Morales translate Spanish
1,271 parallel translation
Ve gerçek amacı habersiz kurbanların üzerinde deneyler yapmak olan bu komplo hükümetin içinde yüksek düzeydeki birisinin gizli amaçlarını ortaya çıkartmak isteyen kişileri sınırı ya da vazifesi olmaksınız ahlaksızca ve bilinçsizce yok etmeye çalışmıştır.
Un complot para destruir las vidas de quienes revelaran su verdadero fin : Practicar experimentos con víctimas incautas, como parte de un plan, al servicio de alguien en altos niveles del gobierno que opera a su antojo sin morales ni conciencia, hombres que fingen honrar, pero engañan.
- Sorun değil.
- Nunca hago juicios morales.
Ve bir vatansever, doğru manevi kararı verendir.
Y un patriota tiene que tomar decisiones morales.
Ondan sonra dürüstlükle ilgili tali programlar devreye girmiş.
Sus sub rutinas éticas y morales se adueñaron de todas sus funciones.
Gerçek şu ki ; durumun dehşetini,... ölümün acısını, birinci sınıftan beri kafana vura vura sokulan tüm o zırvalardan, ahlaki ve etik yargıları bir kenara bırakırsan elimizde ne kalır?
La realidad es que si miramos el horror de la situación, la tragedia de la muerte y las implicaciones éticas y morales que tienes en tu cabeza desde el principio, ¿ que es lo que queda?
- Morales, Daniel.
- Morales, Daniel.
- Kararınız nedir? 'Goldstein, Butters'a karşı', kasıtlı bir şekilde ihmalkâr davranarak duygusal çöküntüye sebebiyet vermek davasında, davalı lehine karar aldık.
En Goldstein contra Butters,... daños morales y psíquicos, fallamos a favor... del demandado.
Yani kim izliyorki onların showlarını? Hepsi birbirinin aynısı. Biri birine yanlış birşey yapıyor ve azıcık IQ larıyla televizyona çıkıyorlar ve bütün dünyanın görmesi için şikayet ediyorlar, bağrınıyorlar...
Además quien veía esos programas, van todos de lo mismo, una persona hiere a otra y luego salen en televisión con su coeficiente cero para darle al moco, para lloriquear delante de gente, no quiero hacer juicios morales
Bence Hepatit ve AIDS bu kadar yaygınken bilmeliler duygusal çöküntüleri hesaba katmıyorum.
No. Estamos de acuerdo en que eso es importante con el SIDA y otras enfermedades, por no mencionar las implicaciones morales.
Konuşmaya devam et Morales.
Sigue diciendo tonterías, Morales.
Morales, sedye.
¡ Morales, la camilla!
Koca dünyalar özgürlükleri için savaşıyor ve ben burada ahlaki detaylara takılıyordum.
Mundos enteros luchan por conservar su libertad y yo sigo preocupándome por nimias cuestiones morales.
Moral itirazları, geminin tıp politikasıdır.
Objeciones morales a la política médica de la nave.
Papanın onayıyla, yüzyıllık Jersey... ibadet evinin giriş kapısı,... çok az bilinen bir Katolik dayanılarak, içinden geçildiğinde tüm geçmiş günahlardan arınılmayı sağlayan bir kapı olarak hizmete açılacak.
con la sanción papal, el arco de la entrada... de la centenaria iglesia en la costa de Jersey... servirá como pasaje de indulgencia plenaria- - una creencia católica poco conocida que ofrece a lo que pasa bajo sus arcos... limpiarlos antecedentes morales.
Yüksek derecede tinsel ve dinsel bir ahlakın mahkumiyetinde.
Tiene fuertes convicciones morales y religiosas.
Ancak insan kalbinin, aklının ve ruhunun, ayırt edebileceği sonsuz sayıda duygusal ve manevi tonlar vardır.
El corazón humano, la mente y el alma pueden distinguir una infinidad de matices emoc ¡ onales, ps ¡ cológ ¡ cos y morales.
Ve esas para tutacak şey de, kesinlikle kusurlarını örtecek ahlaki meziyetlerinin olmamasıdır.
Y lo que os va a salir más caro. Carente de virtudes morales expiatorias.
Kazanan, Hollywood'a bedava seyahat ve ahlaki değerleri yüksek bir filmde figüranlık yapma şansı elde edecek.
El ganador obtendra un viaje gratis a Hollywood- - y la oportuidad de ser un extra... en una pelicula con valores morales positivos!
Bayan Gallagher! Ahlaki değerleri yüksek bir filmde figüran olmak nasıI bir duygu?
Miss gallagher que se siente ser un extra en una pelicula... con valores morales positivos?
Umarım siz de kimin Hollywood'a bir gezi kazanıp,.. ... ahlaki değerleri yüksek bir filmde figüranlık yapacağını benim kadar merak ediyorsunuzdur.
Espero que esten tan exitados como yo... de saber quien ganara este viaje a hollywood... con la oportunidad de aparecer como extra... en una pelicula con valores morales positivos.
Katolik Gençlik Dergisi'nin Hollywood gezisini ve ahlaki değerleri yüksek bir filmde figüranlık yapma şansını kazananı açıklıyorum... Mary Katherine Gallagher.
Bueno, estoy complacido de anunciar al ganador... del premio de un viaje a hollywood que entrega la revista catolica de adolescentes con la oportunidad de aparecer como extra... en una pelicula con valores morales positivos... es Mary Katherine Gallagher.
Öyleyse sadece, batıl inancını seç, arkana yaslan bir dilek dile ve tadını çıkar... ve İncil'e bakıp da ahlak dersleri ve edebi değerler arayan sizler için diğer hikayelerden birkaç tanesini tavsiye edebilirim.
¡ Mitad y mitad! ¡ Así que elijan su superstición, sientense, pidan un deseo y diviertanse! ¡ Y para aquellos que leen la Biblia buscando lecciones morales y cualidades literarias, quiero sugeriros un par de libros más...
Ahlaki bakımdan onaylamıyorsunuz ama sözde "kurban" ölü olduğuna göre sanık tarafından okşandığını ya da "fromaj" edildiğini bilemezdi. Peki, taciz bunun neresinde?
Desaprueba su conducta según sus normas morales, pero si la presunta víctima un cadáver, no sabía que el acusado la sobaba ¿ dónde está la agresión?
Geleneksel ahlak değerlerine dönüşü teşvik etmeliyiz.
Debemos alentar el retorno... a los valores morales tradicionales.
Moralman bu kadar indoktrine olmasaydım harikulade olurdu.
Si no fuera por las enseñanzas morales, sería genial.
Jesse. Kimlesin? Morales için mi?
Hola, Jesse. ¿ Quién te gusta?
Tomas Morales.
Tomás Morales.
Eğer senin iç organlarını tekrar düzenlemeyi deneyip, senin en önemli ahlaki emir kiplerini bozmak için seni zorlasam, sen nasıl hissederdin?
Si tratara de reorganizar tus órganos internos tratara de obligarte a violar tus más importantes imperativos morales. ¿ Cómo te sentirías?
Hastanın durumunu anlat, Morales.
A la Cortina dos.
Kurumsal yetişmenden farklı olarak, ebeveynlerim müşfik, ahlaklı ve duygusaldı.
A pesar de su educación institucional, mis padres eran compasivos, morales, emotivos
Bayan Morales'in oğlu, Jamal.
Ése es el hijo del Sr. Morales, Jamal.
Çocuğa ahlak değerlerini aşılarsan iyi büyür, aşılamazsan kötü büyür.
Si les das valores morales, tus hijos saldrán bien. - Si no, tendrás problemas.
Morales, kıçını kimse istemiyor.
Morales, nadie quiere tu culo.
Gördüğünüz gibi, bazı mahkûmları transfer ediyoruz bunların içinde mütevelliler Pancamo ve Morales'de var.
Como pueden ver, tenemos más transferencias de prisioneros incluyendo a los fideicomisarios Pancamo y Morales.
- Bay Morales.
- Sr. Morales.
Chucky Pancamo ve Enrique Morales.
Chucky Pancamo y Enrique Morales.
Adebisi, Pancamo ve Morales'i mütevelli mi yaptın?
¿ Nombrar administradores a Adebisi, Pancamo y Morales?
- Bay Morales...
- Sr. Morales...
Enrique Morales, mahkûmiyet tarihi 6 Nisan 2000, ikinci dereceden cinayet, hüküm 25 yıl, şartlı tahliye 15. yılda.
Enrique Morales, condenado el 6 de abril de 2000, por homicidio en segundo grado ; sentencia : 25 años, elegible para libertad bajo palabra en 15 años.
Adebisi, Pancamo ve Morales'le buluşmak için.
Para verme con Adebisi, Pancamo y Morales.
Kim bu baharatçı, Morales mi?
¿ Quién es el latino sucio, Morales?
Delikte geçen birkaç gün sadece Pancamo, Adebisi ve Morales önünde saygınlığımı arttırır.
Unos días en el hoyo sólo aumenta mi credibilidad con Pancamo, Adebisi y Morales.
Ve Goa'uld gelip kendimizi savunamadığımız için bizi yeryüzünden süpürdüğünde, eminim yüksek ahlak standartlarımızla ilgili hepimiz güzel şeyler düşüneceğiz.
Y cuando los Goa'uld nos eliminen porque no pudimos defendernos nos enorgulleceremos de nuestros valores morales.
Zindandaki görüşmelerimizde gece bekçisi olan babanın senin değersisteminde önemli bir yer tuttuğu dikkatimi çekmişti.
En el transcurso de nuestras charlas se hizo evidente que tu padre el difunto guardia, había sido el puntal de tus valores morales.
Tüm Yahudi olmayanlara karşı hastalıklı ve zehirli bir ırkın kurduğu bu komplo Aryan ırkı ve ahlaki değerlerini yıkmaya yöneliktir.
Esta es una conspiración contra todos Ios no-judíos conducida por una raza enferma, traicionera y envenenada contra Ia raza aria y sus leyes morales.
Bu Virgilio Morales. Üniversitede öğretmen.
Este es Virgilio Morales, un profesor de la universidad.
Bir grup genç profesörün önderliğinde. Virgilio Morales de aralarında.
Liderado por grupo de profesores jóvenes, Virgilio Morales entre ellos.
Gruplarımızın yaptığı toplu katliamlar morallerini bozuyor. Özellikle de Yahudi bir Alman Yahudi'siyse. Onlar Rus Yahudilerinden entelektüel anlamda çok ileri.
Nuestros fusilamientos en masa crean conflictos morales sobre todo cuando hay judíos alemanes intelectualmente superiores a los judíos rusos.
Arkadaşım Pedro Morales Magonzales Marato Molaso Mondustos'u tanıyor olmalısın.
Conocerás a mi amigo Pedro Morales Magonzales Marato Mondustos.
Panteon'da 700'ün üzerinde ölü verdik. Diğer seçilmiş üyeleri göremiyorum!
y de inculcarle las cualidades morales, humanas y cívicas indispensables para que en su mayoría de edad
Galiba Morales getirdi.
- Lo trae Morales.