English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Nakit

Nakit translate Spanish

7,142 parallel translation
10,000 $ nakit, hemen şimdi. Boşanma anlaşmalarını hallederken, buradan hemen gitmen için.
10000 dólares en efectivo ahora mismo para que salgas del apartamento mientras lidiamos con el acuerdo de divorcio.
Nakit olarak ödeyeceksin.
Me pagarás en efectivo.
Evet. Nakit sadece fakir insanlar için.
El efectivo de las personas pobres.
Ödemeni nakit, çek ya da Paypal'le alabilirim. Mesajını aldım.
Aceptaré efectivo, cheque o paypal.
Her halükârda seni geri getirmek milyon dolarlık vergilere mal oldu buna esaretinin bedeli olarak bir milyon dolarlık nakit de dahil ve bu büyük bir para.
Una u otra, le costaron a los contribuyentes varios millones de dólares gastados en la operación de rescate, incluyendo un millón de dólares en efectivo que fue pagado a sus captores y eso parece extraordinario, teniendo en cuenta que la política de este gobierno
Eğer bu duyulursa, hiç nakit paran ve kolej kariyerin kalmaz.
" Sin efectivo, no hay universidad para ti si esto sale a la luz.
Bu kadar nakit para da üzerindeydi.
Y llevabas todo este dinero encima.
Hasta çekirgeler kasabaya salgın getirdi. Nakit para ve işçi fazlasını aldı götürdü.
Una plaga de saltamontes nocivos ha llegado a la ciudad y ha dejado escasez de dinero y excedente de mano de obra.
Nakit olarak 4.5 milyon dolar kazanıyoruz.
- Cuatro y medio, en bruto. Efectivo.
Hazırlıyorum ama o kadar nakit bulmak bir kaç saat sürer.
Estoy consiguiéndolo, pero necesito un par de horas... para tener esa cantidad de efectivo.
Perry hesabına 100 $ nakit avansı aktarmış ve onunla içmeyecekmişsin.
Perry dijo que puso 100 dólares en tu cuenta para pequeños gastos... y que no puedes beber.
Kasaları patlarıp, biraz nakit çalmışlar.
Abrieron las cajas de seguridad, falta un poco de dinero.
Size nakit avans vermekten mutluluk duyarız.
Y estaríamos más que encantados de adelantarle los fondos.
Nakliye zaman çizelgeleri, liman güvenlik kodları, korsanlar için bırakılan nakit para.
Horarios de barcos, códigos de seguridad de puertos, pagos a los secuestradores.
Bileti havaalanından nakit parayla almış.
Compró el billete en el aeropuerto y pagó en efectivo.
- Alakası şu ki nakit mevduat hesabınıza her ay bir miktar yatırılmış. Geçen ay toplam 4000 dolardan fazla olmuş.
- Que veo varios ingresos... en efectivo en su cuenta todos los meses... el mes pasado, un total que supera los 4.000 dólares.
Yerel bir postaneden yollanmış fakat hiç kamera yokmuş ve gönderen kişi nakit ödemiş.
Fue enviado desde un negocio de correo local, pero éste no tiene ninguna cámara de vídeo, y el que lo envió pagó en efectivo.
Dün senin hesabına isimsiz bir nakit para transferi oldu.
Ayer hicieron un depósito de dinero de forma anónima en tu cuenta de ahorros.
Anlaşma, evden çıktıktan ve nakit parayı paylaştıktan sonra kendi yolumuza gitmekti.
El acuerdo fue, después de la casa, nos separamos... y los dos tomamos la mitad del dinero.
Tıpkı bunun gibi, 50 bin doları nakit olarak sıfır ve ve birlere dönüştürelim.
Y ya está, convertimos 50.000 dólares en efectivo en ceros y unos.
Otel faturaları, büyük miktarda nakit çekimleri gibi metres göstergelerine bak.
Busca facturas de hotel, grandes retiros de efectivo, cualquier cosa que grite amante.
- Belki nakit ödeme yapmistir.
Puede que pagase en efectivo.
Ayrıca cüzdanında 10,000 dolar nakit ve odasında 5,000 dolar değerinde hediyeler bulduk.
También hallamos $ 10 mil en su cartera y $ 5 mil en regalos en su habitación.
Ruhsatsız bir silaha ilaveten 10,000 dolar civarında nakit taşıyordunuz.
Además del arma, tenía $ 10 mil en efectivo.
- Nakit kullanmanın yasalara aykırı olduğundan haberim yok.
- No es ilegal tener efectivo.
Bu kadar çok nakit parayla, uçmak risklidir.
Y con tanto dinero, volar es arriesgado.
Umarım, nakit para dolu bir bavulladır.
Con suerte, con una maleta llena de dinero.
Hangi hatta ağır nakit olacağını, hangi frekansın boya paketlerine bağlı olduğunu...
La caja con más dinero, la frecuencia de la bomba. Tiene buenas respuestas.
Reeves'in telefonunu ve nakit paralarını alıp buradan seke seke gitmiş olmalı.
Se llevó su teléfono, su dinero y huyó de aquí.
Bina sahibi kirayı nakit ödediğini söyledi.
El dueño del edificio dice que pagaba el alquiler en efectivo.
Bu sabah eski bir hesaptan nakit çekmeye çalışmışlar ama banka reddetmiş.
Intentaron sacar dinero... de una cuenta de fideicomiso esta mañana pero... el banco lo denegó.
Nakit paraya ihtiyaçları var.
Necesitan dinero.
Hey, biraz nakit mi yatırımlar bugün?
Oye, ¿ has cobrado alguna de tus inversiones hoy?
Ehliyet, nakit para, kredi kartları.
Carnet de conducir, dinero, tarjetas de crédito...
Onlar nakit ile ödeme yaparlar.
Pagan en efectivo.
Hayır, parayı hep nakit öderdi ve takımlarını bizzat gelip alırdı.
¿ algo que nos ayude a identificarlo? No, pagaba en efectivo... siempre recogía sus trajes en persona.
Demek ki nakit ödeme yapan bir tanesine yoğunlaşıyoruz.
Así que nos estamos centrando en la transacción en efectivo.
Hedefi geçenlere nakit ikramiye verilirdi.
Recompensas en dinero por número de kilómetros.
Adamlar 100 milyon dolar nakit çaldılar.
Se apoderaron de 100 millones de dólares en efectivo.
İşin komik tarafı, Huvertas nakit parayı elmasa çevirtti ve Amerika'da bir yere sakladı.
Los rumores dicen que Huertavas convirtió el efectivo en diamantes y que los escondió en algún lugar de los Estados Unidos.
Nakit.
En metálico.
Sapığının her zaman nakit ödediğini söyledi.
Dice que su acosadora siempre pagaba en efectivo.
Onun için hep nakit ayarlardım.
Siempre dispongo de efectivo por si lo necesitaba.
Şimdi, istediğim miktar 260.000 dolar. Nakit.
Ahora lo que quiero, son 260 mil dólares en efectivo.
Nakit istediğinizden emin misiniz?
¿ Segura que lo quiere en efectivo?
Nakit. Tamam mı? Nakit.
Efectivo, ¿ de acuerdo?
Hayır ama bazen sadece nakit parayı alırlar.
Bueno, no, pero a veces, que acaba de tomar el dinero en efectivo.
Yanımda biraz nakit getirmiştim.
He traído algo de efectivo.
Ivan, sus sus. 1. ŞANTAJCISI İÇİN NAKİT PARAYA İHTİYACI VAR.
Ivan, te voy a disparar.
Bu sefer nakit var mı üstünde?
¿ Tienes efectivo esta vez?
Noel civarı, iş hattında tonlarca nakit depozit bulunur.
- Casi $ 120 mil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]