Roman translate Spanish
7,550 parallel translation
Roman, olumsuz düşünmek sağlığına kötü gelir...
Esta negatividad no es buena para...
- Roman, sakinleş.
- Roman, cálmate.
Roman'dan neden nefret ediyorsun?
¿ Por qué odias a Roman?
Roman beni sordu mu?
¿ Roman preguntó por mí?
- Ben Roman.
- Soy Roman.
Roman'ın yeri varmış.
Roman tiene lugar...
Resmileşene kadar seninle konuşmamam lazım Roman'la onca insanı sebepsiz yere öldürmeniz gerçekten onu sağlıklı bir şekilde ortada gezmesini istemiyorsun değil mi?
Ni siquiera debería hablarte hasta que sea oficial, pero... Roman está matando gente sin razón alguna. No querrás que se salga con la suya, ¿ no?
Roman, lütfen yardım et.
Roman, ayúdame.
Roman'ın neler yapabileceğini bilmiyordun.
No sabías de lo que era capaz Roman.
Roman'ın işini bitirmenin tek yolu, benim dönüşmem.
La única manera de derrotarlo es transformándome.
- Roman, kardeşin.
- Digo Roman, tu hermano.
Roman.
Roman.
Romanımın imzalı ilk baskısı.
Esto es un ejemplar firmado de mi novela.
Bu hikayeyi yeni romanı için John Grisham'a sunmalısın.
Deberías darle a John Grishanm esa historia para su próxima novela.
O kadar Margaret Atwood romanının arasında bulabilsem getirirdim ama. - Ben hallederim.
No lo encontraría entre todas tus novelas de Margaret Atwood.
Bu haftasonu ne yapacaksın, Dr. Roman?
¿ Qué hará este fin de semana, Dra. Roman?
Neden Dr. Roman'ı tanı koyması için beklemiyoruz?
¿ Por qué no esperamos al diagnóstico del Dr. Roman?
Arkadaşlığımız kötü başlamış olabilir ama aynı Stephen King'in Christine romanındaki perili 58 model Plymouth gibi istesen de öldüremezsin.
Nuestra amistad podrá haber empezado mal, pero al igual que el'58 Playmouth embrujado en la novela clásica de Stephen King "Christine", no lo puedes matar.
Romanım için çok değerli araştırmalar.
Semejante investigación, invaluable para mi última novela.
Dedektif romanı aşamasına mı geçtin?
Vas a pasar a la fase de la novela policíaca.
Dr. Roman'la ben çok farklıyız.
En eso la Dra. Roman y yo somos diferentes.
Hey Roman, korkudan kafayı yedin değil mi? - Hayır.
Oye Roman, estas aterrado ¿ verdad?
Roman, taze hava lazım mı? Çünkü bolca taze hava almak üzeresin.
Roman, ¿ necesitas aire fresco?
- Roman senden bahsediyorum.
Hay de 8 a 10 seguridad vestidos de civiles.
Benim adımım nedir? Ben ne yapacağım? Hayır, hiçbir şeyi atlamadık.
Brillar intensamente como solo Roman Pierce sabe hacerlo.
Ortamda parılda, Roman Pearce'in yapabildiği gibi.
Busca el enchufe de teléfono. El puente está detrás. Es un cable digital CAT5 de 350 mega Hertz.
Pekâlâ Roman.
Lo del cumpleaños no. Feliz cumpleaños.
Tej, Roman yoldayım.
Tej, Roman, voy para allá.
- Bu, Roman Fell.
- Este es Roman Fell.
Al sana roman konusu, işe gelmeden yeseydin olmaz mıydı?
Aquí hay un concepto de novela... ¿ Qué tal si comes antes de venir a trabajar?
Bu film gerçekten çok enteresan. Sine-roman, öyle miydi?
Una película muy interesante, arte y ensayo, ¿ no?
Efendim izninizle bu dosyayı almak için kendimi hazır hissediyorum.
Escucha Roman, deja este asunto en mis manos. Sé que lo solucionaré.
Roman, sen İnterpol yolunu izle. Bu kovboyda silahları takip etsin. İşe yarar mı?
Usted, Roman, continuar con Interpol y su cowboy, concentrarse en las armas.
Peki, ne zamandan beridir çizgi roman yazıyorsun?
¿ Cuánto tiempo llevas haciendo revistas de historietas?
Yaşadığım yerde başarılı çizgi roman yazarı yoktu. - Nerelisin?
No hay muchos exitosos artistas de... revistas de historietas de donde vengo yo.
Herhangi bir yerde başarılı bir çizgi roman yazarı var mıdır?
¿ Hay exitosos artistas de revistas de historietas en alguna parte?
- Kaç tane çizgi roman okudun?
¿ Cuántas revistas leíste?
Ben çizgi romanıma odaklanabileyim diye her şeyinden vazgeçti.
Dejó todo por mí para poder concentrarme en los cómics.
Bazen çizgi roman yazarları ne gördüğümüzü anlatmak için basit kelimeler kullanır.
A veces el relator de historias usara palabras... - ESTOY TRISTE -... simplemente para describir lo que vemos.
En sevdiğin roman o mu?
¿ Esa es tu novela favorita?
Nedir bu, Chick-Lit romanı?
¿ Qué es esto, una novela para jovencitas?
Roman onlara yumuşak davranın dedi.
Roman dijo que hay que tomarlo con calma, por el shock.
Nerede olduğumuzu Roman'a hala söylemedin mi?
¿ Te ha dicho Roman dónde estaba?
Pekâlâ Roman.
Está bien, Roman.
Sıkı tutun Roman.
Diablos.
Senin için döneceğiz.
Tranquilo Roman.
Diğerlerine dön.
¡ Roman!
Yerimizi almak üzereyiz.
Roman, eso va para ti.
- Turuncu kablo.
Bien, Roman.
Bana yandan destek lazım.
Roman, ¿ dónde estás?
Roman, bırak onu.
Roman, déjale.