Moralim bozuk translate Spanish
222 parallel translation
Dokunma bana! Üşüyorum, moralim bozuk ve keyifsizim.
Estoy fría, enfadada y deprimida.
Moralim bozuk.
Estoy desmoralizado.
Edith, fazla ileri gittiğimi falan düşünmezsin umarım ama bu gece biraz moralim bozuk.
Edith, no pienses mal de mí, pero... Esta noche estoy triste.
Benim moralim bozuk değil ki.
Pero yo no me estoy derrumbando.
Moralim bozuk.
Me caí.
Şu aralar moralim bozuk da.
Es desesperación.
Moralim bozuk olduğunda buraya gelirim.
Suelo venir cuando estoy de mal humor.
Bu arada para eriyor. Moralim bozuk bir şekilde dışarı çıkıyorum Neyse kısa keseceğim zira hepsini dinlemek istemezsin.
Me voy fuera, deprimido, te lo cuento rápido... porque sé que no quieres oírlo.
Moralim bozuk. Senin de öyle.
Estoy disgustada y tú también.
Iggy, Çok moralim bozuk, eşlik edecek birine ihtiyacım var.
- Estoy deprimido. Necesito compañía.
Hey Hank, ne zaman moralim bozuk olsa genellikle, bira bütçesinin gerisine düşen bir dostuma bira ısmarlarım.
Oye, Hank, tu sabes, cuando estoy realmente depremido, Generalmente, compro una cerveza para un amigo que tiene poco presupuesto para una cerveza.
O kadar da moralim bozuk değil.
Bueno, realmente no me estoy sintiendo del todo deprimido.
Biraz moralim bozuk.
Estoy de bajón, es distinto.
Kiloluyum, işsizim eşimden ayrıyım, moralim bozuk, çok içmeye başladım.
Estoy con sobrepeso, desempleado, separado, deprimido, empezando a beber demasiado.
- bu akşam moralim bozuk. hoşçakal!
- No me apetece esta noche.
Bugün moralim bozuk.
Hoy me siento deprimido.
Moralim bozuk, çünkü tamamen yalnız olacağız. Okyanusun ortasında. Bir gemide.
Estoy preocupada porque estaremos solos en medio del mar.
Moralim bozuk.
¡ Estoy deprimido!
Moralim bozuk!
- Estoy triste.
Yemek yiyemeyecek kadar moralim bozuk.
Estoy muy deprimido para comer.
Moralim bozuk.
Me siento mal.
Evet, biraz moralim bozuk.
Sí, estoy un poco deprimido.
Her neyse babacığım, yardımı olur belki, moralim bozuk olduğunda şu kısa şiiri düşünüyorum ve neşeleniyorum.
De todos modos, papi, si es de ayuda, cuando me siento triste pienso en ese pequeño poema, y siempre me anima.
Haklısın. Sadece biraz moralim bozuk, hepsi bu.
Tienes razón, sólo estoy un poco deprimido.
- Moralim bozuk.
- Estoy molesta.
- Moralim bozuk.
- Estoy depresivo.
Saat sabahın ikisi! Moralim bozuk. "Gece gündüz ne zaman istersen gel" demiştin.
Estoy disgustada, y quiero sentirme mejor, ese es tu trabajo.
- Moralim bozuk olduğunda bana destek olmak için " Canım, psikologa gitmene gerek yok.
Cuando estoy mal y tu me dices esas sabias palabras y tu me dices "querido, tu no necesitas".
Moralim bozuk, evet.
Sí, estoy de humor.
Benim dans edemeyecek kadar moralim bozuk.
Estoy muy deprimido para bailar. Vayan.
Moralim çok bozuk.
"Estoy demasiado deprimida."
Moralim öylesine bozuk ki, Theresa
- No puedo aguantar al barón.
Moralim çok bozuk.
Esto es muy deprimente.
Moralim çok bozuk.
Estoy fatal.
Aslında moralim çok bozuk.
En el fondo es tristeza.
- Moralim çok bozuk.
Estoy totalmente deprimido.
Moralim çok bozuk, Bayan Oyl.
Mi moralidad no se hundirá, Sra. Oyl.
Moralim çok bozuk.
¡ No estoy de humor!
Biraz... moralim bozuk.
Me siento- -
Moralim o kadar bozuk ki!
Estoy desquiciado.
Moralim yeterince bozuk değilmiş gibi alışveriş yaparken başıma korkunç bir şey geldi.
Y como si no estuviera lo suficientemente deprimida Me paso algo horrible mientras estaba de compras
Umarım. Hayatımda moralim hiç bu kadar bozuk olmamıştı.
Nunca me he sentido peor.
Moralim çok bozuk. Bundy Diyarı'na hoş geldin. Dünya üzerindeki en bunalım yer.
Bienvenido a Bundyland, el lugar mas deprimente en la tierra.
Moralim çok bozuk.
He estado muy deprimida.
Birkaç yıldır moralim çok bozuk... neden beni rahat bırakmıyorsunuz?
Llevo un par de años de muy mal humor, ¿ por qué no me deja en paz?
Son zamanlarda moralim çok bozuk.
Pues, he estado muy deprimido.
Bu hafta moralim biraz bozuk da.
He estado algo triste esta semana.
Moralim çok bozuk.
Me siento tan deprimida, hundida.
Tanrım, moralim çok bozuk!
Qué depresión.
Moralim çok bozuk.
Estoy muy deprimido.
Moralim çok bozuk hayatım.
Me suicidaré.