar que Jefferson Keane se case.
Bana neden Jefferson Keane'nin kız arkadaşının hamile olduğunu söylemedin?
¿ Por qué no dijiste que la novia de Keane está embarazada?
- Jefferson Keane ve ekibi yaptı.
Jefferson Keane y su grupo.
Jefferson Keane.
Jefferson Keane...
Siktir, tam idam cezası sırasında Jefferson Keane'e yardım ettin.
Demonios, ayudaron a Jefferson Keane a ir directo hacia su inyección letal.
Jefferson Keane sana meydan okumaya gelmişti.
Jefferson Keane había venido a desafiarte.
Jefferson Keane'in olduğu bölüm, idama gidişi ve böbreğini kardeşine vermesi beni gerçekten etkiledi.
La sección de Jefferson Keane, que estaba condenado a muerte y le donó el riñón a su hermana realmente me tocó.
Jefferson Keane, Şair, Adebisi.
Jefferson Keane, Poeta, Adebisi.
Jefferson'u gladyatör alanına Schibetta mı gönderdi?
¿ Schibetta mandó a Keane de gladiador?
Jefferson Keane, Dino'nun öldürülme emrini verdi.
Jefferson Keane ordenó el asesinato de Dino.
Benim tahminim Jefferson Keane.
- Keane, sí.