Juli translate Spanish
117 parallel translation
Juli!
¡ Julia!
Ray 3 saatini onu kusursuzlaştırmak için harcıyor. ve yanındaki Juli Andrews kılıklı da yarın kesecekmiş gibi yapacak, 20 dakika boyunca.
Ray se pasa tres horas haciendo un corte perfecto, y mañana la nena finge hacerlo en veinte minutos.
Juli'ye bahsediyordum. Beni dinleyen tek kişi o.
Yo le estaba contando a Julián, él es el único que me escucha.
Juli? giyin ve çık dışarı.
Julián, vos vestite y andate.
Bunun kısa cevabı evet, Juli- -
- La respuesta corta es sí, Julia- -
Juli ve şu parti hakkındaki sabahki konuşma.. - Mm-hmm?
Ese asunto de Julie y la fiesta esta mañana gracias por apoyarme.
Anlayış göstermen lazım çok uzun zamandır sadece Juli ve ben vardım ve tüm kararlarımı tek başıma verdim.
Tienes que entenderlo, durante mucho tiempo hemos sido sólo Julie y yo y he tomado todas mis decisiones sola.
Alışveriş merkezinde arkadaşım Juli'yle buluşacağım.
He quedado con mi amiga Julie para ir al centro comercial.
- İyi şanslar.
- Juli, mucha suerte.
Hadi, Julien!
¡ Vamos, Juli!
Julie, boyadığı maketleri gördün mü?
Juli, has visto los recortes que ha pintado.
* Ve işte Juli'nin son sözleri
And here's the last words Y en sus últimas palabras Julie said...
Tek istediğim Juli Baker'ın beni rahat bırakmasıydı.
Todo lo que quería era que Juli Baker me dejara en paz.
- Selam, adım Juli Baker.
- Hola, soy Juli Baker.
Bryce ve Juli bir ağaçta oturuyorlar
# Bryce y Juli sentados en un árbol #
Bu planın ihtişamını anlamak için Juli'nin Sherry Stalls'dan nefret ettiğini bilmelisiniz ki sebebini hiç anlamadım.
Para apreciar la brillantez de este plan tienen que entender que Juli odia a Sherry Stalls aunque no sabía por qué.
Planıma göre Sherry'le yemek yiyip beraber dolaşacaktık ve eninde sonunda Juli ilgisini kaybedecekti.
La idea era que Sherry comiera conmigo tal vez camináramos juntos esperando que Juli perdiera el interés.
Juli bu haberi duyunca yine beni dikizlemeye başladı.
Le llegó el chisme a Juli, y pronto volvió con ojos soñadores.
- Selam, Juli.
- Hola, Juli.
Ta ki Juli yerel gazetede çıkana kadar.
Esto, hasta que Juli salió en el periódico local.
Bana arkadaşın Juli Baker'ı anlat.
Cuéntame de tu amiga Juli Baker.
Juli benim arkadaşım değil.
Juli. No es precisamente mi amiga.
Juli, sekizinci sınıf dehası olduğu için Mayfield Times'a çıkmamıştı.
Juli Baker no acabó en el Mayfield Times por ser una Einstein precoz.
Juli Baker ve o salak çınar ağacı.
Juli Baker y ese estúpido sicomoro.
Juli Baker'la bir ağaca tırmanmak.
Subir a un árbol con Juli Baker.
Bryce ve Juli bir ağaçta oturuyorlar.
Bryce y Juli sentados en un árbol.
O bahçe babamı sinirlendirse bile ağaçtaki Juli Baker bizi daha da sinirlendiriyordu.
Y tan molesto como se le hacía el jardín a papá no era nada comparado con Juli Baker en ese árbol.
- Juli çıldırmıştı.
- Juli estaba histérica.
Juli'yi tanıman lazım.
Tendrías que conocer a Juli.
Juli Baker hakkında başka bir şey öğrenmeme gerek varmış gibi.
Como si necesitara saber más sobre Juli Baker.
Ertesi gün Juli otobüs durağında değildi.
Juli no estaba en la parada del camión la mañana siguiente.
Juli Baker onu özlediğimi sanmamalıydı.
Juli Baker pensando que la extraño.
Juli?
¿ Juli?
Juli'nin kardeşleri Matt ve Mark'la bir gruptaydı.
Él y los hermanos de Juli, Matt y Mark, formaron un grupo.
Klasik bir Juli Baker anıydı.
Era un clásico de Juli Baker.
Ben maketten bir yanardağ patlaması yapmıştım ama herkes sıkıcı yumurtalardan çıkan sıkıcı civcivlerine baktı.
Digo, yo tenía un volcán eruptivo en acción en vivo y todos querían ver los tediosos pollos de Juli saliendo de tontos cascarones.
Juli'nin o yumurtaları getirmesi çok nazikçeydi.
Creo que fue amable de Juli traernos los huevos.
Bryce, neden Juli'ye sormuyorsun?
Bryce, mejor pregúntale a Juli.
Garrett'ın horoz uzmanlığı Juli Baker'dan kaçınma planımızın temel öğesiydi.
Como Garrett sabía de gallos pudimos fraguar el plan para evitar el contacto con Juli Baker.
- Juli.
- Juli.
Juli Baker'a bağlantısı olan hiç bir şeyi asla yemeyecektim.
Nunca iba a comer algo que tuviera algo que ver con Juli Baker.
- Juli'ye geri mi verelim?
- ¿ Regresarlos? ¿ A Juli?
Böylece Juli Baker'la olan çatışmamdaki kara bir defter daha başarıyla kapanmıştı.
Y así evité exitosamente otro encuentro cercano con la muerte en mi saga con Juli Baker.
Her sabah gözüm Julie'de olurdu ve geldiğini görünce, kapımı çalmadan hemen açardım.
Cada mañana estaba pendiente de Juli y si venía, abría la puerta antes de que tocara.
Bu yılki ödülümüzü Juli Baker kazandı harika projesi "Tavuğun Doğumu" için.
Este año el primer premio es para Juli Baker por su maravilloso proyecto : "Nace un pollo".
Kapıyı açıp "Sağ ol Juli. Okulda görüşürüz" demek için.
Esperaba abrir la puerta y decir, " Gracias, Juli.
Sağ ol, Juli.
Gracias, Juli.
Selam, Juli.
Juli.
Şey, Juli, arka bahçene bir baksana.
Bueno, Juli, mira tu jardín trasero.
Juli!
¡ Julita!
The Simpsons Sezon 18 Bölüm 15 Yaşlı Romeo ve Juli-öeh Çeviri :
Los Simpsons 18x15 "Rome-old and Juli-eh"