Kaybol gözümün önünden translate Spanish
148 parallel translation
Merhaba deyişi daha ziyade bir veda düş önüme deyişi de kaybol gözümün önünden der gibiydi.
Me soltó un "buenos días" como el que dice "adiós", seguido de un "ven conmigo" que sonaba como "vete al diablo".
Kaybol gözümün önünden!
¡ Fuera de mi vista!
Kaybol gözümün önünden!
Vete.
Hemen kaybol gözümün önünden!
¡ Desaparece de mi vista lo antes que puedas!
- Kaybol gözümün önünden.
- Apártate de mi vista.
Kaybol gözümün önünden!
¡ Vete a paseo!
Kaybol gözümün önünden.
Fuera de mi vista.
Coffy, hemen kaybol gözümün önünden ve hazır olana dek gelme.
Coffy, vete de aquí, y no regreses hasta que estés lista.
Ağzının burnunu kırmadan kaybol gözümün önünden!
¡ Cierra la boca o te romperé la cara!
Şimdi kaybol gözümün önünden!
Fuera de mi vista.
Kaybol gözümün önünden yoksa ağabeyin gibi ölürsün.
¿ Estás loco? ¡ Fuera de mi camino, niño o acabarás como tu hermano!
Kaybol gözümün önünden.
Piérdase.
Kaybol gözümün önünden!
¡ Encuéntralo! - ¿ Pero dónde? - ¡ Ese es tu problema!
- Kaybol gözümün önünden!
¡ Fuera de mi vista.
- Kaybol gözümün önünden.
- Largo de mi vista.
Kaybol gözümün önünden.
Lárguese de mi vista.
Kaybol gözümün önünden, şeytan dölü!
¡ Fuera de mi vista, demonio!
Kaybol gözümün önünden!
Deja de joder.
- Dedim ki, kaybol gözümün önünden Flanders.
- Dije "Calla tu fea cara, Flanders!"
- Evet, kaybol gözümün önünden.
- Sí, sal de mi vista.
Sana gelince, kaybol gözümün önünden. Eşyalarını topla ve çık.
Agarra tus cosas y lárgate, estás despedido.
Vur... Vur... Kaybol gözümün önünden.
Quítate de mi vista.
Güzel, şimdi kaybol gözümün önünden!
Ahora fuera de mi vista.
Kaybol gözümün önünden.
- Te quiero fuera de mi vista.
Kaybol gözümün önünden, Spike.
Fuera de mi vista, Spike. Ahora.
Şimdi, kaybol gözümün önünden!
Ahora, ¡ piérdete!
Şimdi kaybol gözümün önünden.
Ahora largo de mi vista.
Şimdi kaybol gözümün önünden.
Ahora lárgate de mi vista.
Kaybol gözümün önünden!
¡ Sal de mi vista!
Hemen gözümün önünden kaybol.
Desaparece de mi vista ahora mismo.
Kaybol gözümün önünden!
"¡ Fuera!"
- Gözümün önünden kaybol.
- Vete de aquí, sal de mi vista.
Tina'yı kızdırınca neler olduğunu gördün mü? Gözümün önünden kaybol, atsineği!
- Ves qué pasa cuando Tina se enfada.
Gözümün önünden kaybol yeter.
Desaparecer para siempre de este mundo.
Kaybol gözümün önünden!
¡ Desaparece!
Tanrı aşkına, be adam, iç şunu ve gözümün önünden kaybol.
¡ Por todos los cielos, hombre enfermo, bébase su copa y salga de mi vista! Eh, sí, señor...
- Kaybol gözümün önünden!
Vayase.
Gözümün önünden kaybol.
Fuera de mi vista. Fuera.
5 Dakika içinde Puertaya gidip gözümün önünden kaybol.,.
¡ Atraviese rápido la Puerta del Sol!
Benim av sahamdan çık. Gözümün önünden kaybol.
Fuera de mis tierras de caza Fuera de mi vista
Gözümün önünden kaybol seni lanet şişko!
¡ Largo de aquí, bola de manteca!
Şimdi hemen gözümün önünden kaybol!
Y quítese de mi vista, cojones.
Fikrimi değiştirmeden gözümün önünden kaybol.
Sal de aquí antes de que te haga rogar por tu vida.
Sadece gözümün önünden kaybol.
¿ Cómo dice?
Seni hava kilidinden fırlatmadan önce gözümün önünden kaybol.
Medítalo esta noche mientras sacas brillo a todos los cromados del bar.
Hemen gözümün önünden kaybol
Fuera de mi vista, tonto plumífero.
Çabuk kaybol gözümün önünden!
¡ Fuera de aquí!
Şimdi gözümün önünden kaybol.
Ahora, fuera de mi vista.
WheeIs on the Bus şarkısını aç Sonrada gözümün önünden kaybol.
Pon Las ruedas del autobús y sal de mi vista.
Kıçını topla ve gözümün önünden kaybol!
¡ Llévate tu culo blanco y desaparece de mi vista!
Gözümün önünden kaybol. Tamam mı?
Mantente fuera de mi vista, ¿ sí?
kaybol 495
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kayboldular 25
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kayboldular 25