English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Ortadan kayboldu

Ortadan kayboldu translate Spanish

2,204 parallel translation
- Ortadan kayboldu.
- Se ha ido.
DAHA SONRA ARKASINDA İZ BIRAKMADAN ORTADAN KAYBOLDU.
Desde entonces, ha desaparecido sin dejar rastro.
Peter ortadan kayboldu.
Pedro ha desaparecido.
çocuk dogdugunda ortadan kayboldu..
Desapareció cuando el chico nació.
isinden ayrildi, klinigi terketti 2 gün önce ortadan kayboldu
Renunció a su trabajo, abandonó la clínica. Se esfumó. Hace dos días.
Neredeyse çeyrek asır sonra, başka bir kız aynı şekilde ortadan kayboldu.
Y ahora otra chica, casi un cuarto de siglo después.
Bu hastanede kaç kız ortadan kayboldu?
¿ Cuántas chicas han desaparecido en el hospital?
Burada bir yerde ortadan kayboldu.
Ella desapareció por aquí.
Bu sezon birdenbire ortaya çıktı. Sonra ortadan kayboldu, şimdi yine geri döndü.
En esta temporada, pareció llegar de la nada, luego desapareció y ahora ha vuelto.
Ortadan kayboldu Başkanım.
Desapareció, mi Señor Presidente.
Ondan sonraki yedi sene boyunca her sene birisi ortadan kayboldu ve onlardan geriye kalan tek şey kaçırılma sırasında yanlarında taşıdıkları kişisel bir eşyaydı- -... bir çanta, bir oyuncak, bir kitap gibi.
Después cada año, durante los 7 años siguientes, alguien se evaporó. Un objeto personal que llevaban en el momento, Una mochila, un juguete, una novela de bolsillo era lo único que quedaba en la escena del secuestro.
Ortadan kayboldu.
Falló la resolución.
Fairlane Center'da çalışıyorduk. Tüm alışveriş merkezi karanlığa gömüldü. İnsanların hepsi ortadan kayboldu.
Estaba en el centro comercial de Fairlane, las luces se apagaron y la gente desapareció.
Ama cinayetin ertesi sabah bir anda ortadan kayboldu.
La mañana luego del crimen desapareció, se esfumó.
- Licinia resmen ortadan kayboldu!
Licinia ha desaparecido!
Savaştan sonra ortadan kayboldu ve ben sonunda gerçekten öldüğünü sandım.
Después de la guerra desapareció, y pensé que podía haber muerto definitivamente.
Gece ortadan kayboldu.
Ella desapareció durante la noche.
Öylece ortadan kayboldu.
Ella simplemente desapareció.
Muhtemelen kalktı ve ortadan kayboldu.
Ella probablemente apenas levantó y se fue.
Adam ortadan kayboldu.
- Está desparecido.
Kaçmayı planladığımızı öğrendiği zaman birden Tori ortadan kayboldu.
Cuando me di cuenta de eso... planeábamos fugarnos bueno... ella desapareció.
Benim aradığım birşeyler ortadan kayboldu da.
Es sólo que algo que estaba buscando ha desaparecido.
Benzin istasyonuna girdi, sonra da öylece ortadan kayboldu.
Se detuvo en una estación de servicio, luego sólo desapareció.
Ortadan kayboldu. Doğru.
Eso es correcto.
Ancak intikamdan bir gece önce aniden ortadan kayboldu.
Pero la noche anterior a la venganza, desapareció de repente.
Sun öylece ortadan kayboldu.
Sun desapareció sin más.
Ama benim müvekkilim asla sigara içmeyen birisidir. Nedense izmaritlerde gizemli bir şekilde ortadan kayboldu.
Mi cliente ni siquiera fuma. ¿ Por qué desaparecieron misteriosamente?
Woodhouse ortadan kayboldu. Geçici bir süreliğine efendim.
Woodhouse acaba de desaparecer solo temporalmente, señor.
Sonra bir gün aniden ortadan kayboldu.
Y de repente un día, ella simplemente desapareció.
Huay, Senin vefatından 6 yıl sonra Boonsong ortadan kayboldu.
Huay... seis años luego de tu muerte,
Yeğenin ortadan kayboldu.
Tu sobrina se fue de una sesión de fotos.
2 buçuk yıl önce ortadan kayboldu.
Desapareció hace más de 2 años y medio...
Ortadan kayboldu.
Había mucha gente. Él desapareció.
Fidyeciler ortadan kayboldu.
Los secuestradores desaparecieron.
- O işe yaramaz alçak geldi, eski shingle'ları söktü ve sonra ortadan kayboldu, öyle mi?
¿ Así que ese miserable aparece quita las tejas y desaparece?
Şanslıyız ki anında bunu doğrulayan bir muhbirimiz vardı. Ama Thornton tutuklayamadan ortadan kayboldu.
Por suerte, tuvimos un informante que lo confirmó pero antes de que pudiéramos arrestar a Thornton, desapareció.
Simon Campos ortadan kayboldu.
Simon Campos ha desaparecido.
- Simon Campos ortadan kayboldu.
- Simon Campos ha desaparecido.
- Christina ortadan kayboldu.
Christina acaba de desaparecer.
S-11 ortadan kayboldu.
S-11 ha desaparecido.
Ortadan kayboldu galiba.
Bueno, el es tipo de ida MIA. desaparecida
Sonra ortadan kayboldu.
Y luego ella desapareció.
Bir ışık vardı sonra Patrick ortadan kayboldu.
Había una luz, y luego Patrick simplemente se desvaneció.
Hayır öyle değil. Bir anda ortadan kayboldu. Hiçbir şey söylemeden, telefon etmeden.
No, no es así, solamente desapareció, sin advertencias, ni llamada telefónica, nada.
Hatta Lexi, ortadan tamamen kayboldu denebilir.
De hecho, Lexi ha desaparecido del mapa.
Kayboldu ortadan.
Ya se fue.
- Buraya geleli daha iki gün geçmeden eşyalarımız ortadan kayboldu. - Seninle oyun oynuyorlar.
- Bien.
Adam öylece ortadan kayboldu.
El hombre solo se esfumó.
- Ortadan mı kayboldu?
- ¿ Ha desaparecido?
- Araçlar ortadan kayboldu.
- Y Porter.
Bir gün iki günlüğüne ortadan kayboldu.
Pensé que había muerto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]