Laf aramızda translate Spanish
126 parallel translation
Laf aramızda resepsiyoncu anlattı Bayan Tremont'un tüm o hoş şeylerini Bay Beddini karşılıyormuş kıyafetleri dahil.
Y entre nosotros... el conserje ha dado a entender... que el Sr. Beddini provee a la señorita Tremont todas las finuras... incluso su ropa.
Laf aramızda, efendim, Onu daha önce hiç görmedim ama inanıyorum ki o görünmez.
Que quede entre Ud. Y yo... tendré que verlo antes de creerme que es invisible.
Laf aramızda Bay Sharp burası alışık olduğum yerlerden çok daha iyi.
En confianza, señor Sharp esto es bastante mejor que a lo que estoy acostumbrado.
Laf aramızda delikanlı, West Point sınavlarını gördüm.
En confianza, joven, he visto los exámenes de West Point.
Laf aramızda, bu yer berbat derecede sıkıcı hale geliyor. Şerefe.
Entre nosotros, este lugar se está volviendo muy aburrido.
Laf aramızda, o para babamdan alabileceğimiz son paraydı.
A propósito, el dinero de papá es el último que recibimos de él.
Laf aramızda, annesinin biryere gidecek hali de yok.
¡ Y a cuántos sitios va su madre!
Laf aramızda muntazam.
Entre nosotros estoy bien servida.
Laf aramızda, siz beylerin onun derisinin renginden bahsetmemenize sevindim.
A propósito, me alegra que nadie... mencionara su color de piel. Muy bien dicho, Sr. Presidente.
Laf aramızda...
Pero le pido que sea con discreción.
Laf aramızda, eğer geri gelirse delirmiş demektir.
Aquí entre nosotros, si él regresa, es un temerario.
Laf aramızda, Eiffel Kulesi'ni Çalan Kız bir felaket.
La chica que robó la torre Eiffel es un fracaso rotundo.
Laf aramızda dar görüşlü biri de olsa şüphesiz mert biri.
Creo que nunca tendré una buena impresión, pero seguro que es un buen hombre.
- Laf aramızda, Grunderler de öyle.
- Confidencia por confidencia :
Laf aramızda sanırım Montague, bu görevin kendisine verileceğinden çok emindi.
Entre usted y yo y este volante, sospecho que el Dr. Montague creía tener ya ese puesto en el bolsillo.
Aramızda kalsın, Hatch Laf aramızda, hiçbir zaman iyi bir plan olduğunu düşünmemiştim.
Sólo entre nosotros, Hatch nunca creí que fuera un buen plan, de cualquier manera.
Laf aramızda, fena bir lago değil.
La verdad, no es un mal Yago.
Laf aramızda, şimdiye dek gördüğüm en iyi lago.
Ahora bien, es el mejor Yago que he tenido o visto.
- Laf aramızda bugün onu gördüğümde sahneye çıkabileceğine ihtimal vermemiştim.
- Nada después de verlo esta tarde, no pensé que se subiría al escenario.
Laf aramızda, Şaban ne anasını tanır, ne babasını.
Saban no tiene padres.
Laf aramızda, dünyada hiç kimse prensese müzikal zarar veremez.
Entre nosotros, nadie en el mundo podría dañar musicalmente a la princesa.
Laf aramızda, ben bir karı istiyorum.
por cierto quiero una mujer...
Ve becereceğimi sanmıyorum. Laf aramızda, ne de senin.
Creo que no estoy preparada y usted tampoco lo cree.
Laf aramızda, bunun cinsel güçsüzlüğüne feci etkisi var.
Lo cual hace efecto en tu libido.
Laf aramızda... zaten öyle de olmalı... eğer beni son seçimlerde dinledilerse şayet.
Cosa que, por cierto, ya tendríamos, si me hubieran hecho caso en las últimas elecciones.
Laf aramızda ne oldu öyle, bıçaklanma falan?
Aquí entre nosotros ¿ por qué te apuñalaron?
Laf aramızda.
Extraoficialmente hablando.
Laf aramızda,'Uyuşuk Post'ların 1988 dünya turu için geniş bir pornografik kütüphanesi.
Eso, sin mencionar una biblioteca pornográfica cortesía de la gira mundial de 1988 de los Psychedelic Furs.
Laf aramızda, Nelle biraz yaramaz, değil mi?
Por cierto, Nelle es... -... una traviesa, ¿ verdad?
Burada James Dyson Walker'ın her hangi bir uyuşturucu ticaretinde bulunmadığını söylediği yeminli bir ifade var. Laf aramızda kalsın.
Esta es una declaración jurada de James Dyson Walker negando cualquier participación en transacciones que involucren drogas realizadas entre Ud. y yo.
Laf aramızda kalsın, tamam mı?
- ¿ No lo comentes, de acuerdo?
Laf aramızda, dergimin bu kadar süre dayandığına inanamıyorum.
Entre tú y yo, no puedo creer que mi revista haya durado tanto.
Şu delice felsefeye sahibim ki, notların... dersi ne kadar anladığını göstermeli... pazarlık becerilerine değil, laf aramızda bu konuda epey iyisin.
Tengo una filosofía curiosa con respecto a las notas. Creo que deberían indicar vuestros conocimientos... no vuestras dotes de negociación, que son sorprendentes.
Alaris ne kadar uzak, laf aramızda?
¿ Que tan lejos está Alaris, de cualquier modo?
Bu harika! Çünkü laf aramızda nasıl para kazanacağım hakkında hiç fikrim yoktu.
Fantástico, porque, aquí entre nosotros no tenía idea de cómo me iba a ganar la vida.
Laf aramızda, Mick. Artık 21 ´ ci yuzyıldayız.
Por cierto, Mick, estamos en el siglo 21.
Laf aramızda, biraz dişlektir.
Entre usted y yo, los tiene un poco defectuosos.
Baba, laf aramızda.
Papá, si sólo pudiera intervenir.
Aramızda böyle şeylerin lafı olmaz.
No hay necesidad de decir esas cosas entre nosotras.
Aramızda kalacak, laf sızarsa, birisi için çok yazık olur.
Esto es privado, y si se descubre, será mala suerte para alguien.
Aramızda paranın lafı mı olur?
¿ Entre usted y yo?
Saçmalama. Aramızda paranın lafı mı olur? Para mesele değil.
No seas tonto, el dinero no tiene valor entre nosotros solo ven otros lo que cuenta.
birileri mutlaka hesabı öder hem içkiler de müesseseden... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki kendini bizden say...
"Siempre encontraremos a alguien Que pague la factura " ¡ Entonces invita la casa! " Considérate nuestro amigo No queremos líos
Evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki kendini bizden say... kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın...
"Considérate parte del mobiliario " No sobra gran cosa " ¿ Pero qué más da?
kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın... sana kanımız kaynadı çok iyi anlaşacağımız ortada... başımızın üstünde yerin var evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki artık kendini... artık kendini bizden say!
"Considérate en casa Considérate uno de la familia " Nos has caído tan bien Que nos llevaremos a la perfección " Considérate aceptado Considérate parte del mobiliario
Sen de kendinin, en iyisini yaptın işte senin 475,000 $. Laf aramızda, Her zaman dürüst oldum.
Siempre he sido honesto.
"Kızıl Kod" GITMO'da aramızda kullandığımız bir laf.
Código Rojo es un término que usamos en GITMO. No sé...
Eğer sen o lafı söylemeseydin, onla aramızda böyle bir şey olmazdı.
No estaría con ella de no ser por ti.
Laf aramızda, sen de o geldiğinden beri biraz gergin görünüyorsun.
- Ella está bien. - De acuerdo. ¿ Sabes?
Aramızda paranın lafı mı olur?
¿ Qué es el dinero para nosotros?
Andrea, "aramızda kalsın" lafı sana bir şey ifade ediyor mu?
Andrea, ¿ sabes qué significa "en confianza"?