Marcel translate Spanish
1,682 parallel translation
Marcel Proust şöyle yazmış :
Marcel Proust escribió...
Nathalie Marcel.
Soy Natalie Marcel.
Marcel, o kuşlara ne olacak?
Marcel, ¿ qué sucederá con esas aves?
Marcel! Marcel!
¡ Marcel!
Hey Marcel!
¡ Oye, Marcel!
Marcel?
¿ Marcel?
- Selam Marcel, nasılsın? - İyidir.
Hola, Marcel, ¿ qué tal?
- İyi akşamlar Marcel.
- Buenas noches, Marcel.
Marcel.
Marcel.
Marcel Marx.
Marcel Marx.
Bana Marcel diyebilirsin.
Llámame Marcel.
Marcel!
Marcel!
Marcel beni bu halde görmemelisin.
Marcel, no quiero que me veas así.
Marcel Marx adında birisi bu mahallede yaşıyormuş.
Un tal Marcel Marx vive por aquí.
Marcel Marx. Onu önemsiyor musun?
Marcel Marx. ¿ Le aprecias?
Marcel'i uzun süredir mi tanıyorsun?
Conoces a Marcel desde hace mucho?
Teşekkür ederim, Bay Marcel.
Gracias.
Hadi eve gidelim, Marcel.
Vamos a casa, Marcel.
Bak, Marcel.
Mira, Marcel.
ve tataaa. Marcel Duchamp'in başarılı çalışmalarına açık bir övgü.
Y Dadaísmo, un tributo para la obra maestra de Marcel Duchamp.
- Marcel.
- Marcel.
- Bu Marcel'de kim?
¿ Quién es ese tipo, Marcel?
- Sanırım onunla Marcel arasında bir şey var.
Aposté que Marcel está enamorado de ella.
Marcel ona uyuşturucu bulan ve onun bu hale gelmesini sağlayan kişidir.
Marcel era el tipo que le guardaba las drogas para cuando reventó.
Marcel'in uyuşturucularını sen saklıyorsun.
Escondes las drogas de Marcel.
Onun malını saklarken yakalandım. Ama Marcel ve adamlarının şöyle diyeceğinimi zannediyorsun :
Me reventé por esconder, pero crees que Marcel y su banda decían :
- Marcel ile konuştun mu?
¿ Hablaste con Marcel?
Marcel'in yanına gidip şu işi halledeyim, sonrada dans ederiz.
Voy a arreglar las cosas con Marcel, y luego bailaremos.
Bugün büyük anneni görmeye gittim, zorla Marcel'in çantasını aldım.
Fui a ver a la Abuela hoy, y saqué la bolsa de Marcel.
- Marcel ile konuş...
Habla con Marcel...
Marcel'e, Hans'ı dövdürdüğünü biliyorum.
Sé que tienes a Marcel para pegarle a Hans.
Marcel Reid. 38 yaşında, beyaz, erkek.
Marcel Reid. 38 años, hombre blanco.
Kocasının ismi Marcel Reid'di.
El nombre de su esposo era Marcel Reid.
Marcel Proust.
Marcel Proust.
Demek istediğim, büyük Fransız şair ve yazar Marcel Proust hakkında yeni bir biyografi makalesi yazıyorum.
Significa que escribo una especie de artículo sobre una nueva biografía... sobre el gran poeta y escritor francés Marcel Proust.
- Marcel Proust.
- Marcel Proust.
Masanın üzerinde Marcel Proust var..
Está Marcel Proust, en el escritorio.
Marcel Proust'un mükemmelliğini anlatmaya çalışıyorum.
Estoy tratando de describir porque es tan bueno Marcel Proust.
Adam Marcel Tolkowsky gibi taşı kesebilir.
El tipo puede cortar una joya como el propio Marcel Tolkowsky.
Tabii ya Marcel Tolkowsky.
Oh, bien, Marcel Tolkowsky.
Marcel ve Bachelor, siz kalın.
Marcel y Celibatar, quédaros aquí.
Bay Marcel, elinize bir ingiliz anahtarı alsanız iyi olur ; yoksa yarına kadar burada kalacağız.
Sr. Marcel, traerme una llave inglesa. Que nos quedamos aquí hasta mañana.
Bay Marcel, lütfen pense getirin ya da tekerleği kaybetmeden önce şu göbeği sıkmaya yarayacak başka bir şey.
Sr. Marcel, por favor, me traes unos alicates, algo que apriete este centro antes de que perdamos la transmision.
Marcel, duydun mu?
Marcel, ¿ has oído eso?
Müfettiş Marcel Guillaume.
Inspector Marcel Guillaume.
Marcel! Polisler yine seni soruyor!
¡ Oye Marcel, la policía está aquí otra vez buscándote!
Marcel, hadi! Neredesin?
Marcel, ven, ¿ dónde estás?
Marcel bu işten çıkmak istiyorsun galiba.
Marcel... Creo que acabas de quedarte sin tu parte.
- Marcel'i vurdu.
- disparó a Marcel.
Marcel, bu işten çıkmak istiyorsun galiba.
Marcel, creo que acabas de quedarte sin tu parte.
Havaalanında Marcel'le çalıştığın hâlde bir şey bilmediğini mi söylüyorsun?
Usted trabaja en el aeródromo con Marcel, ¿ me va a decir que no tenía ni idea?