English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kapalıyız

Kapalıyız translate Spanish

1,259 parallel translation
Kapalıyız
"Cerrado"
Pardon, kapalıyız.
Lo siento, está cerrado.
Kapalıyız dedim.
He dicho que está cerrado.
Jerry, nörolojik travmaya kapalıyız.
Jerry, no admitiremos traumas de neuro.
Üzgünüm, kapalıyız!
¡ Lo siento, está cerrado!
Kapalıyız.
¡ ESTÁ CERRRRADO!
- Kapalıyız.
- Está cerrado.
Kapalıyız.
Hemos cerrado. Eh-eh.
Kapalıyız.
Ya cerramos.
- Alo, üzgünüm efendim kapalıyız.
Lo siento, señor. Ya hemos cerrado...
Kapalıyız...
Estamos cerrados.
Kapalıyız, tamam mı?
Estamos cerrados.
- Kapalıyız!
- está cerrado
- Kapalıyız.
Cerramos.
Pekala, kapalıyız. Bir süreliğine kapalıyız.
Bueno, nosotras eramos bastante unidas, durante un tiempo.
Geceleri kapalıyız. Lütfen tekrar arayın.
Estamos cerrados por la noche, por favor, llame...
Üzgünüm, kapalıyız!
¡ Está cerrado!
Özür dilerim kapalıyız.
Está cerrado.
- Kapalıyız de - Kapalıyız!
- Probablemente no les interese.
Kapalıyız! Çık dışarı!
¡ Estamos cerrados!
- Kapalıyız de
- Estamos cerrados.
- Kapalıyız!
- ¡ Estamos cerrados!
Kapalıyız.
- Estamos cerrados.
Travmalara kapalıyız şu anda.
He cerrado trauma en urgencias.
Kapalıyız!
¡ Está cerrado!
Kapalıyız.
Amigos, ya cerramos.
Birinci rounda kadar kapalıyız.
... casi iniciado el primer asalto...
Öğleden sonraya kadar kapalıyız.
Está tarde está cerrado.
Kapalıyız.
Està cerrado.
Şu anda kapalıyız.
Estamos cerrados ahora.
Kapalıyız, sert çocuklar!
¡ Estamos cerrados, thoddoes!
Yani öğle yoğunluğu bitti ve akşama kadar kapalısınız, değil mi?
El turno de la comida acaba ahora y cierras hasta la cena, ¿ verdad?
O zamana kadar, Yıldız Geçidi kapalıdır.
Por ahora, el Stargate está cerrado.
Sanırım onu odasında kapalı tutmalıyız Vyus'luların tıbbi krizi geçene kadar.
Sería buena idea mantenerla en su habitación hasta que resolvamos la crisis médica de Vyans.
Üzgünüz, Kapalıyız. Üzgünüz, Açığız.
"Disculpe, Está Cerrado Disculpe, Está Abierto"
İyi karakterli kız, taş gibi vücutlu, fazla sürtükleşmeden isteklerini yerine getiren ve çenesini kapalı tutan kızdır.
Una tía con una gran personalidad debe tener un buen cuerpo... satisfacer cualquier deseo sexual sin ser demasiado guarra... y mantener la puta boca cerrada.
İşte bu yüzden gözlerinizi açıp ağızlarınızı kapalı tutacaksınız.
Por eso mantendrán sus ojos abiertos y sus bocas cerradas.
Artık güneşe bakmıyoruz. Artık gözlerimiz kapalı, ve kollarımız açık. Ilık bir gün ışığıyla.
Ahora no miramos al sol, en vez de eso abrimos los brazos... y disfrutamos del calor del sol.
- Kapalıyız!
Está cerrado.
Şimdiye dek ağzımı kapalı tuttuğum için hepimiz hâlâ buradayız! Bütün gün ; öyledir "efendi", böyledir "efendi" diyorum ki konuşmayayım!
Seguimos vivos porque me he controlado, y repito Sensei, Sensei, por no decir otra cosa.
Ve işyerinde, kapalı kapılar ardında, karısıyla görüştüğün için o sana kızıyordu.
¿ Y en el trabajo? Esas sesiones detrás de puertas cerradas él estaba enojado contigo por ver a su mujer.
Şey, hiç silahımız yok, DRD'ler kapalı, ve D'argo ya da Aeryn'i bizden yana döndürmenin bir yolunu bulmamız lazım.
Bueno... no tenemos armas... Los DRDs están desconectados, y tenemos que buscar una forma de volver a D'argo o Aeryn de nuestro lado
Onu kapalı bir mekana almalıyız ki, gaz bombamız az da olsa işe yarasın!
¡ Tenemos que conseguir confinarla en un lugar donde la granada de gas pueda trabajar bien!
Metrodayken bir yandan, çantanızı, ceplerinizi ve ceketinizin önünüzü kapalı tutarsınız.
La mitad del trayecto te preocupas de tener el bolso y los bolsillos cerrados y la chaqueta abrochada.
Arabamızı hızlı, bankalarımızı kapalı severiz.
Nos gustan los autos veloces y los bancos cerrados. Está bien.
Evde kapalı kaldığınız günlerden sonra zayıf ve solgun görünüyorsunuz.
Lleváis tiempo encerrado, parecéis débil y enfermo.
Bu kız ilişkiye kapalı alan. Öyle ve öyle kalacak.
La chica no ha tenido sexo Siempre ha estado asi y siempre estara
Tek yapmamız gereken o deponun kapısının kapalı olduğundan emin olmak ve sonrasında zenginiz.
Hay que asegurarnos que la puerta del almacén esté cerrada y nos volveremos millonarios.
Güneş ve denizin doğal şifasının yanında... kapalı yüzme havuzumuzu, jimnastik salonumuzu, sıcak yağ terapimizi ve saunamızı da kullanacaksınız. Her gün çivi gibi egzersiz ve elbette katı perhiz.
Combinaremos las bondades naturales del mar y del sol... con nuestra piscina cubierta,... el gimnasio, una terapia de aceite caliente y sauna, un ligero ejercicio diario y, naturalmente, una dieta estricta.
ve ürkütücü olan şey, baktığımda bu değiş tokuş geleneksel kapalı gelişmenin bütün bilinen yararlarını da kapsıyordu büyük bağımsız p2p eleştirisi işte tek bu avantaj yüzündendi aslında galipmiş gibi göründü iyi sonuçlar alıyorsunuz gibi göründü
Y lo más sorprendente era que entre más lo miraba, más parecía que superaba todas las supuestas ventajas del desarrollo convencional cerrado, por esa simple ventaja de revisión masiva de colegas independientes realmente parecía ganar, realmente parecía darte buenos resultados.
Çok değişti.Ortaokula başladığından beri arsız ve tam bir kapalı kutu.
El ha cambiado. Desde que entró en la secundaria se ha vuelto reservado y callado y se encierra en su habitacion.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]