Kacirmak translate Spanish
29 parallel translation
zaten butun bu zehiri kacirmak istemezdi, domuz pisligi
No me perdería toda esa ponzoña.
Aslinda, Claire'in bebegini kacirmak icin bir hedef saptirmaydi. Sana guvenmedigim icin beni affediver.
De hecho, era una distracción para secuestrar al bebé de Claire así que discúlpame por no confiar en ti.
Kiz kacirmak onlarin kaninda var
Su familia es especialista en fugarse con las chicas
Paramount pratikte ilk oskarini gostermeyi kabul ettigine emin olmak icin onu kacirmak zorunda kaldi.
La Paramount casi lo ha secuestrado para asegurarse de que aparezca cuando le den el primer Óscar.
Herifler uyusturucu kacirmak icin cok fena yontem bulmuslar, adamim.
Sí, es una maldita buena manera de contrabandear y distribuir un producto, hombre.
Oncelikle bizi bu cehennem cukuruna indirdiginizde sadece bir adamin olumunu seyrettik ve simdi de multecileri mi kacirmak istiyorsunuz?
Primero nos aterrizas en este agujero del infierno para ver morir a un hombre, ¿ y ahora quieres hacer contrabando de refugiados?
Ah... boyle degerli bir baba-ogul vaktini kacirmak cok yazik olur.
Sería una pena desperdiciar este precioso momento padre e hijo.
- Bizi buradan kacirmak istiyorlar.
- Quieren echarnos de aquí.
Korkarim bu dogumu kacirmak zorunda kalacaksin.
Me temo que es una entrega Se le va a tener que perder.
Hicbir seyi kacirmak istemiyordum.
No me quiero perder nada.
Bir ani bile kacirmak istemezsiniz.
No quieres perderte de nada.
Biri çok zahmete girmis davetli misafirleri kaçïrmak için.
Alguien ha trabajado para hacer recepción de invitados no tan buena.
Hiçbir seyi kaçïrmak istemiyorum.
No quiero perderme nada.
O eglenceyi kaçïrmak istemiyorum.
Quisiera aprovechar la ocasión.
Birisini kaçirmak Arbal'in tarzi degildir.
Arbal no es del tipo que intenta secuestrar a cualquiera.
Aslinda, "kaçirmak" kelimesini kullandi.
Es más, mencionó la palabra "frenética".
herkesi kaçirmak?
¿ Se fueron todos?
Ama Maria'yi neden kaçirmak istesinler?
¿ Pero por qué quisieron secuestrar a Maria?
Aklimi kaçirmak üzereyim.
Estoy volviéndome loco.
Burada bir mevzuun ortasindayiz ve ben konuyu kaçirmak istemiyorum.
Estamos hablando de algo y no quiero perder el hilo.
O kadinla olan seansini kaçirmak istemedigin için...
¿ Porque no podías perderte una sesión con esta chica?
Ben de o yüzden bir dahaki geçisini kaçirmak istemiyorum.
Y quiero asegurarme que nunca, nunca me pierda al cometa Halley.
Ve HIrvatistan'da, insanlar onun almak istedigi yeri terk etmediklerinde... -... onlarI kaçIrmak için mafyayI gönderdi.
Y en Croacia, si la gente no quería irse de la tierra que ella quería comprar enviaba matones para que los sacaran..
Agzindan bir sey kaçirmak üzereydin, degil mi?
No estarás pensando en darles un chivatazo ¿ verdad?
Onu elimden kaçirmak istemiyorum.
No voy a perderle ahora.
Hemen hemen bütün hayatım KAÇİRMAK, HİLE, garibanlar.
Mentí, engañé, robé... ¡ mucho de todo en mi vida entera!
Bugünkü ihaleyi kaçirmak istemiyorum.
Voy a perder la subasta.
Kral I. Tommen'in yükselmesini ayarlamak Sansa'yi kaçirmak, buraya sag salim getirmek...
Por tener que organizar la coronación del rey Tommen I, por tener que liberar a Sansa, y por traerla aquí con vida.
En önemli süphelini elinden kaçirmak..
Para perder el principal sospechoso,