English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / New orleans

New orleans translate Spanish

2,112 parallel translation
Çok mu kötü? En son ne zaman New Orleans'a gitmiştin?
¿ Cuán malo es eso? ¿ Cuándo fue la última vez que estuviste en Nueva Orlenas?
New Orleanslı bir avukat ta bataklık bölgesine geliyor. Memnuniyetle zaman ayırırım, Bayan Bernette.
Abogada de Nueva Orleans que vino hasta aquí, a la región de los Bayou un placer tomarme el tiempo, Sra. Bernette.
New Orleans'ın dışında çok büyük bir dünya var.
Hay todo un mundo fuera de Nueva Orleans, amigo. París, eso es un trabajo.
Sen memleketini özlemiyor musun? New Orleans'ta müziği severler. Ama müzisyenleri sevmezler.
En Nueva Orleans, promocionan la música pero no aman a los músicos.
Ama New Orleans gibi yer yok.
- Pero no hay lugar como Nueva Orleans.
New Orleans'a geri dön! " " Bu sözlerini Tanrı da duyuyor aşağılık! " dedim.
Y pensé "que Dios te oiga, idiota".
En az sizin kadar New Orleans'lıyız.
Somos tan de Nueva Orleans como tú.
Öğrendiğim kadarıyla ailesinden kalan tek kişi New Orleans'da oturan Patrick adındaki oğlu.
Hasta dónde puedo decir, la única familia que tiene en un hijo llamado Patrick que vive en New Orleans.
Sen, New Orleans'ta yaşarken anneni o keşle yalnız mı bıraktın?
¿ Así que dejó a su mamá con esa drogadicta? ¿ Mientras, usted se iba a vivir la buena vida?
Bize New Orleans'ta olduğunu söylemene rağmen aslında hep evde olduğunu söylüyorlar.
Que dicen que estabas en la casa todo el tiempo que nos has dicho - que estuviste en New Orleans.
New Orleans tarzı!
Al estilo Nueva Orleans. ¿ Dónde está la salsa picante?
Merhaba, New Orleans. Ben DJ Davis. Kısa bir siyaset molasının ardından tekrar sizlerle birlikteyim.
Hola, Nueva Orleans, habla DJ Davis con ustedes de nuevo luego de mi breve sabático político.
Git giyin. New Orleans'ın sana ihtiyacı var.
Vístete, Nueva Orleans te necesita.
Hâlâ doğruca New Orleans'a gidiyor.
Aún va directo hacia Nueva Orleans.
"Hedefte New Orleans."
"Nueva Orleans en la mira".
New Orleans'ta Superdome'da bulunan Ken Jones'a bağlanalım.
Volvemos a Nueva Orleans con Ken Jones, dentro del Superdomo.
New Orleans'ta Pontchartrain Gölü'nü canlı izliyorsunuz. Yaklaşmakta olan kasırganın etkilerini görebiliyorsunuz.
Están viendo imágenes en vivo del lago Pontchartrain en Nueva Orleans y ven los efectos del huracán que se acerca.
New Orleans, Natchitoches Mahallesi.
Nueva Orleans, municipio de Natchitoches.
New Orleans altını.
Oro en Nueva Orleans.
Bu bir girdi-çıktı beyanı ve New Orleans'a taşınan bütün köleleri listelemiş.
Es una copia del documento de salida y enumera a todos los esclavos que fueron transportados a Nueva Orleans.
Ta New Orleans'da
Way down in New Orleans
- New Orleans'tan beri görmedim seni.
- No te he visto desde Nueva Orleans. - Sí.
Clark New Orleans'tan, adını "Louisiana alışverişi" koyduğu kocaman, parıltılı bir kemer almıştı.
Clark se compró un gran cinturón brillante en Nueva Orleans que lo llama su "compra Louisiánica".
Ve bu New Orleans suç laboratuarı ve kanıt bölümünden mi geliyor?
¿ Y esto es del laboratorio criminalista y de pruebas de la División de Nueva Orleans?
Annem ve üvey babamla 3 gündür konuşmadım. Uçakla New Orleans'a tatile gittikleri günden beri. Anlamıyorum.
No he hablado con mi madre ni con mi padrastro desde hace tres días, el día que se fueron con el avión para ir a New Orleans de vacaciones.
New Orleans'taki oteli aradım Dwight. Oney'ler otele giriş yapmamış.
De todos modos llamé al hotel de Nueva Orleans, Dwight.
Birkaç ay sonra bana piyangodan bahsettiği bir eposta gönderdi. New Orleans'da, özel uçağında akşam yemeği yedik ve bana bu işten bahsetti.
Unos pocos meses después, me mandó un correo electrónico sobre la lotería, me llevó a cenar a Nueva Orleans en su avión, me enseñó el tostador solar.
New Orleans'daki Superdome gibi... - Bin kat daha kötü. - en azından.
Como el Superdome en Nueva Orleans pero mil veces peor mil veces peor
- New Orleans'ta.
New Orleans.
New Orleans. - Mardi Gras be koçum. Beğendim.
Compadre, carnaval, hermano Me gusta.
Brad Pitt New Orleans'ı halletti, değil mi?
entiendo Brad Pitt va a New Orleans encubierto, ¿ no?
Annem yıllarca New Orleans'a gitmek istedi ama adam tek kuruş harcamadı.
Por años ella quiso visitar New Orleans. Él no iba a gastar el dinero en eso.
Annemin tek hayali New Orleans'a gitmekti.
El único sueño que mamá tuvo era ir a New Orleans.
Pazartesiye New Orleans'da olur.
Estará en New Orleans el lunes.
GÜNÜMÜZ New Orleans
EN LA ACTUALIDAD NUEVA ORLEÁNS
New Orleans'ta her şey harika gidiyor. Ama patron olmak hiçte kolay değil.
Las cosas aquí en Nueva Orleans están bien, aunque no es fácil ser la jefa.
Eğer durduramazsak, sızıntı New Orleans'a ulaşabilir.
Si no podemos deterlo, el derrame podría alcanzar New Orleans.
New Orleans'a gidecek olan 73 uçuş numaralı uçağı bekleyen yolcularımız.
Pasajeros esperando el Vuelo 73 a New Orleans.
Ne yazık ki, Kötülüklerin Efendisi Cthulhu'nun uçuş pistine sıçması nedeniyle uçuşumuzun bir saat daha ertelendiğini bildiririz.
Desafortunadamente, acabamos de ser informados que el señor oscuro Cthulhu ha cagado en la pista del aeropuerto de New Orleans, y estaremos retrasado al menos otra hora.
New Orleans'a hemen gitmesi gerekenler var!
¡ Algunos de nosotros necesitamos llegar a New Orleans ahora!
Sonraki durak, New Orleans.
Próxima parada, New Orleans.
Umutsuzluk ve dehşetin korkunç manzarası, New Orleans.
Una horrorífica escena de destrucción, desesperanza y terror aquí en New Orleans.
Penceremden atlayıp New Orleans'a uçmayayım mı?
¿ No saltar por la ventana y volar a New Orleans?
New Orleans, sonra Mexico ve Küba Sonra panama kanalı, Tahiti ve Hawai
Estás en Nueva Orleans. En el Golfo de México y puedes ir a Cuba. Puedes cruzar el canal de Panamá, irte a Tahití y después de vuelta a Hawái.
Çünkü çantamda New Orleans'tan New York'a alınmış bir otobüs bileti buldum.
Um, porque encontré un boleto de autobús en mi bolsa que decía que era de Nueva Orleans para Nueva York.
Neyse ki New Orleans halkı pes etmedi ve şehir hızla toparlandı.
Afortunadamente Nueva Orleans se negó a ceder a la derrota, y hoy la ciudad crece de nuevo.
- Burası New Orleans.
- Es Nueva Orleans.
- Hadi ama New Orleans'ı seviyoruz.
- Vamos, amamos a Nueva Orleans.
Ben, New Orleans Polis Departmanından Dedektif Sims.
Soy el Detective Sims del Depto. de Policía de Nueva Orleans.
- O istiyor. Kasırga doğruca New Orleans'a geliyor.
Viene directo hacia Nueva Orleans.
Yine New Orleans'a geleceğiz!
Vamos a regresar a Nueva Orleans!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]