Risin translate Spanish
93 parallel translation
! COME ON THE RiSiN'WiND!
Ven con el viento!
"Mojo Risin" de derdi kendine.
También se puso " " Mr.
Bunlar isminin harflerinin karıştırılmış şekliydi.
Mojo Risin " " " que son las letras de su nombre revueltas.
Geçen Şubat, Senato'da Çoğunluk Partisinin Başkanı'nın odasında risin adında öldürücü bir zehir bulundu.
¿ Cree que los de abajo salen perdiendo con nosotros? ¿ Usted no? Enron, los fabricantes de dispositivos médicos y el tabaco han prevalecido aquí.
Binada Risin buldular. Hem de çok fazla miktarda.
Jack, encontraron un agente químico en el edificio, una cantidad enorme, ¿ vale?
Risin veya seron gazı gibi.
Ricín, gas sarín.
Aralıksız bir sinyal alışverişi var. Gaz, şarbon, risin hatta hava bile olabilir.
Podría ser gas, ántrax, ricina, aire.
- Risin gazı.
- Es ricina.
- Risin'in kendine has bir özelliği.
- Típico de la ricina.
Risin derimizdeki gözeneklerden içeri girecektir, elimizde hiç NBC kıyafeti yok.
La ricina penetra por los poros, y todos estamos transpirando.
- Düzenekteki, Risin gazı bir sinir gazı en az iki yıl süreyle BM'yi yaşanmaz hale getirmekle kalmaz adamımı ve şu an burada olan herkesi öldürür.
El gas nervioso, la ricina de ese dispositivo haría de la ONU un lugar inabitable durante dos años. Mataría a mis hombres y a los que estuvieran aquí.
Onayla, Risin kekin içinde, ama başka düzenek yok.
Confirmado : Hay ricina en el pastel, pero no hay más dispositivo.
Çok az bir miktar "risin", panzehiri olmayan siyanürden bile 500 kat daha güçIü.
Diminutas cantidades de ricina, 500 veces más letal que el cianuro, sin antídoto conocido.
Pekala ; risin, karaciğer, böbrek ve dalağa saldırarak, iki gün içinde bu organları iflasa sürükler.
La ricina ataca al hígado, bazo y riñones, y en unos 2 días, dejan de funcionar completamente.
"Risin" denen bir zehir.
Un veneno llamado ricina.
Ayrıca namluda, "risin" izleri vardı.
Y hay restos de ricina en el cañón.
Risin kullanmak, çok akıllıca bir hareketti.
Un movimiento muy inteligente, el usar la ricina.
- Ne tozu bu? - Risin zehiri.
Es ricina concentrada.
Felix, konuş benimle. Risin kimin içindi?
Félix, háblame, ¿ para qué era la ricina?
Risin yüzünden mi sence?
- ¿ Cree que es ricina?
Risin tozu havaya karışmayacak kadar kalınmış.
El polvo de ricina estaba muy denso como para vaporizarse.
Bunları işleyip risin yapacağız.
Vamos a procesarlas para sacar ricina.
Risin.
Ricina.
70'lerde risin, Bulgar bir gazeteciyi öldürmek için kullanılmıştı.
Al final de los 70, la ricina se utilizó para asesinar a un periodista búlgaro.
Brock zehirlenmiş olabilir. "Risin" denen bir madde var.
Creo que Brock ha sido envenenado con algo llamado ricino.
- Risin. Vay canina.
Ricino.
Evet, risin epey etkili bir zehirdir.
Vaya. Sí, ricina... esto es gordo.
Neden risin peki?
Así que, ¿ por qué ricina?
FBI bu risin olayini araştirmak için gelecek... O süre boyunca burada kalacaksin.
Ya sabes, el FBI va a venir con lo de la ricina, entonces te quedas lo que dure.
Risin zehirlenmesi yokmuş.
No hay envenenamiento por ricina.
Adli tıp uzmanı zehrin "risin" olduğunu söylüyor. - Kurban, yemiş ya da içmiş olabilir.
El forense dice que el veneno puede ser ricina.
Zehir havada olsaydı, insanlar patır patır dökülürdü. "Risin" i yapmak çok kolay.
Si hubiera estado en el aire, mucha gente habría caído.
"Risin" in etki etmesi uzun sürer.
No hay rastros.
Keneotu tohumundan "risin" yapmak...
Hacer ricina con semillas de ricino no sería difícil, ¿ verdad?
Sorgu yargıcı ofisi Risin zehirlenmesi olduğunu söylüyor.
Desde luego. El forense dice que es envenenamiento con ricina.
Risin yapımında kullanılıyor.
Se usan para hacer ricina.
Julia'nın favori kırmızı biberinin içinde risin izi bulduk.
Encontramos rastros de ricina en la pimienta roja favorita de Julia.
Adli tıp uzmanı zehrin "risin" olduğunu söylüyor.
El forense dice que el veneno puede ser ricina.
"Risin" i yapmak çok kolay.
Es fácil de hacer.
"Risin" in etki etmesi uzun sürer.
La ricina tarda horas en hacer efecto.
Sorgu yargıcı ofisi Risin zehirlenmesi olduğunu söylüyor. Tıpkı Jeffrey gibi.
El forense dice que es envenenamiento con ricina.
- Risin gerekiyor.
- Necesito ricina.
Risin kalıntıları.
Trazos de ricina.
Meğer adama risin topu enjekte edilmiş.
De hecho, había sido inyectado con un perdigón de ricina.
Bıktım senden artık! - Defol buradan.
¡ Ya he tenido bastante de ti! Risin'up, back on the street, did my time, took my chances...
"Risin" denen bir madde var.
Está esta cosa, esta cosa que llaman ricina.
Risin!
¡ La ricina!
- Risin mi?
- ¿ Ricina?
"Risin" için test.
Una prueba para buscar ricina.
Keneotu tohumundan "risin" yapmak...
- No.
- Risin zehirlenmesi.
Envenenamiento con ricino.