Kullan translate Spanish
75,311 parallel translation
- Güçlerini aynı anda kullanıyorlar.
Están usando sus poderes al mismo tiempo.
Ne kadar çok kullanırsan, kurallar da senin için o kadar az geçerli oluyor.
Cuantos más haces, menos normas se aplican para ti.
Heat Monger ile ilişkilendirilen tüm kundakçılık vakalarında kullanılan ateşleme maddesi.
Es el acelerante usado en todos los casos de incendios provocados asociados con Heat Monger.
Peki şellak pullarının kullanılıp kullanılmadığını nereden anlarsınız?
¿ Y cómo sabría cuándo las láminas de goma laca han sido usadas?
Ne kadar çok kullanırsan, kurallar da senin için o kadar az geçerli oluyor.
Entre más lo hagas, menos reglas aplican para ti.
Peki şellak pullarının kullanılıp kullanılmadığını nereden anlarsınız?
¿ Y cómo sabe cuando láminas de goma laca han sido usadas?
Sihrini kullan.
Usa tu magia.
Tünelleri kullan.
Coge los túneles.
Los Angeles'da ansızın bir aktarma oldu. Bonus milleri kullanırız dedim.
Escala sorpresa en Los Ángeles, pensé que podríamos acumular unos cuantos kilómetros.
Sizi seks için kullanıp sonra unuttu.
Bueno, porque básicamente te usó para tener relaciones sexuales y siguió adelante.
Mesela bir arkadaşım yemek aramı bedava terapi için kullanıp teşekkür etmemesi gibi.
Como, por ejemplo, cuando una amiga usa el descanso del almuerzo para terapia gratis y no da las gracias.
Bunu bizi eve götürmek için kullan.
Así que úsalo para llevarnos a todos a casa.
Hayır. Jana gibi genç kadınları kullanıyordu.
No, usa mujeres jóvenes como Jana como mulas.
Evet, bu benim e-posta adresim. Ama onu sadece porno için kullanıyorum.
Sí, ese es mi correo, pero... solo lo utilizo para... ya sabéis... el porno.
Ama zehir ilk kurbanda kullanılandan farklıymış.
Pero el veneno debe ser diferente al de la primera víctima.
Profesör, Burt denen adamı zehirleri kaçırması için kullanıyormuş.
Vale, entonces el profesor ha estado usando a este tipo Burt para traficar con los venenos.
Maddox gibi suçlular sanatı para aklamada kullanır.
Los criminales como Maddox usan las ventas de arte para encubrir transferencias.
Hızlı kullanırım.
Conduzco rápido.
Cadılar büyü için kullanır ama bunu daha önce hiç görmemiştim.
Las brujas los usan en hechizos, pero de hecho nunca antes he visto algo así.
O kabartma şekiller artık kullanılmayan bir Celtic dilinde.
Los glifos que encontraste son una forma arcaica céltica.
Druidler ayinlerinde kullanırlardı ve buna "Ağaçların Dili" derlerdi.
Los druidas lo usaban en sus rituales, llamándolo el "Lenguaje de los Árboles".
Derini kıyafet diye kullanırlar.
Antes usarían tu piel como traje.
Beni bir kadının kullanılmaması gereken şekilde kullandılar.
Me usaron de una manera en la que ninguna mujer debe ser usada.
Kapsama alanını genişletir, gazı böcek ilacı gibi kullanırız.
Maximizar la cobertura y utilizar el gas como una bomba para insectos.
Moloch gücünü kullanıp bizi zengin yaptı.
Moloch usó su poder para hacernos ricos.
Peki Cass bunu Kelly'nin çocuğu üzerinde kullanırsa?
? Y si Cass lo usase en el bebe de Kelly?
Ona asla nasıl bisiklet kullanılır öğretemeyeceğim ya da onu evlenirken göremeyeceğim. Onun gözlerine bile bakamayacağım.
Y yo... nunca seré capaz de enseñarle cómo subir en bici o verlo casarse o incluso mirarlo a los ojos.
Bunu ileride kullanırım.
La usaré en el futuro.
O gece arabayı ben kullanıyordum.
Estaba manejando esa noche.
Ağzının tıkandığı materyali ve kullanılmış kondomu arıyoruz.
necesitamos encontrar el material usado para la mordaza... y usó un condón.
Malikanede sadece bir tane kamera mevcut, o da binanın girişinde. Ama kat planlarına bakıldığında o gece ekstra üç çıkış daha kullanımdaymış.
Hay una cámara de vigilancia en el entorno de la casa, en el hall de entrada, pero, segun los planos, había otras tres salidas en uso esa noche.
Mahkemeye gitmesi durumunda orada da kullanılacağını?
Si el caso es llevado tan lejos?
Hala kurbanı bayıltmak için kullanılan silahı arıyoruz.
- Aún estamos buscando el arma usada para dejar inconsciente a la mujer.
Siteden Trish'e gönderilen mesaj için kullanılan kart bilgileri onaylanmış.
La confirmación de la tarjeta de crédito usada en la página web para enviar el mensaje anónimo a Trish.
- Söyleyecekleriniz aleyhinizde kanıt olarak kullanılabilir.
Cualquier cosa que diga, podrá ser usada como prueba. ¿ Comprende? Sí.
O yüzden bundan böyle akıllı telefon yok kütüphanedeki bilgisayarı kullanırsın.
Y no podemos permitirnos unos nuevos, así que de ahora en adelante no hay móvil y usas el ordenador de la biblioteca.
Buradaki sıkıntıyı görüyor musun? Bu sicim Trish'e yapılan saldırıda kullanılan sicime çok benziyor.
Mire, el problema para nosotros es que es muy parecido al hilo azul usado en la agresión a Trish Winterman.
Sıkıntı şu ki bu sicim, Trish Winterman saldırısında kullanılana çok benziyor Ed.
Ed, el problema... es que este es muy parecido al hilo usado en la agresión a Trish Winterman.
Trish Winterman'ı bağlamak için kullanılan sicimi bulduk sanırım.
- Creo que hemos encontrado el cordel que se utilizó para atar a Trish Winterman.
Söylediğiniz her şey aleyhinizde kanıt olarak kullanılabilir. Anlıyor musunuz?
Todo lo que diga puede ser utilizado como prueba. ¿ Lo comprende?
Tecavüz sırasında bunun ağzını tıkamak için kullanıldığına inanıyoruz.
Así que creemos que fue utilizado para amordazarla mientras era violada.
İçinde Trish Winterman'ı bağlarken kullanılan kanlı sicim olan poşeti.
La bolsa contenía el hilo usado para atar a Trish Winterman.
- Ancak kılıç kullanırken acıyacak.
Aunque te dolerá blandir tu espada.
Ateş kullanıp yakın şu piçleri!
¡ Usen el fuego! ¡ Quemen a los bastardos!
Artık paran var. Biraz kullan.
Ahora tienes dinero, vamos.
Bir partide, başkalarıyla konuşmak yerine köşede dikilmeyi tercih eden birini tarif etmek için kullanılabilir.
Es una palabra que describe a alguien que, durante una fiesta, tal vez se quede en un rincón en vez de hablar con otro.
Üç kişiye tek yatak veren, onları korkunç ev işlerine zorlayıp tokatlar savuran birini tarif etmek için kullanılmaz.
No describiría a alguien que hace dormir a tres personas en una sola cama, las obliga a hacer tareas espantosas y les pega en la cara.
Ablam çok iyi alet edevat kullanır.
Mi hermana es muy buena con las herramientas.
Olsaydı Baudelairelar, onları Monty amcaları değil de doğan güneş uyandırdığında o sözcüğü kullanırlardı.
Si existiera, los Baudelaire la habrían usado cuando vieron que el alba los había despertado, y no su tío Monty.
"klişe olana dek yazarlarca kullanılmış" anlamına geliyor.
"usada por tantos escritores que se volvió un cliché tedioso".
- Ne tür yem kullanıyorsun?
¿ Qué cebo usa?