English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Millicent

Millicent translate Spanish

283 parallel translation
Sen ve Millicent.
Tú y Millicent.
Millicent bu sabah beni aradı.
Millicent me llamó esta mañana.
Ben Millicent Jordan.
Soy Millicent Jordan.
Millicent.
Millicent.
Millicent, susuzluktan ölmek üzereyim.
Millicent, de verdad, estoy muerta.
Millicent, ayakkabılarımı çıkarırsam rahatsız olur musun?
Millicent, ¿ no te importa que me quite los zapatos, verdad?
Millicent'e hoşça kal dediğimi iletir misin?
Despídete de Millicent por mí, ¿ lo harás?
Millicent, bu akşam tiyatroya gitmezsem olur mu?
Millicent, ¿ te lo tomarías a mal si no voy al teatro esta noche?
- Merhaba Millicent.
- Hola, Millicent.
Millicent, sevgilim.
Millicent, querida.
Ben iyiyim Millicent.
Estoy bien, Millicent.
Benden daha iyi sürersin. Unutma, Millicent'in yemeğini mahvetmemeliyiz.
Lo harás mejor que yo... y recuerda, no debemos estropearle la cena a Millicent.
Millicent, ne oldu?
¿ Qué ocurre, Millicent?
- Güle güle Bayan Millicent.
Adiós, señora Witherspoon.
Olağanüstü yaşlı kız, Leydi Millicent.
Extraordinaria mujer, Lady MiIIicent.
Zavallı Millicent.
Pobre MiIIicent.
Ah, Millicent, nasıl yapabildin?
MiIIicent, ¿ cómo pudiste...?
Millicent, Bunu tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor.
MiIIicent, repasémosIo de nuevo.
Millicent! Ağlama!
MiIIicent,... no llores.
Haydi, Millicent, şaşırmış gibi yapma.
Vamos, MiIIicent, no finjas horrorizarte.
Anne, Millicent, biz dönünceye değin Captain Smollet'e iyi bak, olur mu?
Mamá, MiIIicent, atended al capitán hasta que volvamos, ¿ queréis? No tardaremos.
Sen hep iki içki alırsın. Millicent.
Ud. siempre toma dos.
Çok teşekkürler, Millicent. Oh, acele etme.
Muchas gracias, MiIIicent.
Bu öğleden sonra. Bu Millicent'i korkuttu.
Le ha dado un susto a MiIIicent esta tarde.
Millicent'in yaptığı açıklamayı da işittin, düşüncesizce yapılan açıklama.
También oyó a MiIIicent hacer un comentario indiscreto.
Millicent.
MiIIicent.
Millicent, bana yaklaş ki, George oturabilsin.
MiIIicent, hazle sitio a George.
Millicent, odana git ve orada kal.
MiIIicent, a tu habitación.
Korkarım, Millicent'i tekrar aşağıya çağıracağız.
MiIIicent debe estar presente.
Gel ve otur, Millicent.
- Ven, siéntate, MiIIicent.
Yağmur da rahatsız ediciydi, fakat Millicent ısrar etti.
Fue una lata, bajo Ia lluvia, pero MiIIicent insistió.
Millicent! Bitirinceye dek kendine gelemezsen daha fazla çay içmene izin vermeyeceğim.
- MiIIicent, si no te controlas,... hasta que acabe, no dejaré que tomes más el té.
Polis geldiğinde, ısrarla masum olduğunu söyledi, böylece zavallı Millicent'in kafasını öylesine karıştırdı ki kurban olarak babasıyla birlikte cinayeti yeniden oynadı.
Cuando apareció Ia policía, él insistió en su inocencia,... Io que confundió tanto a Ia pobre MiIIicent... que volvió a representar el crimen con su padre como víctima.
- Millicent
- Millicent.
... Dr. Anthony Lorring onun hakkındaki bir yalana inanmış, onu kovmuş ve karısı Millicent tarafından oyuna gelerek evlenmişti.
El Dr. Anthony Lorring creyó esa mentira sobre ella y fue engañado para casarse por su esposa Millicent.
Yarım saat önce Ellen, Anthony Lorring ve Ellen'dan nefret eden ve Ellen'ı da Anthony'i de yok edeceğine yemin etmiş kindar karısı...
Hace media hora Ellen y Anthony Lorring y su vengativa esposa Millicent,... que odia a Ellen, y ha jurado destruir a Ellen y Anthony...
... hastane odasında genç çapkın Bruce Caufield ile karşılaştı ve ve bir zamanlar gizli bir şekilde Millicent ile evli olan Bruce'un...
... se enfrenta al joven playboy Bruce Caufield en la habitación del hospital y oye a Bruce revelar que Millicent, casada en secreto con él, es...
Hey, Doris. Millicent.
Millicent.
Millicent çok hoş görünüyorsun.
Millicent, te ves encantadora.
Nasılsınız? Millicent Davies, US AFL-CIO.
- Millicent Davies de AFL-CIO.
Ve vaftiz kızım, Millicent.
Y mi ahijada, Millicent.
Bana bir boyun atkısı, Bay Baldrick için bir çift eldiven ve Millicent için de bir şapka.
Una bufanda para mí, un par de guantes para el Sr. Baldrick y un sombrero para Millicent.
Ah, Millicent! Bu muhteşem zevki neye borçluyum?
Ah, Millicent, ¿ a qué le debo este placer excelente?
Sevgili Millicent, akşam yemeğine gelmiş.
Mi querido Millicent, ven para su cena.
- Leydi Millicent Castle Vaughan'u duymuş muydunuz?
¿ Han oído ustedes hablar de Lady Millicent Cassel Bogald?
- Leydi Millicent benim.
- Yo soy Lady Millicent. - Es un gran honor.
Kusuruma bakmayın, Leydi Millicent.
oh, le ruego me disculpe.
- Leydi Millicent'ın 20 bin sterlini yok.
Verá, Lady Millicent no dispone de 20.000 libras ni de nada parecido.
Leydi Millicent, güçlükle 5 bin sterlinlik bir miktar toplayabilir.
Lady Millicent podría reunir, no sin dificultad, 5.000 libras. ¿ 5.000?
Leydi Millicent'ın ucuza kurtulmasına izin vereceğim. Kendisi çok güzel bir kadın.
Se lo ofrezco por un precio más asequible dado que es una joven encantadora.
- Leydi Millicent söyledi ya.
Lady Millicent nos dijo que Lavington vive en Wimbledon.
millie 152

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]