Efendimiz translate Spanish
2,187 parallel translation
Bugün doğum günü efendimiz İsa Mesih'in... Ve şarkıcı Barbara Mantrell'in.
Cante hoy toda nación la angelical canción hoy es el cumpleaños de nuestro Señor, Jesucristo, y de la cantante Barbara Mandrell.
Efendimiz.
Maestro.
İyi cevap, efendimiz.
Buena, señor.
Efendimiz, Red Guard ile çalıştığımı biliyorsunuz.
Señor, sabe que he estado trabajando con la guardia roja.
Efendimiz lütfen...
Excelencia, por favor...
- Marishka'yı kaybettik. - Efendimiz.
- ¡ Hemos perdido a Marishka!
Buyurun efendimiz.
Sí, amo.
- Buyurun efendimiz.
- Sí, amo.
- Ne zaman hazır oluruz? - Yakında efendimiz.
- ¿ Cuánto falta para estar listos?
Özür dilerim efendimiz.
Lo siento, amo.
Efendimiz değiş tokuş istiyor.
El amo propone un intercambio.
Efendimiz!
¡ Amo!
Bakın efendimiz!
¡ Mira, amo!
Yakaladık onu efendimiz.
¡ Mira! Lo tenemos, amo. ¡ Lo tenemos!
Efendimiz uyandı.
Mi amo se ha despertado.
Yeni efendimiz seni öldürmek istemiyor ama şimdilik.
Nuestro nuevo maestro quiere salvar tú vida.
Efendimiz bize yolu gösterdi.
Nuestro maestro nos mostró el camino.
Efendimiz çıktı.
El Maestro ha salido.
Sadece efendimiz Howl biliyor.
Sólo el Maestro Howl lo sabe.
Efendimiz Howl yokken ateşi kullanamayız.
No podemos usar el fuego cuando el Maestro Howl no está.
Calcifer sadece efendimiz Howl'a hizmet eder.
Calcifer sólo le obedece al Maestro Howl.
Hoş geldiniz Efendimiz Howl.
Bienvenido, Maestro Howl.
Masayı yaktı Howl Efendimiz, bu...
Se ha calcinado contra la mesa Maestro Howl, esto es- -
Efendimiz Howl, çıkıyor musunuz?
Maestro Howl, ¿ saldrá?
Efendimiz Howl, Bu köpekçiği de alabilir miyiz?
Maestro Howl, ¿ podemos quedarnos este cachorro?
Efendimiz, bir diyeceğim var...
Ah, mi buen señor. Ha habido...
Yüzümü kızarttınız efendimiz.
Hace que me ruborice, señor.
Benden önce Desdemonalar oldu efendimiz.
Bueno, hay... hubo otras Desdémonas antes que yo, señor.
Efendimiz, konuklar...
Señor, ¿ los invitados?
- Efendimiz, bendeniz Edward Kynaston.
- Señor, soy Edward Kynaston.
Efendimiz, kendimizden birine zarar vermemize izin vermez.
El maestro no nos deja herir alguien de nuestra propia especie.
Yüce Meryem, senin adın kutsaldır. Efendimiz senin yanında. Sen kadınların en kutsalısın.
Dios te salve María, llena eres de gracia, el Señor es contigo, bendita tú eres entre todas las mujeres y bendito es el fruto de tu vientre Jesús.
Ve rahminin meyvesi İsa kutsaldır. Yüce Meryem, kutsaldır senin adın. Efendimiz senin yanında.
Dios te salve María, llena eres de Gracia, el Señor es contigo, bendita tú eres entre todas las mujeres y bendito es el fruto de tu vientre...
Yüce Meryem, senin adın kutsaldır. Efendimiz senin yanında. Ve rahminin meyvesi İsa kutsaldır.
Dios te salve María, llena eres de Gracia, el Señor es contigo, bendita tú eres entre todas las mujeres y bendito es el fruto de tu vientre...
Efendimiz geliyor Tepeler alçalıyor!
El señor viene Colinas, se hunden!
Saygılarımla, Efendimiz.
Con deferencia, Su Eminencia
Efendimiz.
Sí, Señora.
Bunu İsa aracılığı ile senden isteriz, Efendimiz.
Por Jesucristo, Nuestro Señor.
Ebedi huzuru Rory'ye bahşet, Efendimiz.
Dale Señor el descanso eterno a Rory.
Kim Woo-Jin, Paul. Kendini tanrıya ve cennetteki efendimiz İsa'ya adayacağını her daim insanların hizmetinde olacağına dair "Rahiplik Yemini" eder misin?
Kim Woojin Paul viendo tu dedicación a Jesucristo y sirviendo bien al pueblo
Kendini tanrıya ve cennetteki efendimiz İsa'ya adayacağını her daim insanların hizmetinde olacağına dair "Rahiplik Yemini" eder misin?
¿ deseas hacer juramento de celibato? ¿ Harás juramento de celibato?
Bunun altında kalmayacağım, " demiş, Efendimiz.
- dice el Señor.
Sizi çok iyi anlıyorum, Kutsal Efendimiz.
Le entiendo, Su santidad.
Efendimiz İsa, haça gerildiğinde... yanında asılı olan hırsıza seslendi :
Nuestro Cristo, al ser crucificado le dijo al ladrón que colgaba a Su lado :
Yüce Efendimiz, senin yolun bizimkinden farklı. Gözyaşı dökmeyen bakışların altında, adil olana ve olmayana katlanıyoruz.
Tus costumbres no son las nuestras, Señor toleramos a justos e injustos bajo Tus ojos sin lágrimas.
Haklısınız, muazzam efendimiz.
- Está en lo cierto, Gran Señor.
Efendimiz benim...
El Señor es mi...
Öyle değil mi efendimiz?
¿ No está de acuerdo, señor?
Ben, bir hizmetçi olarak, bizi tüm bu dedikodulara maruz bırakırken... efendimiz ne düşünüyordu bilemem elbette!
Debemos seguir como antes. Ni más ni menos.
Kendini tanrıya ve cennetteki efendimiz İsa'ya adayacağını...
¿ quieres hacer juramento de celibato?
Tebrikler, efendimiz.
Bienvenido, su Eminencia.
efendim 34795
efendi 334
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wong 91
efendi wang 37
efendi phillipe 18
efendi 334
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wong 91
efendi wang 37
efendi phillipe 18