Okuyabiliyor musun translate Spanish
247 parallel translation
- Okuyabiliyor musun?
- ¿ Puedes leerlo?
Okuyabiliyor musun?
¿ Sabes leer?
Tamam, nota okuyabiliyor musun? Evet.
Está bien ; ¿ sabe leer música?
İşte. Yazdığımı okuyabiliyor musun?
Toma. ¿ Ves lo que he escrito?
- Üzerindeki ismi okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer el nombre en el ataúd?
Okuyabiliyor musun?
¿ Lo lees?
Bunu okuyabiliyor musun?
¿ Sabe usted leer esto?
- Düşüncelerimizi okuyabiliyor musun?
- ¿ Lees nuestros pensamientos?
Bak bu düşünceleri okuyabiliyor musun?
¿ Puede leerme estos pensamientos?
Bunu okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer aquí?
Benim yazımı okuyabiliyor musun?
- ¿ Entiende mi letra?
Dudak okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer sus labios?
Bakalım hala okuyabiliyor musun?
A ver si todavía puedes.
Bakalïm hala okuyabiliyor musun?
A ver si todavía puedes.
Aklımdan geçenleri okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leerme el pensamiento?
Aklımdan geçenleri okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer mi mente?
Okuyabiliyor musun, evlat?
¿ Sabes leer, chico?
Orda "erkeksi kokuyorum" yazılı, okuyabiliyor musun, Rock?
- ¿ No dice : "Olor varonil"? ¿ Sabes leer?
Zihnimi okuyabiliyor musun?
¿ Dices que puedes leerlo en mi mente?
Okuyabiliyor musun?
¿ Entiende lo que pone?
Bu düşünceleri okuyabiliyor musun?
¿ Lee estos pensamientos?
El yazımı okuyabiliyor musun?
¿ Puedes entender mi letra?
- Düşünceleri okuyabiliyor musun?
- ¿ No lee los pensamientos?
- Onu okuyabiliyor musun?
- ¿ Lo puede leer?
- Kişisel etkiler. Onu okuyabiliyor musun?
- Cosas personales. ¿ Puedes leerlo?
Bu ışıkta okuyabiliyor musun?
¿ Tienes bastante luz?
- Şunu okuyabiliyor musun?
- ¿ Puedes leer esto?
Okuyabiliyor musun?
! Es analfabeto?
Okuyabiliyor musun?
¿ Sabes leer, querida?
- Okuyabiliyor musun?
¿ Sabes leer?
- Yani, İngilizce okuyabiliyor musun?
- ¿ Sabe leer mi idioma?
- Evet. Nota okuyabiliyor musun?
- Sí. ¿ Sabes leer música?
- Nota okuyabiliyor musun?
- ¿ Sabes leer notas?
Dudak okuyabiliyor musun?
- ¿ Puedes ver lo que dicen?
Mm-hmm. Okuyabiliyor musun? Bir çoğunu.
- ¿ Puedes leerlas?
Tuvok... Küplerde bir atmosfer okuyabiliyor musun?
Tuvok, ¿ está leyendo una atmósfera en el cubo?
Bunu okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer eso?
Lanet şeyi okuyabiliyor musun?
¿ Necesitáis ayuda para leer todo eso?
Affedersin. Buradan düşüncelerimi okuyabiliyor musun? Koridora da çıkabilirim.
Perdona. ¿ Puedes oírme pensar desde aquí?
- Okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leerlo?
- Jack, bunu okuyabiliyor musun?
- Jack, ¿ puedes leer esto?
- Onun zihnini okuyabiliyor musun?
¿ Puede leerle la mente?
- Okuyabiliyor musun?
- ¿ Sabes?
Oh, tamam. Peki, şuradaki yazıları okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer los símbolos en ese jarra de allí?
Biliyor musun, insanlar bundan geleceği okuyabiliyor.
¿ Sabe? La gente predice el futuro con esto.
Oye, Carlos, sen okuyabiliyor musun dostum?
Sabes leerlo no?
Okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer eso?
Okuyabiliyor musun?
¿ sabes leer?
- Bu dili okuyabiliyor musun?
- ¿ Sabe leer este lenguaje?
Okuyabiliyor musun delikanlı?
¿ No sabe leer?
- Okuyabiliyor musun?
¿ Puedes leer eso?