English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Oğlanlar

Oğlanlar translate Spanish

1,939 parallel translation
Şiir yazar ve oğlanları severdi, ancak gördüğünüz gibi, çok zengindi.
Escribió poesía y amaba a los niños, pero como pueden ver, era muy rico.
Oğlanlar tam bir muamma.
Los chicos son un misterio.
Oğlanların bizi nasıl gördüğünü anlamak için kendimizi tanımalıyız.
Tenemos que conocernos, para ver cómo los muchachos nos ven
Bilmiyorum. Henüz oğlanların dilini konuşamıyorum.
No lo sé, no hablo el idioma de los chicos todavía
- Oğlanlar işte buna bayılır.
- Eso es lo que quieren los hombres
Oğlanlar seviyor diye kendimi sakatlamayacağım.
No voy a ofender mi cuerpo sólo porque a los chicos les guste
- Oğlanları davet edebilir miyim?
Tú primero - ¿ Puedo invitar a chicos?
Oğlanların başka gezegenden olduğunu zaten biliyordum.
inmediatamente supe que los chicos son de otro planeta
Sence oğlanlar olur mu?
¿ Crees que habrá chicos?
Oğlanlar, ben geldim!
Chicos, allá voy.
Tamam. Oğlanlar nerede?
Vale, ¿ dónde están los chicos?
Göt oğlanları.
Imbéciles.
Oğlanlar için büyük kır koşusu yarışı vardı.
Una gran carrera a campo traviesa para los muchachos.
Oğlanları yanınıza alırsınız.
Vosotros dormís con los pequeños.
O çapkın ve kaba biri. Kimse daha iyilerini bilmediği için lisede aşık olduğumuz oğlanlar gibi biri. Çok şükür lezbiyen değilsin.
Es una rompecorazones. y una libertina, y la clase de chico del que te enamoras en secundaria cuando no sabes nada, gracias a Dios que no eres lesbiana.
Pantalonunu çıkart dedim sana. Siz oğlanların Sona da böyle eğlendiklerini bilseydim, asla kaçmaya teşebbüs etmezdim.
he dicho que se quite los pantalones si hubiese sabido que vosotros chicos os lo pasabais asi en sona nunca habria intentado escaparme
Oğlanları evden çıkartacağım.
Yo quería a los muchachos fuera de la casa, Mary.
Yaramaz oğlanlar ve kızlar toplanın bakalım, toplanın.
Oigan, ahora, todos ustedes chicos y chicas sucias Reúnanse! , Reúnanse!
Oğlanları hallettin mi?
¿ Reuniste a tu gente?
- Hani sadece oğlanları yiyordun?
- Creí que solamente matabas chicos.
Siz oğlanlar bunu yapabilir misiniz?
¿ Pueden hacerlo?
Ne haber oğlanlar ve kızlar?
¿ Cómo están, niños y niñas?
Kahretsin, beyaz oğlanlar.
Oh, mierda, blancos.
İddaya girerim, oğlanlar senden çok hoşlanıyordur.
Apuesto a que le gustas mucho a los chicos.
- Oğlanlar ne olacak?
- Bueno, ¿ y los chicos?
- Oğlanlar mı?
- ¿ Los chicos?
Oğlanlar.
Los chicos.
Aslında bu bilet demek oluyor ki Sen ve oğlanların ithamdan kurtuldu.
En verdad, esta multa significa que tú y tus chicos están liberados de responsabilidad.
Bay Novatski, oğlanlar gene tuvalet duvarlarını boyuyorlar.
Sr. Novatski, han escrito en las paredes de los baños otra vez.
Oğlanlar korosu.
Son un coro de niños.
Oğlanlar oğlan kalacak, oyuncaklarla oynayacak, içinizdeki canavara yenilmeyin.
Boys will be boys and play with toys so be strong with your beast.
# Adamlar şenlendirecek ve oğlanlar haykıracak #
¡ Hurra! # # Los hombres aplaudirán y los # # niños gritarán # # las señoras #
"Pontiac Katilini durdurmaya çalışıyorum" zırvalarını devam ettirmeye kalkışırsan seni koca oğlanların olduğu bir hapse tıkacağımdan emin olabilirsin.
Porque si sigues con esto de detener al Asesino de Pontiac me aseguraré de que te encierren con unos grandotes.
Bana oğlanlarımdan birinin oraya gidemeyeceğini mi söylemeye çalışıyorsun?
¿ Está tratando de decirme que uno de mis muchachos no pueden ir allí?
Ne yapıyorsunuz göt oğlanları?
¿ Qué estáis haciendo, cabrones?
Oğlanlar bir saat sonra anaokulundan alınacak.
- Salen del colegio en una hora.
- Kate ve oğlanlar gibi.
- ¿ Como Kate y los niños?
Önce California'dan oğlanlar geldi.
Los muchachos vinieron primero desde California.
Ve geldiği anda oğlanlar çekip gittiler.
Y ni bien ella llegó, ellos escaparon.
Evet, oğlanlar orada olduğu için mutluydum.
Sí, me alegró que los muchachos estuvieran allí.
Hafta sonları ben çalışırken oğlanlar da beni gözetlerdi.
Los chicos me solían espiar igual cuando trabajaba los fines de semana.
Oğlanlar liseye gidiyordu.
Los muchachos ya estaban en la escuela secundaria.
Oğlanlar benim sorunlarımı dinlemek istemiyorlar.
No, los muchachos no quieren escuchar los problemas de su padre. Y de cualquier manera, no entenderían.
Kötü oğlanlar iyi görünmeye başlamıştır.
los chicos malos empezaron a verse bien.
Bayan St. James geçici sanat öğretmeni ve bütün oğlanların ilgisini çekiyormuş.
James es un profesora asistente temporal en la clase de arte de Louise, y aparentemente ha estado atrayendo la atención de todos los chicos.
Kadın sınıfa girdiğinde tüm oğlanların IQ'su 50 puan birden düşüyor sanki.
Es como si el CI de cada chico descendiera 50 puntos cuando ella entra al aula.
Dinle beni. Bazen oğlanlar güzel kızların etrafında aptalca şeyler yapabilirler. Buna alışsan iyi edersin çünkü senin etrafında da saçma sapan şeyler yapacaklar.
Y escucha, los chicos hacen cosas muy tontas cuando están cerca de chicas lindas, y deberías acostumbrarte, porque los chicos van a hacer cosas realmente tontas cerca de ti.
Git onu al, Sammy'i al, bütün oğlanları getir.
Ve a buscarlo, trae a Sammy. Trae a todos los niños.
O oğlanlar için, iyi bir program hazırlamıştı.
Armó un gran programa con esos chicos.
- Hosça kalin, top oglanlar.
- Hasta luego, maricones.
Diyelim ki, Newfoundland'da bir öğrenci sendikası olsaydı St. Vincent'ten oğlanlar bizim okulda olmazlardı.
Vincent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]