Luk translate Spanish
907 parallel translation
- Evet. 20 volt'luk.
- Sí, 20 voltios.
Al, bir 1 0'luk.
Un billete de diez dólares.
Umarım olacak ve olursa, % 10'luk kısmını sana borçluyum.
Espero que sí, y si así es podrás tomar el 10 % del mismo.
Onunla evlenirsen, % 10'luk payımı alırım.
Si te casas con ella, espero mi 10 %
Al. 10'luk ver.
Deme un billete de 10.
Yüzde 49'luk pay için Marshall 400 bin dolar koyacak.
Por el 49 por ciento, Marshall pondrá hasta $ 400,000.
Senin için 10 pound'luk değeri var mı?
- ¿ Qué te parecen diez libras?
Şimdi de köylüler Davut ve Calut'luk oynuyor.
Sabemos que los Bailey nunca han ganado un centavo.
Aletleri temin ettim : $ 37 milyon'luk bir bütçe, 3700 kişilik bir ekip Reykjavik'ten Kahire'ye, Moskova'dan Buenos Aires'e kadar bürolar.
Yo proporcioné las herramientas : un presupuesto de 37 millones, 3600 empleados... oficinas de Reykjavík a El Cairo, de Moscú a Buenos Aires.
Böylece, Batı Yakası'nda yeni açılan büyük ve modern bir dükkana ve iki kocaman pound'luk bir haftalığa terfi ettim.
Así que pasé a un gran comercio que acababa de abrir en el West End... con el gigantesco salario de dos libras a la semana.
Hepsi de buralarda ve 30-30'luk bir tüfekle.
Todos por esta zona y todos por un 30.30.
- Aynı bölgede dört adam öldürüldü. Hepsi de 30-30'luk bir tüfekle, Weaver's Needle'ın gölgesinde.
- Cuatro tíos asesinados, todos aquí, todos por un 30.30, a la sombra de Weaver " s Needle.
Dalga mı geçiyorsun? Benim paraya senin de % 10'luk komisyona ihtiyacın var.
Yo necesito dinero, tú, el 10 %.
- İki 10'luk halinde miydi?
- ¿ Dos billetes de 10?
Uçaklarının, 2,000-pound'luk bir bombayı taşıyabiliceğini mi söylüyorsun.
¿ Pretende decirme que sus aviones pueden llevar bombas de una tonelada?
En iyi derecem de 29.'luk oldu.
Y el puesto más alto que alcancé fue el 29.
Madam de Pompadour'luk senin alanını aşar.
El papel de Madame Pompadour te va un poco grande.
Bir 99'luk, değil mi?
Una 99, ¿ no?
Hadi, 49'luk madenciler, hep beraber o sevdiğimiz şarkı Clementine'ı söyleyelim.
¡ Vamos, mineros! Uníos todos y cantemos esa vieja canción : Clementine.
# Ama hala buradalar, 20'lik kadın, 30'luk erkek olarak #
La tierra llena de mujeres de 20 años y hombres de 30.
kiralanan mücevherlerle birlikte bunlar 200 pound'luk koca bir gedik açacak.
Eso y el alquiler de las joyas supondrán 200 libras.
- 10'luk ve 20'liklere ne dersin?
- ¿ Qué tal billetes de diez y de 20?
- 10'luk ve 20'likler mi?
- ¿ Billetes de diez y de 20?
Japonya'dan Joe Hanakaw ve Amerika'dan Steve Davis 10.'luk için yarışıyor.
Ahí llegan Joe Hanakaw de Japón y Steve Davis de Estados Unidos luchando por el décimo puesto.
Janey Perkins onunla iki ay bir köle gibi çalıştı. Çiftçi lves'in kızına ise gözyaşları ve 20 pound'luk bir elbise bıraktı.
Jenny Perkins trató de agradarlo durante dos meses como una esclava... y a la hija del granjero Ives le costó llanto y más de 20 libras en ropa nueva.
40.000.000'luk çeyizine dikkatinizi çekerim.
Tengo entendido que le dará 40 millones.
Elektromagnifikatörler, bilgisayarlar, bellek bankları... Ultraviole, süpersonik mikro dalga makinalar. Yarım milyon pound'luk laboratuar alıyorlar içine sizi koyuyorlar,
Que hay tantas computadoras, electro magneticas... bancos de memoria, ondas supersonicas y presupuesta como medio millón de libras para financiar esas cosas en su laboratorio, y solo tenemos para el estacionamiento y las maquinas de café... y que queda para mí.
- 20'lik yok, iki 10'luk olur mu?
- No tengo de 20. ¿ Le valdrá dos de 10?
Yüzde 10'luk bir ihtimal olsa dahi, durup bakayım dedim.
Aun con un 10 % de probabilidades de que fuera Vd., me habría parado.
Bu peşinde olduğumuz adamın % 10'luk hata payıyla oluşturulan kişi özetini çıkaracak.
- Bien, veamos el resultado. Este es un perfil del hombre que andamos buscando, reconstruido con una precisión de mas o menos 10 %.
10-ryo'luk bir gelir ve beslenen beş muhafızla güç bela geçinebilirsin.
Con un ingreso de 10 ryo, y 5 bocas que alimentar, apenas si puedes comer.
Sen ve ben 200-ryo'luk bir anlaşma ile bağlıyız!
¡ Así que nuestro trato por 200 ryo se cae!
- Fu Man Çu'luk yaptım.
- Y cual mago Fu Man Chu...
Neyse, adam tam kafayı yemek üzereydi ki tek kelime etmeden 19'luk muazzam bir İngiliz gençle birlikte oradan ayrıldım.
En fin, cuando tenía al tío loco por mí, totalmente a mis pies, me fui sin decir una palabra con un inglés fantástico de 19 años.
Belki % 10'luk bir indirim desem?
¿ Tal vez si le quito otro 10 %?
Nihayet, resmi ikinci Shogun'luk makamı, Shogun'un amblemini taşıyan ve kutsal resmi kaftanı giyen Ogami Itto'ya aitti.
y... Itto Ogami fue elegido oficialmente Kaishakunin, Le concedieron llevar los emblemas del Shogunato.
Birincisi, sadece 30'luk Castrol-R kullan.
Primero que nada, solo Castrol R 30.
30'luk kadınların göğüslerine sahip.
Con tus pechos gordos de mujer de treinta años.
- 30'luk vücudumla mı?
- ¿ Con mi cuerpo de 30 años?
Günde on milyar pound'luk iş hacmi.
Se mueven diez mil millones de libras al día.
Para mı? Bu ilan 40 £'luk bir israf.
Los anuncios son un derroche de 40 libras.
İşte, 200 £'luk bir çek.
Aquí tiene el cheque de 200 libras.
Fazladan bir 10'luk, biraz eğlenirsin.
Otros 10 para que te diviertas.
30'luk küçük bir küme.
Es un pequeño grupo de 30 o menos.
# Don Kişot'luk mu yapmaya çalışıyorsun?
¿ Están haciendo de Don Quijote?
Bakalım senin yüzde 10'luk tahminlerin işe yarayacak mı?
Veremos si tu 10 % de adivinanza ha valido de algo, ¿ no?
% 10'luk pay mı istiyorsun yoksa?
¿ Quieres el 10 %?
Onların sihiri bir numara, anlamı, pazar günü veya öbür hafta Falconlara karşı Ram galibiyeti veya 49'luk yenilgi ve Rams'lar NFL Western Division ünvanına sarılacak.
Su número mágico es el uno, y si los Rams vencen a los Falcons el domingo se convertirán en los campeones de la Super Copa.
Boyar Tugoi Luk-Suzdalsky Livonya'ya kaçmış.
El boyardo Ivan Souzdalski... se ha pasado a al bando Livonio.
10'luk ver.
Dame otra.
5 £'luk bahisten 75 £ kazanabilirdik.
Tú sabrás.