Millie translate Spanish
1,300 parallel translation
Kuzenim Millie'den öğrenebilirdim.
Podría conseguirlo por mi prima Millie.
Millie, yardımına ihtiyacım var.
- Necesito que me ayudes.
Gerçekten garip hissediyorum Millie. İyi.
- Me siento muy rara, Millie.
Teşekkür ederim Millie.
- Gracias, Millie.
Millie, çocuk orada.
El niño está ahí dentro.
Ben burada ne yapıyorum Millie?
¿ Qué hago aquí, Millie?
- Millie?
- ¿ Millie?
İşte hayat böyle Millie.
De eso va la vida, Millie.
Millie, ne yapıyorsun?
- Millie, ¿ qué haces?
Millie, hayır.
- ¡ Millie, no!
Köpeği uyandırma Millie. Lütfen.
No despiertes al perro, Millie por favor.
Gerçekten iyi bir arkadaşsın Millie.
Eres una amiga de verdad, Millie. Me salvaste de verdad.
Seni. Seni seviyorum Millie.
Me encantas, Millie.
Hey Millie, ne oldu?
- Millie, ¿ qué te pasa?
Millie'nin köpeğini öldürdük.
Matamos al perro de Millie.
Millie'nin köpeğini öldürdüm.
Matamos al perro de Millie.
- Millie'ye söylemek zorundayız.
- Se lo tenemos que decir a Millie. - ¿ Por qué?
Millie, annenler ne olacak?
¿ Y qué pasa con tus padres?
Millie, lütfen büyük paltonu giyme.
Millie, por favor, no lleves el abrigo grande.
Millie'ye gerçeği söylemeliyiz.
Deberíamos decirle la verdad a Millie.
Evet ama sen Millie'yi tanımazsın.
Sí, pero... no conoces a Millie.
Millie bizimle takılmaya başlayacak ve senin kötü arkadaşlarından korktuğunda koşacağın kimse kalmayacak diye mi?
¿ Que Millie empiece a salir con nosotros y ya no tengas a nadie a quien acudir... cada vez que te asusten tus "amigos malos"? - Kim... - ¿ Y sabes una cosa?
Sizinle kavga etmeyeceğim. Millie gidiyor diyeyim sadece.
No pelearía con ustedes, pero es que Millie va.
- Millie mi? - Evet.
¿ Millie va?
Tatlım, Millie bile gidiyormuş.
Cariño, Millie va.
Selam çocuklar. Millie'yi gördünüz mü?
Hola, chicos, ¿ Han visto a Millie?
- Millie'yi gördün mü?
- ¿ Has visto a Millie?
Millie, sen içmezsin.
Millie, tú no bebes.
Çok üzgünüm Millie.
Lo siento muchísimo, Millie.
Şaka yapmıyorum Millie.
No estoy bromeando, Millie. Es la verdad.
Millie, neden bahsettiğin hakkında bir fikrin yok.
Milly, no tenés idea de lo que estás hablando.
Millie, sen kendi işine bak tamam mı?
Milly... Metete en lo tuyo, ok?
Ve eğer bir yarış olsaydı Millie seni çoktan yenmişti.
Y si fuera una carrera, Millie ya te hubiera ganado.
Millie?
Millie!
Millie?
Millie? !
Hayır.
No. Fue tan horrible, Millie.
Çok kötüydü Millie. Çıkardığı ses daha önce duyduğun hiçbir şey benzemiyordu.
Hay un sonido que es como nada de lo que hayas oído antes.
Millie, yarın kenarda otursan olur mu?
Millie, ¿ te importa ser sustituida mañana?
Hayır bay Kowchevski... Bence Millie....
- No, Sr. Kowchevski, no creo que Millie...
Sana büyük bir haksızlık yapıldı, Millie.
- Esto es totalmente injusto.
Tanrım Millie, odanı hiç temizlemez misin sen?
- Jo, Millie, ¿ nunca limpias tu cuarto?
O seni takımdan atmadı Millie.
No te ha echado del equipo.
Millie! Düşün!
¡ Millie, venga, piensa!
Teşekkürler Millie.
Gracias, Millie.
Evet, görüşürüz Millie.
- Hasta luego, Millie.
Tanrım. Zavallı Millie.
Dios, pobre Millie.
Değil mi Millie?
¿ No te parece, Millie?
Gerçekten üzgünüm Millie.
Lo siento, Millie.
Millie, sadece şunu söylüyorum...
A lo que me refiero es que siempre quisimos tener novios.
Hepimiz kız izciler olamayız, Millie.
No todas podemos ser girl scouts, Millie.
Millie. Şakaydı.
Era broma.