Nakit mi translate Spanish
657 parallel translation
Nakit mi? - Şeker ya da baharat, işime yaramaz.
- En azúcar y especias no es mucho.
- Nakit mi?
- ¿ En metálico?
- Hepsi nakit mi?
- ¿ Todo en efectivo?
- Teslimatta nakit mi?
- ¿ Pago a la entrega?
Senin sözüne karşılık Koca Jule'den nakit mi istiyorsun?
¿ Y contra tu pagaré, quieres que Gran Jule ponga dinero?
Nakit mi?
¿ En efectivo? ¿ Qué más?
Nakit mi, hesaba mı yazayım?
Siete con siete. ¿ En metálico o a cuenta?
- Nakit mi, hesaba mı?
¿ En metálico o a cuenta?
Nakit mi, hesaba mı?
¿ En metálico o a cuenta?
- Nakit mi?
- ¿ Efectivo?
Nakit mi?
¿ Tiene dinero en metálico?
- Nakit mi?
- ¿ En efectivo?
- nakit mi?
- ¿ En metálico?
Nakit mi?
¿ Efectivo?
- Nakit mi, kart mı?
- ¿ Efectivo o tarjeta?
Köpekbalığı üstüne konan ödül nakit mi çek mi?
¿ La recompensa de 3.000 dólares es en cheque o en efectivo?
- Nakit mi ödeyeceksiniz?
- ¿ Contado o crédito?
- Nakit mi? - Nakit. Bir buçuk saat ama 9 : 30'da çıkarım.
Te pago hora y media y te vas a la media hora, eso es el socialismo.
- Nakit mi?
- Si - ¿ En efectivo?
- Nakit mi, kredi kartı mı?
- ¿ En efectivo o con tarjeta?
Nakit mi?
¿ Te ha dado mucho? ¿ En metálico... o en especie?
Nakit mi kredi kartı mı?
¿ Dinero en efectivo o cheque?
- Nakit mi hesaptan mı?
- ¿ Efectivo o tarjeta?
Nakit mi hesaba mı yazalım?
Efectivo o tarjeta?
Nakit mi, yoksa hesaba mı yazalım?
¿ En efectivo o con tarjeta?
- Nakit mi? - Tabii ki nakit.
Por supuesto que en efectivo.
Nakit mi, kart mı, yoksa çek mi?
¿ De contado, a crédito o cheque?
Nakit mi, kredi kartı mı olacak?
¿ será en efectivo o se lo ¿ Cargamos a su tarjeta?
- Nakit mi, kart mı?
- ¿ Efectivo o crédito?
- Nakit mi?
- ¿ Dinero?
$ 1,000 nakit mi?
¿ 1.000 $ en efectivo?
" Ofisim 25.000 dolar nakit alman doğrultusunda emir aldı.
"Ordeno a mi oficina adelante hasta 25.000 dólares. Stop."
Bütün varlığım nakit olarak bankada duruyor.
¡ Todo mi dinero está en el banco!
Sizi çağırmamın sebebi, bu piyano için ne kadar verirsiniz, nakit?
La razón de mi llamada es, ¿ cuánto me daria por este piano?
Aslında, bak, bize nakit ödediler. - Hepsi bizim mi?
Así al menos podré salir sin que miren con caras largas
Tek istediğim nakit, burada, avcuma.
Sólo quiero el efectivo aquí en mi mano.
Yani bütün bu para bir yerde mi duruyor, hepsi nakit olarak?
¿ Quiere decir que ese dinero está escondido en algún sitio?
Sana, sevgili Tom'um, yıllık 800 sterlin geliri olan arazimi 1000 sterlin nakit parayla birlikte bırakıyorum.
A ti, mi querido Tom te otorgo la suma de 800 libras al año además de 1.000 libras en efectivo.
Bu kısrak, Yüzbin $ nakit paraya değer mi demek istiyorsun?
Me está queriendo decir que crees... ¿... que está loca vale cien mil dólares en efectivo?
Ama sorun anneminkinin aynı. Nakit yok.
Pero como mi madre, no tengo dinero en efectivo.
Uzayı bir milyar dolarlık hurdayla doldururken nakit ödediklerini mi sanıyorsun? Hepsi Diner's Club'dan.
Cuando lanzan uno de esos trastos de un billón de dólares al espacio, se lo cargan a la tarjeta Diners Club.
Nakit olarak bile öderim. Beş mi?
¡ Lo pagaré al contado!
Size garanti veririm ki çekim nakit kadar iyidir.
Le aseguro que mi cheque es tan válido como el dinero.
Güzel. Sana bankamda paranı bir defada yatırmanı öneririm. Ama senin için güzel bir dükkan bulmamız durumunda... bin dolar nakit saklasan daha iyi olur.
Sugiero que lo ingreses todo en mi banco,... pero quédate 1. 000 dólares en efectivo,... por si encontrásemos una boutique.
Nakit para kasamda durur.
- El efectivo está en mi caja fuerte.
Nakit mi?
- ¿ En efectivo?
Evet, tanıkların hepsinden imza ve noterden tasdikli mühürlü belge istiyorum. Ve sonra nakit, benim avukatıma teslim edilecek.
Si, quiero que todo sea firmado, sellado, y notificado ante testigos... y el dinero sea entregado a mi abogado en efectivo
Bu nedenle, bana ya hemen nakit 25.000 verirsin ya da dört ay süreyle her ay 10.000 veririsin.
No podrías contentar mi sentido de la justicia. Por eso me darás ahora mismo 25.000 en efectivo o 10.000 por mes durante cuatro meses.
Gazetem, hikayene 5 bin dolar nakit verir.
Mi periódico te garantiza 5 de los grandes por el artículo.
Nakit tabii ki. Biliyorsun kimse bana bakmıyor değil mi patron?
En metálico, sabes que nadie se fija en mí, ¿ no?
175 dolar nakit, yeni, kullanılmamış ve temiz en geç akşam saat 7 : 00'de cüzdanımda.
$ 175 redondos, en efectivo. Con billetes nuevos, recién hechos, en mi mano a las 7 : 00 a.m.