Merak etmeyin efendim translate Spanish
119 parallel translation
Merak etmeyin efendim. Bu asil bir İngiliz güvercini.
No se preocupe Señor, esta es una buena paloma mensajera inglesa.
- Merak etmeyin efendim.
Si no es buena, nada. No, es por aquí.
Kimse olmasın. - Merak etmeyin efendim.
No se preocupe.
Merak etmeyin efendim.
No se preocupe.
Merak etmeyin efendim bu gece tüm veraset işlemleri için imzalar alınmış olacak.
No se preocupe, su honorable. Le aseguro que esta noche tendré el contrato de venta firmado por él.
İndirin beni! Merak etmeyin efendim, alışırsınız.
No te preocupes, ya te acostumbrarás.
- Merak etmeyin efendim.
- Supe, señor.
- Onları merak etmeyin efendim.
No se preocupe.
Merak etmeyin efendim.
Relájese, senor.
Merak etmeyin efendim, bu işle bizzat ilgileneceğim.
Vale. Ya me encargo yo.
Merak etmeyin efendim.
- Nosotros... - No se preocupe, señor.
- Merak etmeyin efendim.
Evítalo.
Merak etmeyin efendim.
No se preocupe, señor.
Merak etmeyin efendim.
Está bien, señor.
- Bizi merak etmeyin efendim.
- No se preocupe, señor.
Merak etmeyin efendim.
Selle el edificio.
- Merak etmeyin efendim.
- No se preocupe, señor.
Merak etmeyin efendim.
! No se preocupe.
Merak etmeyin efendim, biz yedik.
No se preocupe, señor, hemos comido.
Merak etmeyin efendim, bu rezilliği temizleyeceğiz.
No se preocupe, señor. La mucama y yo lo pondremos en la calle.
Merak etmeyin efendim. Bizde onun da ilacı var.
No se preocupe, también hay algo para eso.
- Merak etmeyin efendim, vaktimiz bol.
No se preocupe, tenemos mucho tiempo.
Merak etmeyin efendim. Her şey yoluna girecektir.
Todo saldrá bien.
Kitabı merak etmeyin, efendim.
No se preocupe. - Se me hace tarde.
Beni merak etmeyin, efendim.
Cierre la puerta.
Merak etmeyin, efendim.
Calmaos, señora.
Peşindeyim efendim, merak etmeyin.
Me pegaré a él. No se preocupe, mi capitán.
- Merak etmeyin, efendim.
- No se preocupe, señor.
Merak etmeyin, efendim. General de kandıramaz.
No se preocupe, señor, el general tampoco lo ha conseguido nunca.
Merak etmeyin. Devam edeceğim efendim. Gerçekten edeceğim.
Así lo haré, así lo haré.
Merak etmeyin, efendim. "
" Déjemelo a mí, señor.
Merak etmeyin, efendim.
No se preocupe, señor.
Oh, hayır, efendim. Hayır, efendim, merak etmeyin.
No se preocupe.
Öyle değil mi efendim? Siz oğlumu merak etmeyin, o babasının oğludur tutumluluk ve ileri görüş atalarımızın mirasıdır.
No es necesario, él es mi hijo
Merak etmeyin, efendim. Orada olacağım.
No se preocupe, estaré allí.
Merak etmeyin, ben hallederim efendim.
No se preocupe, me encargaré de ello Sr..
- Merak etmeyin, efendim.
- No se preocupe.
Efendim, merak etmeyin, yaptım olacak
No se preocupe, señor. Yo resolveré eso.
- Kontrol ediyoruz, merak etmeyin, efendim.
- Nos estamos fijando, no se preocupe, Sr.
Merak etmeyin, efendim.Elimizden gelenin en iyisini yaparız.
Vamos.
Merak etmeyin, efendim. Bir ay içinde benden daha iyi olacaktır.
No se preocupe Sr., en un mes tocará el piano incluso mejor que yo.
Merak etmeyin efendim.
Las demás señoras están en el hotel, señor.
- Merak etmeyin, efendim!
- ¡ No se preocupe, señor!
Merak etmeyin efendim.
Abra la boca y saque la lengua.
Merak etmeyin, efendim, hepimizin istediği gibi bir doktor olmak için geri dönecek.
Despreocúpese. Volverá para ser el médico que todos queremos. - Sí.
- Merak etmeyin, efendim!
- Despreocúpese.
Efendim merak etmeyin, o nefes alıyor.
sigan adelante, yo te cubrire - Ok? - Sr... vaya
Tamam efendim, merak etmeyin.
Sí, señor, no se preocupe.
- Merak etmeyin, efendim.
No se preocupe señor. Estara ahi.
Merak etmeyin, efendim.
Suave como una pluma.
Merak etmeyin, ben ve efendim bu işi çözeceğiz.
No se preocupe. Mi patrón y yo nos ocuparemos de ello.
merak etmeyin 872
efendim 34795
efendimiz 532
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
meraklı 21
efendim 34795
efendimiz 532
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
meraklı 21