Olabilirim translate Spanish
18,970 parallel translation
Daha önce bir kere kaçmış olabilirim.
Y quizá alguna vez lo hice, ¿ de acuerdo?
Hain olabilirim, ama tedbirsiz değilim.
Puedo ser un traidor, pero no soy descuidado.
Kriz durumunda yanımda senden başkasını istemem, bunu bilmeliyim çünkü 8 ay sonra ben de böyle olabilirim.
No hay nadie más con quien preferiría estar en una crisis y, bueno, debería saberlo porque esa podría ser yo dentro de ocho meses.
Hasta olabilirim.
Puedo estar enfermo.
NasıI yardımcı olabilirim?
¿ En qué puedo ayudarte?
Birini tanıyor olabilirim.
Puede que conozca a un tipo.
Şu an bulunduğum yerde ancak çok az şeyden emin olabilirim.
Desde donde estoy ahora, sólo puedo estar segura de unas pocas cosas.
- Yani arayan sen miydin? Londra ve Güney Doğu'nun nüfusları o kadar az ki arayan sadece ben olabilirim.
- Londres y el sudeste tienen muy pocos habitantes, ¡ solo podría haber sido yo!
Nasıl yardımcı olabilirim?
¿ En que puedo ayudarla?
Duygusal çöküntüye girmiş olabilirim ama seni istemedim.
Podía ser un desastre emocional, pero no te deseaba.
Aynı anda ya antrenörleri olabilirim ya da babaları.
En un momento, puedo ser su entrenador o su padre.
- Ben yardımcı olabilirim.
Saben, podría ayudarlos.
Yaşlanıyor olabilirim ama her zamankinden çok daha güçlüyüm.
Tal vez este envejeciendo. pero soy mas fuerte que nunca.
İtiraf etmeliyim ki ben de birkaç kez oynamış olabilirim.
Debo admitir que lo he jugado varias veces.
- Bahsetmiş olabilirim.
- Se lo mencioné.
Nerden kayıt olabilirim?
¿ Dónde firmo para eso?
Ve ikimizin de işine yarayacak bir yol bulmuş olabilirim.
Encontré una solución que nos beneficia a ambos.
Nasıl yardımcı olabilirim Doug?
¿ En qué puedo ayudarte, Doug?
İstersen yardımcı olabilirim.
Puedo ayudarte con eso.
Bakın, eski kafalı olabilirim, bir kaç mafya üyesini tanırım.
Mira, yo podría ser de la vieja escuela, conozco a un par de mafiosos.
Varlıklı Ukrayna kökenli Amerikalı bir işadamını iyi bir amaç için şaşırtmış olabilirim.
Yo podría haber planteado como un hombre de negocios de Ucrania americana rica interesado en ayudar a la causa.
Nasıl yardımcı olabilirim?
¿ Puedo ayudarte?
Baharat ve Çay. Nasıl yardımcı olabilirim?
Especias y té. ¿ Puedo ayudarle?
Mat, son yıl projen için ne yaptığınızdan bahsetti, severek Juliet'iniz olabilirim.
Mat me dijo lo que van a hacer para su proyecto de grado y me encantaría ser tu Julieta.
Tamam. Talya bana, senin Juliet'in olabilirim dediğinde...
Tal vez entré un poco en panico cuando Talya dijo que queria
-... biraz paniklemiş olabilirim. - Ama bu güzel birşey değil mi?
- Pero eso es bueno, ¿ verdad?
Sana nasıl yardımcı olabilirim Alec?
¿ Qué puedo hacer por ti, Alec?
Hayır hanımefendi ama o ki buradayım, yardımcı olabilirim.
No todos, señora. Pero ahora estoy aquí, puedo ser de servicio?
İşleri daha da kötüleştirmiş bile olabilirim.
En todo caso, lo he hecho peor.
Ben yardımcı olabilirim sanırım.
Creo que puedo ayudarla.
Bize yardımcı olabilecek bir şey biliyor olabilirim.
Quizás consiga algo que pueda ayudarnos.
Nasıl yardımcı olabilirim?
- ¿ En qué puedo servirlo?
- Yanıltmana yardımcı olabilirim.
- Cosa que puedo ayudar a falsificar. - Sí.
Evet, biraz sert davranmış olabilirim.
Sí, quizás he sido demasiado dura con él.
Belki seni öldürmelerine engel olabilirim.
A lo mejor te puedo ayudar para que no te maten.
Ailemle pek anlaşamıyor olabilirim ama hain olmadıklarını biliyorum.
Sé que no siempre estoy de acuerdo con mis padres, pero sé que no son traidores.
Brooklyn Baş Büyücüsü olabilirim ama ben bile geleceği göremem.
Quizá sea el Gran Brujo de Brooklyn, pero... Incluso yo no puedo ver el futuro.
Sadece şunu söylüyorum... Loksat'ı yok etmede senin gizli silahın olabilirim.
Solo digo... que podría ser vuestra arma secreta para acabar con Loksat.
Tek bildiğim ben de yarın onunla olabilirim.
Por lo que sé, podría seguirlo mañana.
Sanırım sana yardımcı olabilirim. Ancak kesinlikle kımıldamadan durmalısın.
Creo que podría ayudarla, pero debe quedarse absolutamente quieta.
Eğer gidersem onların ölümüne sebep olabilirim.
Si me voy, bien podría matarlas yo mismo.
Bunu sık yapıyor veya yapmıyor olabilirim...
Puedo o no hacerlo... a menudo.
Birkaç övgü notu da vermiş olabilirim.
Puede que le haya dado algunos elogios.
Onu delmenin bir yolunu biliyor olabilirim.
De hecho, puede que conozca una manera.
Bunu "Cinayet Dosyası" nda görmüş veya görmemiş olabilirim.
Puede o no que haya visto esto en "Reportera del crimen".
MI6'ı hackleyememiş olabilirim ama New York Konut Müdürlüğü farklı bir olay.
Puede que no sea capaz de hackear al MI6, pero la Autoridad de Vivienda de la ciudad de Nueva York es un asunto completamente diferente.
Nasıl yardımcı olabilirim?
¿ Cómo puedo ayudar?
Sorun şu ki, Eloise'i klinik açıdan deli olarak programlamış olabilirim...
El problema es que puede que haya programado a ELO para estar clínicamente loca.
Bu bilgiyle yarım kalmış işi tamamlamış olabilirim de olmayabilirim de.
Basado en eso, puedo o no haberme ocupado de un cabo suelto.
- Nasıl yardımcı olabilirim?
- ¿ En qué puedo ayudarte?
Bence seninle daha değişik olabilirim.
Creo que podría ser diferente contigo.