English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ndeydi

Ndeydi translate Spanish

104 parallel translation
Okulum Arbalète Caddesi'ndeydi.
- Fuí a la escuela en la calle de L'Arbalète.
Oğlum da Deniz Kuvvetleri'ndeydi.
Mi hijo estuvo en la marina, también.
Michigan Gölü'ndeydi...
Fue en el lago Michigan...
Son 20 yıldır Berlin'in dışındaki Spandou Hapishanesi'ndeydi.
Los últimos veinte años... los ha pasado en la cárcel de Spandau, a las afueras de Berlín.
En büyük zaferlerim Milan'da, La Scala'da ve Madison Meydanı Bahçesi'ndeydi.
Mis más grandes triunfos fueron en La Scala en Milán y el Madison Square Garden.
Hitler Gençliği'ndeydi.
Pertenecía a las Juventudes Hitlerianas.
Panzer Tümeni'ndeydi. Düşmanı durduramamışlar.
No pudieron mantener su posición.
Christopher Caddesi'ndeydi aklımda bir başka cadde kalmış ama Christopher Caddesi olduğunu daha sonra hatırladım.
Era la calle Christopher, y estaba pensando... en otra calle, hasta que volví a recordar que era la calle Christopher.
Koç uzun süre beysbol işındeydi.
Ahora, él ha estado en el béisbol por un largo tiempo.
Adam 86 Dünya Serisi'ndeydi, iki koşu geride, iki dışarı vuruş, yokolmanın eşiğindeydi!
¡ Él estuvo en el partido seis, perdiendo por dos, dos fuera, casi eliminado!
Bu adam 86, Dünya Serisi'ndeydi.
Él estuvo en el partido seis.
Ben psikoloji eğitimi alırken o da Betazed Üniversitesi'ndeydi.
Estaba en la universidad en Betazed cuando yo estudiaba psicología.
17 yaşında Helin'le tanıştın. Paris Üniversitesi'ndeydi.
A los 17 conociste a Helene en la Universidad de París.
BRANDI DE YAKINDAKİ SPELMAN KOLEJİ'NDEYDİ.
Y BRANDI ESTABA A LA VUELTA, EN LA UNIVERSIDAD SPELLMAN.
Adam 86 Dünya Serisi'ndeydi, iki koşu geride, iki dışarı vuruş, yokolmanın eşiğindeydi!
¡ El tipo estaba en el partido seis, dos por debajo, dos fuera, casi eliminado!
Bu adam 86, Dünya Serisi'ndeydi.
ÉI estuvo en el partido seis.
Doğru zaman, doğru yer deyince, Ed Nichol bugün Niagara Hava Ü ssü'ndeydi :
Hablando de suerte. Ed Nichol estaba hoy en la base del Niágara y tomó esto...
Baban, Belfast'a atanmış İrlanda Kraliyet Atlı Birliği'ndeydi.
Tu padre era parte de los Guardias Reales Irlandeses asignados a Belfast.
İngiltere'de'Özgür Fransız Birliği'ndeydi.
Estaba en una unidad de la Francia Libre en Inglaterra.
Sadık Koloni Milis Kuvveti'ndeydi.
Era de la Milicia Colonial Leal.
Hava Kuvvetleri'ndeydi ve dört yıl boyunca ara sıra görüştük.
Estuvo en la Fuerza Aérea y estuvimos separados por cuatro años.
- Hayır. Bel-Air Prensesi'ndeydi.
No, es el de French Prince of Bel-Air.
Piyade Birliği'ndeydi... 1915'teki savaşta.
Fue parte de la Infantería 369... en la última guerra, la vieja 15.a.
Valentin Valentin, dışındaki bütün şüpheliler serbest bırakıldı. Garip bir şekilde Amnezik olan bu denizci şans eseri soygun sırasında Jamail Oteli'ndeydi. Onu tutukladılar çünkü denizlerden uzak bu denizcinin orada olması bir tesadüf olamazdı.
Todos los sospechosos fueron descartados, excepto un tal Valentin Valentin, un navegante que padece una extraña amnesia y de pasado turbio, que se hospedaba, mientras tejía su plan en el Hotel Jamais de Fez, en el momento del robo y bien digo "tejía", como una araña, porque sólo una araña o un lagarto podría escalar una pared tan vertical.
Yanlış anlaşılmış. Sanırım hâlâ El Feneri'ndeydi.
Tal vez se confundió, dijo que trabajaría hasta tarde en La Antorcha.
Gece yarısı gerçeğindeki gibi bir adama ihtiyacın var. O ; Ay lşığı Rapsodisi'ndeydi.
Eso necesitas tú, un hombre como Ashlen China de "Zurra a Medianoche".
Donanmadandı. Senin baban Deniz Kuvvetleri'ndeydi.
Él estaba en la Marina, como tu padre.
Eski ofisimiz Dünya Ticaret Merkezi'ndeydi.
Nuestra oficina estaba en el World Trade Center.
Namibia'da Balık Nehri Vadisi'ndeydi.
Fue en el cañón del río Fish en Namibia.
Rambaldi Kutusu iki yıldır Kara Delik Projesi'ndeydi ama parçalanmadan açılamadı.
El Proyecto Blackhole ha tenido la Caja de Rambaldi durante dos años y no han sido capaces de hacerlo sin destruirla.
Newell, uçuş okulundan önce, Florida Üniversitesi'ndeydi.
Newell se unió al NROTC en la Universidad de Florida antes de estudiar aviación.
Dur biraz. Bu Akdeniz Tatil Köyü'ndeydi.
No, espera, eso era Club Med.
Hans Christian Andersen 1820'ler de Kopenhag Üniversitesi'ndeydi.
Hans Christian Andersen asistió a la Univ. de Copenhage a fines de 1820.
Sanırım 2 yıl önceki Anma Günü'ndeydi.
Creo que fue el Dia de los Caídos, hace como dos años.
ABD Deniz Kuvvetleri'ndeydi.
Marina de Estados Unidos.
Dünya Ticaret Merkezi'ndeydi.
Estaba en el World Trade Center.
Ama ben senin yaşlarındayken o Hava Kuvvetleri'ndeydi. Ve çok sık giderdi. Bana da pek fazla öğretemedi yani.
Pero el tema es que cuando yo tenía tu edad, él estaba en la fuerza aérea y estaba fuera mucho, y nunca tuvo tiempo para enseñarme, así que...
Store Kongen Caddesi'ndeydi galiba.
En la calle Store Kongen, creo.
Aslında bu İnsan Hakları Beyannamesi'ndeydi ve birbirimizi öldürme hakkını da içermiyordu.
Cuando nos dio el derecho de ir armados. Eso era la constitución, y en ella no se incluye el derecho al asesinato.
En son erkek erkeğe takılışımız Cleveland ile Çin Mahallesi'ndeydi.
El último viaje masculino fue cuando fui a Chinatown con Cleveland.
Annem hastanedeydi. Memorial Hastanesi'ndeydi.
Pero mi mamá estaba en el hospital.
O fotoğrafta 53'ndeydi.
Tenía 53 ahí.
Julian cesedi bulunmadan önceki gece, Senatörler Kulübü'ndeydi.
Julian estuvo en el Club Senator la noche antes de que fuese hallado su cuerpo
- Murtaugh Listesi'ndeydi.
Es la lista Murtaugh.
Ailemin iki üyesi İngiliz Hava Kuvvetleri'ndeydi onlar sayesinde uçaklarla birlikte büyüdüm.
Dos miembros de mi familia estaban en la RAF, así que me crié entre aviones.
Müzik Akademisi'ndeydi.
En la Academia de Musica.
Şükran Günü'ndeydi.
Para Acción de Gracias.
Şükran Günü'ndeydi.
- Era Acción de Gracias.
Annen Sandra, Kız Öğrenci Birliği'ndeydi.
Tu mamá, Sandra, estuvo en la fraternidad.
İkinci işim ise, hazır ambalajlı şehriyeli kugel hazırlayan makinede çalıştığım Yiddel Gurme Kaşer Ürünleri'ndeydi.
Mi segundo trabajo fue en los Suministros Gourmet Kosher en Yiddel. Trabajaba en la máquina que hacía fideos Kugel envasados.
D'Orchampt Caddesi'ndeydi.
Me acuerdo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]