Olursa translate Spanish
50,576 parallel translation
Quill sana kaç kere ihanet etmiş olursa olsun onu biz geri kalanların hiçbir önemi yokmuş gibi koruyorsun!
No importa cuántas veces te traicione Quill... ¡ lo proteges más que a cualquiera de nosotros!
Kim ne olursa olsun refakatsiz gidemez.
No hay paseos sin acompañantes, sin importar quiénes sean.
Ucuz olursa yerler.
Si es barato, lo comerán.
Bir saniye, söylemek istediğim adam hangi ırktan olursa olsun kredi kartımı iptal ederdim.
Espera un momento. Lo que yo decía es que iba a cancelar mi tarjeta de crédito sin importar la raza de ese tío.
Bu arada yapabileceğim bir şey olursa, söylemen yeter.
Mientras tanto, si te puedo ayudar en algo, sólo avísame.
Yarın akşam da ortalıkta olursa Cooper'ı vurman lazım.
Tienes que matar a Cooper si sigue por ahí mañana en la noche.
En kısa zamanda, ne zaman olursa. Gece gündüz fark etmez.
Pronto, en cualquier momento de día o de noche.
- İhtiyacınız olursa koridorda bekliyoruz.
Estaremos por el pasillo si nos necesitan.
Joker'in bombası patlayacak olursa levhalar parçalanarak birbirinden ayrılır ve Gotham vatandaşlarının her birini ebediyen bu sonsuz uçuruma fırlatır.
Si la bomba del Joker explotara, esas placas se separarían, sumiendo a todos los ciudadanos de Gotham en un abismo eterno para siempre.
En azından bu şehir yerle bir olursa senin en büyük düşmanın olduğumu bilerek öleceğim!
Si esta ciudad es destruida, al menos moriré sabiendo que soy tu mayor enemigo.
Ne olursa olsun Megan bunu öğrenemez, tamam mı?
Sea lo que sea, Megan no puede enterarse de esto.
Kim olursa olsun, şu an güvenli bir yerde.
Sea quien sea, está en un lugar seguro ahora.
- Ona bir şey olursa...
Si le hizo daño...
Şartlarım şunlar, zafer benim olursa
Mis términos son que, si venzo,
Ne olursa olsun.
Lo que sea.
Nasıl olursa olsun, yeter ki iş devam etsin.
Mientras suceda, no importa cómo pase.
Anneme bir şey olacak olursa
Si algo le pasa a mi madre,
Ne pahasına olursa olsun El'i yeneceğim Claire.
Venceré a La Mano cueste lo que cueste.
Ne olursa olsun iyi biri olduğunu düşündüğümü söyledim ona.
Le dije que creía que eras una buena persona, más allá de todo.
Her ne pahasına olursa olsun, Iron Fist, El'i yok etmeli.
El Iron Fist destruye a La Mano pase lo que pase.
Bu geceden sağ çıkan olursa size iyi gelecek bir aile terapisti tanıyorum.
Conozco a un buen terapeuta familiar si acaso alguno sobrevive la noche.
Ne olursa olsun!
Sin importar qué.
Bir şeye ihtiyacın olursa...
Si alguna vez necesitas algo...
Jess'le konuştuk, ne olursa olsun polise ne söylersek söyleyelim, Midland Circle'a gitmeliyiz.
Jess y yo estuvimos hablando. Cueste lo que cueste digamos lo que digamos aquí, debemos llegar a Círculo Midland.
Ama Luke nerede olursa olsun, doğru yerde olduğuna eminim.
Pero estoy segura de que Luke está donde necesita estar.
Sonuçları ne olursa olsun, doğru olanı yapmak.
Hacer lo correcto, más allá de las consecuencias.
Biliyorsun, herhangi bir şeye ihtiyacın olursa.
Bueno ¿ Sabes? Si precisas lo que sea, - Lo sé.
Bizim iddiamız, o kişi her kim olursa olsun Soulsearch onu 20 dakika içerisinde bulabilir.
Nuestra afirmación es que quien quiera que sea, Soul Search los localizará en menos de 20 minutos.
Daha çok paraya ihtiyacın olursa, ararsın gelirsin, gene çakışırız.
Si necesitas más dinero me llamas, vuelves y follamos otra vez.
Her kim gelirse. Kim olursa olsun öldüreceğim.
Quien sea que venga quienquiera que sea yo los mataré.
Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara.
Si necesitas algo, sólo llamamé.
- Ben İrlandalı dersem İrlandalıdır. Beni dinleyemezsen bu atların söyleyeceklerini duyamazsın. Ve böyle olursa hiç işime yaramazsın.
Sí digo irlandés es irlandés, por que no me escucha si no me escucha a mi, no escuchará a los caballos, y eso es muy malo para mí.
Onları ne pahasına olursa olsun korumak için buradayım.
Estoy aquí para protegerlos a cualquier costo.
Sadece, yarın ne olursa olsun büyük büyükannen, aynı kandan geldiğiniz için gurur duyardı.
Sólo digo, que pase lo que pase mañana, su bisabuela estaría orgullosa que lleves su sangre.
Bana ihtiyacınız olursa tavan arasında eşyaları karıştırıyor olacağım.
Estaré arriba en el ático animándome como sea, por si alguien me necesita.
Tek bildiğim, eğer olursa, ikinizi de öldürürüm.
Lo único que me queda claro es que si no llegamos al peso, estáis muertos.
Ne kadar fazla meme ucu olursa o kadar iyi Maureen. Hazır el atmışken, ben de kendimi köpeğe dönüştüreceğim.
Cuantos más pezones mejor, ¿ y sabes qué?
- İhtiyacınız olursa mutfaktayım. - Tamam.
- Estaré en la cocina si me necesita.
Bir şeye ihtiyacın olursa müsait olacağım.
Si necesitas algo, estaré disponible.
Ön bulgular ne olursa en çabuk şekilde teşekkürler.
Resultados preliminares, cualquier cosa que puedas decirme, tan pronto como puedas, gracias.
Her an saldırıya uğrayabileceğimizi unutmuşlar. Ne şekilde olursa olsun!
Les permitió olvidar que puede venir un ataque cuando sea ¡ desde cualquier flanco!
Şu anda tek gayemiz her ne pahasına olursa olsun barışı sağlamak olmalıdır.
Nuestro único objetivo tiene que ser la paz ¡ cueste lo que cueste!
Hangi makine olursa olsun çıplak ellerle parçalara ayırıp tekrar birleştirebilir.
Todas las máquinas que se han construido él puede desmontarlas y volver a armar solo con sus manos.
Tüm seanslara gidersen ve sonuçlar olumlu olursa hapse geri dönmene gerek kalmayabilir, Roman.
Si vas a cada sesión, y esos informes son positivos... puede que no tenga que volver a la cárcel, Roman.
Başarılı olursa, yeryüzündeki tüm makinaları kontrol edebilir,
Si tiene éxito, podrácontrolar todas las máquinas en la tierra.
Neler olduğunu, ne olursa olsun çeliği eritebileceğini,
Recuerda lo que pasó, lo que pudiera fundir el acero.
Ya sana tekrar ihtiyacımız olursa?
¿ Qué pasa si los necesitamos de nuevo?
Uslu olursa İyi davranırım
# Si se anima, la complazco #
Ne tür müzik olursa olsun, albüm satabilmelisin, yani albüm yapabilmelisin.
La música que sea. Debes vender un disco. O sea, debes grabarlo.
Ne olursa olsun, seni hâlâ seviyorum Mylene Cruz.
Te amo pase lo que pase, Mylene Cruz.
Bu olursa zam alır mıyız?
¿ Nos aumentarán si eso pasa?