Karışma translate Spanish
2,697 parallel translation
Sen karışma!
¡ Métete en tus asuntos!
- Karışma, ahbap.
No interfieras... amigo.
Sana bu işe karışma demiştim.
Te pedí que no interfirieras.
Karışma, Morgan.
Retírese, Morgan.
Karışma, Morgan.
Tranquilízate, Morgan. Ella está al cargo.
medikal yeteneklerine güvenin olması için karışma buna.
- Disculpa por tener confianza en tus habilidades medicas. - Deja de meterte...
"Senin işin değil, Dexter." "Karışma, Dexter."
"Este no es tu problema, Dexter." "No te involucres, Dexter."
Sadece sıradan bir sivilsiniz. Çaresiz ve aciz. Bu davaya hiç bir şekilde karışma yetkisi olmayan.
Solamente sois unos simples civiles, indefensos e impotentes, sin ninguna autoridad para haceros partícipes de este caso en ninguna forma.
- Bu işe karışma!
- ¡ Vete de aquí!
Sen karışma!
¡ Tú cállate!
Sen buna karışma "Şeytan Boynuzu".
No te metas en esto, cuernos de diablo.
Bu işe karışma, Merlin.
Mantente al margen, Merlin.
- Ve kavgaya karışma.
- Y deja de meterte en peleas.
Bu işe karışma.
No te metas.
İstediğin kadar asılabilirsin ama sakın takımıma karışma.
Mastúrbate lo que quieras pero no toques mi equipo.
Karışma.
No interfieras.
Sen bir karışma, ne olur ya.
Deja de joder así.
Sen karışma.
No te metas en esto.
Benim hobime karışma hakkını sana kim veriyor?
¿ Qué derechos tienes de interferir con los hobbies e intereses de tu mamá?
Olayı bilmeden karışma.
No te metas si no sabes nada.
Sen bu işe karışma.
Fuera de esto.
Gidelim! Başkalarının işine karışma!
No te involucres en los asuntos de otros.
Sen bu işe karışma!
¿ Cuál es la más alta?
- Seni velet... Lafa karışma.
- Tú niña, siempre interrumpiendo.
Sen karışma.
No interfieras.
Bir daha hayatıma karışma.
No te involucres en mi vida otra vez.
Bir daha benim işlerime karışma.
No te involucres de nuevo con las cosas que hago.
Bu yüzden lütfen artık hayatıma karışma.
Así que por favor, no te metas en mi vida nunca más.
Karışma!
Cállate.
İçkime karışma.
Mi trago.
Karışma deme bana.
- No te metas. No me digas que no me meta.
Vicente, Cristina'ya karışma.
Vicente, deja a Cristina en paz!
- Dışarı da kal sen karışma.
Me quedo afuera. Hecho. ¿ Afuera?
Sen buna karışma!
Mantente fuera de esto.
Sus be karışma sen
- ¡ Ciérra la b0cota y haz tu trabajo! - ¿ Qué diablos es esto?
Kendi iyiliğin için bu işe karışma.
Creo que te irá mejor si no te metes.
Sen karışma Sam.
No te metas, Sam.
Çekiyorum ama karışma sen.
Puedo fumar y me dejo ir si quiero.
Hayır, bana karışma!
¡ Nol ¡ No me detengasl
Bu işe karışma, Mundek!
¡ Aléjate, Mundek!
Bu işe karışma!
¡ No se meta!
- Karışma sen!
- No te metas.
Evet neden olmasın di mi Bana karışma evet
"Oh si, eso es doctor". - No hay ningún "Siii" - Si lo hay.
Sen de benimkine karışma.
No te metas en la mía.
İşime karışma!
¡ No te metas con mi negocio!
Amanın, çalışma kıyafetlerini çıkarınca bayağı değiştin.
Che, te ves tan diferente sin tu ropa de trabajo.
- Sen karışma.
- Tú no te metas.
- George, sen karışma! - Hep sen konuşuyorsun.
- George, ¡ no te metas!
- Sen karışma.
Escucha.
Yine de sabır, yetenek çok çalışma ve sevgi içindeki inanılmaz tadı ortaya çıkarıveriyor.
Pero con paciencia, talento, trabajo duro y amor se pueden despertar los sabores divinos que encierra en su interior.
Sabır, yetenek, çok çalışma ve sevgi içindeki inanılmaz tadı ortaya çıkarıveriyor.
Con paciencia, habilidad, trabajo duro y amor se pueden liberar los sabores divinos que encierra en su interior.