Rap translate Spanish
2,739 parallel translation
Acı, ıstırap ve zararlar için mi?
¿ Daños y dolor y sufrimiento?
% 90 ihtimal, rap demek çete demektir, şef.
9 de cada 10 veces, jefa, el rap está relacionado con bandas.
L.A.P.D.'nin, rap işi için FBI ile müşterek görev kuvveti var.
La Policía de LA tiene un grupo de trabajo junto con el FBI investigando el negocio del rap.
Söylediğimiz gibi, rap demek çete demek.
Bueno, como hemos dicho, el rap está vinculado a las bandas.
Eski tarz, klasik rap ile milleti büyülüyorum.
Impresionando a la gente con mis viejos golpecitos.
Hafifçe bir şeylere vur.
Ya sabes, el rap en algo.
Rap şarkısı gibi oldu.
Podría ser una completa "asura"
Ben de dans ve rap sorumlusu Shin-ji
Yo soy la encargada del baile y el rap, Shin Ji.
Diğerlerini de onlar söylesin Rap ve nakarat kısmını onlara ver
Entonces que tengan las otras partes, dales el rap y el gancho.
Ama Jeff, bu benim profesöre verdiğim ve Hawthorne Mendilleri sözcüsü rap şarkıcısı Sugar Cube'ü 90'larda hapiste ziyaret ettiğim bir fotoğraf.
Pero, Jeff, esa es una foto que le di a nuestro profesor de mí visitando al rapero y portavoz de Hawthorne Wipe Terrón de Azúcar en la cárcel en los 90.
Daha fazla hayvan kanı, daha fazla ıstırap.
Más sangre de animal, más miseria.
Istırap ve iğrenme.
Dolor y desprecio.
# Shiva Kamini Somakandakram # Shiva Kamini Somakandakram Andre, kendini sihir seven bir tecavüzcü olarak mı yoksa tecavüz seven bir sihirbaz olarak mı görüyorsun? Arada büyük fark var.
"Shiva Komedi Somakanakram Shiva Komedi Somakanakram..." Andre, ¿ te ves más como un rapero que hace magia, ó como un mago que le gusta el rap? Bueno, conmigo la magia siempre es primero.
Benzer bir şeyimizin fazla sürmeyeceğini biliyordum.
Sabía que lo que teníamos en común no duraría. ¿ Estuviste bailando rap un segundo?
Deli gibi dans ederken,.. ... o çantayı omzunda tutmayı nasıl başarıyordun?
¿ Cómo te aguantaba en el hombro cuando te ponías a bailar rap como una loca?
Bu konuda şarkı yazdı ve adı da "Biyolojik Babamın Önemi Yok."
Hizo un rap sobre eso, y lo llamó : "mi padre biológico ni se molestó".
- Serbest stil "sandviç rapi" nden komik olduğu kesin.
Es más gracioso que tu versión libre del "Rap del Sándwich"
Yani, rap çilere karşı bir şeyim yok, Sadece, biliyorsun...
Es decir, no tengo nada contra los raperos, pero...
Reuben, İrlandalı göçmenler hakkındaki ödevini rap yaparak sundu.
Rubén hizo con un rap de estilo libre su informe de los inmigrantes irlandeses.
Bu Isaiah Stiles, rap şarkıcısı.
Tú, eres Isaiah Stiles, el rapero.
Bir yapımcı, bir rap şarkıcısı, bir film yıldızı ve şimdi sen, bir ev hanımı.
Un productor, un rapero y un actor famoso, y luego usted... un ama de casa.
Isaiah Stiles, yeni kefaletle serbest bırakıldı ; rap şarkıcımız.
Isaiah Stiles acaba de salir bajo fianza. Es el rapero.
Rap şarkıcısı, Isaiah Stiles.
El rapero, Isaiah Stiles.
Bir rap şarkıcısı neden bir film yapımcısını öldürmek istesin?
¿ Por qué iba un rapero a querer matar a un productor cinematográfico?
Bu Isaiah Stiles, rap şarkıcısı.
Ese es Isaiah Stiles, el rapero.
Sağlık nutuklarından birisini dinlemeyi umuyordum.
Esperaba un rap sobre fumar.
Izdırap çeken birisin, değil mi Avcı?
Vives torturado, ¿ no, cazador?
Böylece sahnenin ıstırap ve güzelliğini gözler önüne serer.
Al hacerlo así revelaba la agonía y belleza inherentes de la escena.
Rap mi yapıyorsunuz? - Evet, katılmak ister misin?
- Sí, ¿ te apuntas?
Durun, sizinle rap yapmama hiç izin vermiyorsunuz.
Un momento, vosotros nunca me dejáis rapear con vosotros.
Şimdi de, "Kaltak Frank" repi yapalım biraz.
Ahora voy a hacer el rap de "Frank la mofeta".
Rap sevmeyen insanlara Rap.
Es rap para la gente que no le gusta el rap.
"İleride ızdırap var!" Şu tabelaları okuyor musunuz?
¡ "Agonía adelante"! ¿ Alguien está leyendo?
- Bir rap yıldızı.
- Súper estrella de rap.
Ne, rap mi?
Qué, rapearon?
# Büyükbabam'ın rap'i öyle bok gibi
El rap del abuelo Es una cagada
Rap yapabilir mi
¿ Sabe capear?
Reg, buna alışmalısın, "rap" artık her yerde.
Reg, tu fuerza bien utilizada para eso la ayudaría a quedarse.
Rap denen şeyle ayni mi?
- ¿ Eso es lo mismo que el rap?
- Rap nedir, söyler misiniz?
- ¿ Le importaría decirme qué es el rap?
Rap nedir söyleyin, ben de operanın ne olduğunu söyleyeyim.
No, que me digas qué es el rap y luego te diré lo que es la opera.
Önce opera nedir, söyleyin. Sonra rap nedir söylerim.
¿ Qué tal si me dices lo que es la opera y más tarde Te diré lo que es el rap?
Ama, uzun araştırmalardan sonra, bana öyle geliyor ki Rap'ta ise, sırtından bıçaklanan birisi kanı akacağı yerde, ritmik ve hissi bir şekilde - konuşur.
Pero me parece que, después de mucha investigación, el rap es, cuando un hombre es apuñalado en la espalda, y en lugar de la hemorragia, habla... aunque rítmicamente, incluso con sentimiento.
Ama Rap konuşma olduğundan, hisler, tek bir notada dizginlenmektedir.
Pero debido a que el rap es hablado, la sensación es un tipo de frenada, todo en una sola nota.
- Rap söyleyebiliyor. - İyidir de.
- Oh, en realidad puede hacer rap.
# Rap de ise popondan para kazanmaya bakarsın
# Rap es donde se está tratando para conseguir su culo pagado
# Herkes sanır ki, opera ve rap ayrı ayrı şeylerdir.
# Todo el mundo piensa que la ópera y el rap son dos cosas completamente diferentes
Sufi rapçi.
La estrella de rap de Sufi.
Ruhum ızdırap çekiyor.
Mi alma está hecha añicos.
Sır tutmak büyük bir ıstırap olabiliyor.
Mantener secretos es una carga.
Işığa doğru daha hızlı
D ¡ r ¡ g ¡ rme a la luz, corro más ráp ¡ do.