Koşma translate Spanish
467 parallel translation
Onun peşinden koşma sebebim eğlenmek içindi.
A Cha Moo-hyuk... lo perseguí para divertirme.
İşgüzarlar, o zaman da şimdi ki gibi "İnsanlar arasında çok fazla şenlik ve zevk peşinde koşma var" der.
Entrometidos antes como ahora. "Hay demasiado jolgorio y búsqueda del placer entre la gente."
Vahşice koşma gibi.
Soy una persona salvaje.
Asla kadının peşinden koşma. Bırak, o senin peşinden koşsun.
Nunca la persigas, deja que te persiga ella.
Peşinden koşma.
No la persigas.
Sakın koşma, yoksa kadın olduğunu anlarlar.
No corra o sabrán que es una mujer.
10'a kadar sayınca çık, hemen içeri gir, ama koşma.
Cuenta hasta 10, baja del auto y entra caminando rápido, pero no corras.
Koşma. Dikkatleri üzerine çekme.
No debes llamar la atención.
Bu, koşma, atlama ve sinir etme dallarında bütün dünya rekorlarını kırıyor.
Esto bate todos los récords de velocidad, salto o agallas.
Dikkatli ol, merdivenlerde koşma.
Cuidado, no suba corriendo.
Elde edemeyeceğin şeylerin peşinde koşma kızım.
Hija, no pretendas alcanzar la Luna.
Dur bekle! Koşma!
¡ Estese quieta!
Ne olursa olsun, bir çıngıraklı yılan seni ısırırsa sakın koşma.
Mira, ocurra lo que ocurra, nunca corra si le muerde una serpiente.
Koşma.
No corras.
Kimse benden mutluluk peşinde koşma hakkımı alamaz.
Mi derecho inalienable, la búsqueda de la felicidad.
Yavaş. Koşma.
No corras.
Asla anlaşma peşinde koşma.
No correr detrás de los negocios.
Havuzun etrafında koşma.
No corras junto a la piscina.
Sana koşma diye kaç kez söylendi!
¿ Cuántas veces te han dicho que no cruces la calle corriendo?
Ben, kendim, asla bir şeyin peşinden koşma gücüm olmadı.
Yo misma jamás tuve la energía de correr para lo que fuera.
Onun için hızlı yürü ama koşma.
Te estará ¡ n mirando a la cara, escapa deprisa, pero sin correr.
Yürü, koşma.
Camina, no corras.
Koşma. Mezarların kokusu yüzünden böyleler.
Es sólo el olor de las tumbas.
Asla tehlikeli bir hayvana doğru koşma. Asla.
Nunca corras hacia un animal peligroso. ¡ Nunca!
Ve ateş ettikten sonra, sakın koşma.
Y después de disparar, no corra.
Ama arkamdan koşma.
Pero no vengas corriendo detrás de mí.
Bunu Ordu pikniğindeki bir torbayla koşma yarışından kazanmıştım.
La gané en la carrera de sacos... de las fuerzas armadas. En el convivio de las fuerzas armadas.
Ve koşma!
Y no corras.
Bu koşma işinde yeni sayılırım.
El ejercicio físico es nuevo para mí.
Şimdi hatibe koşma sırası sende evladım.
Ahora te toca a ti. Jovencito, corre hacia el predicador.
Arkana bakma ve koşma.
No mires atrás, Y no corras.
- Evet. O diyor ki "Eğer polisler seni yakalarsa bana doğru koşma."
Me dijo "Si aparece la policía, no vengas corriendo a mi"
Bağırma, koşma, gizlenme, yükselme.
No grites, no corras, no te escondas, no vueles
Koşma.
Anda.
Bu, iki oyuncunun kaleye koşma resmine benziyor.
Esto está empezando a mirar como un diagrama de nuestro viejo doble robar.
Bu kaleye koşma değil.
Este no es el doble robar.
Chandra'yı işe koşma vakti geldi.
Es el momento de soltar a Chandra.
Nehre koşma.
No cruces el río.
Okuma, yazma, yatağın etrafında koşma.
A leer, a escribir y a dar vueltas en la cama.
Koşma, koşma!
¡ No corras!
Jogging. ( tempolu koşma )
Caminata.
Jogging. ( tempolu koşma ) Son zamanlarda yapıyorum.
Esto es muy extraño, no puedo mirar.
- Koşma, yürü. - Buradan gitmemiz lazım.
¡ No corra, camine!
Bu kadar hızlı koşma!
Boka!
Hayır koşma.
No corráis.
Asla tehlikeli bir hayvana dogru kosma. Asla.
Nunca corras hacia un animal peligroso. ¡ Nunca!
Bu filmdeki bazı görüntüler ve Jacques Prévert'in yazıp.. .. Joseph Kosma'nın bestelediği dört şarkı, Paul Grimault'ın yönettiği.. .. "Çoban Kız ile Baca Temizleyicisi" adlı filmden alınmıştır.
Algunas imágenes, y cuatro canciones escritas y compuestas por Jacques Prévert y Joseph Kosma han sido tomadas de la película "The Shepherdess and the Sweep" dirigida por Paul Grimault, y producida por Gémeaux-André Sarrut.
- Niye koşma?
- ¿ Por qué corres?
Derek! Koşma!
- Derek, no corras.
Koşma!
¡ No correr!
Koşma!
¡ No corran!