Romantik translate Spanish
7,911 parallel translation
Romantik kütük gezimiz sana bir anlam ifade etmiyor muydu?
¿ Nuestro romántico viaje por tronco no fue nada para ti?
Romantik mükemmel ya da...?
Romantic impresionante o...?
Bridge Chimney Sofistike ama romantik değil.
El ambiente de la Puente y Fogon es sofisticado, pero no es romántico.
- Komedi seviyorsun ama romantik komedi sevmiyorsun.
- Te gustan las comedias, pero no las comedias románticas.
Çok romantik.
Romántico.
Bak, dadımla romantik kaçamağınızı böldüğüm için çok üzgünüm.
Mira, siento haber interrumpido tu escapada romántica con mi niñera.
Romantik bir ilişki komplonun kanıtı değildir ama alakasız da değildir.
Bueno, una relación amorosa no es prueba de una conspiración, pero no es irrelevante.
Çok romantik olacak.
Sería romántico.
Romantik olması için Shibuya'ya mı gitmeliyiz?
¿ Debemos tener una cita en Shibuya para que sea romántico?
Romantik bir şeyler.
Romance.
Romantik ha? Çeviri : Berkkocak
¿ Romance? ¿ De verdad?
"Hey, romantik bir buluşmadaymış gibi davranabilir misin bu sayede benim deli kız arkadaşım üzerimize gelip benden ayrılsın?" diye soramam
"Oye, ¿ puedes simular como si estuviéramos en una cita romántica de modo que mi loca novia pueda descubrirnos y dejarme?".
Romantik hizmetler.
Servicios románticos.
Ne kadar da romantik biriymişsin!
Mira quién es el gran romantico.
Bu mekan bana Cabo'daki uçurum kenarında yediğimiz romantik yemeği hatırlatıyor.
Este sitio me recuerda al picnic que hicimos junto al acantilado en unas románticas vacaciones en Cabo.
Tamam, ama romantik bir şey yapma?
Bien, pero no la persigas... ¿ románticamente?
Diane için çaldığını itiraf etti bir çok insan bu hareketin romantik jestler tarihindeki en romantik hareket olduğunu söylüyor.
Peanutbutter ha confesado robar la D para su novia Diane en lo que muchos han llamado el mayor gesto romántico en la historia del romance y de los gestos.
Filmlerin tabanında, bu cesur romantik jestler yatar.
Es el tipo de gesto romántico y atrevido en el que están basadas sus películas.
Bir kez olsun bir romantik komedide kendi iç yaşantısı olmayan iki boyutlu bir kızı oynamak istedim.
Para variar, quería interpretar a una chica simple sin vida interior en una comedia romántica.
Hep bir romantik komedi çekmek istiyormuş.
¿ Sabías que siempre ha querido dirigir una comedia romántica?
Eva Braun romantik komedi değil ki.
Eva Braun no es una comedia romántica.
Quentin Tarantulino dört kolunu götüme sokacak, romantik komedi için çok heyecanlanmıştı.
Ahora Quentin Tarantulino tiene cuatro brazos encima mío porque se ha emocionado muchísimo con hacer una comedia romántica.
Seni yeniden ahırıma aldım ve sana bir romantik komedide başrol ayarladım.
Estás de vuelta en mi establo, y te he conseguido un papel protagonista para una comedia romántica.
Biraz romantik gibi.
Qué romántico.
- Adı Hayman Vasher ve bu vahşice romantik olmayan ve garip yemekten sonra işinden istifa etmiş ve toplumdan elini ayağını çekmiş. Tamamen yani.
Se llama Hayman Vasher y poco después de esta cena poco romántica e incómoda dejó su trabajo y desapareció de la sociedad completamente.
Romantik sayılır.
Es romántico.
Görünüşe göre maktul dün gece romantik bir yemek yemiş.
Parece que nuestra víctima tuvo una cena romántica en su última noche.
Babam romantik ilişkilerin temelinin ortak ilgi alanlarına dayandığını söyledi.
Papá dijo que la base de cualquier relación romántica está basada en intereses comunes.
Genelde romantik ilişkilerde böyle olur.
Y eso es normalmente cómo funcionan las relaciones románticas.
Kar her şeyi daha romantik yapar.
La nieve lo hace todo más romántico.
Aslında düşününce epey bir romantik.
Es algo romántico, si lo piensas.
Bunun neresi romantik?
No hay nada romántico en ello.
Romantik videoların sabah daha iyi olduğunu söylüyorlar.
Dicen que los videos románticos se ven mejor en las mañanas.
Sonunda bütün hayatımın birlikte geçireceğim yaratığı buldum. Çok Romantik. Çok Romantik.
Finalmente encontré la criatura con la que pasare el resto de mi vida.
Seni haftasonu romantik bir gezintiye çıkarmama ne dersin _ Roger, gerçekten bunu yapar mısın? Roger, gerçekten bunu yapar mısın?
¿ Qué tal si llevo a una posada romántica por el fin de semana?
Ama bu sence de garip değil mi? Ama bu sence de garip değil mi? Romantik hafta sonu gezintisine köpeğinle mi gidiyorsun?
Sé que necesito un disfraz pero, ¿ no se verá raro que vayas a una posada romántica con tu perro?
Hem romantik hem de cesetlerinizi teşhis etmeye yardımcı olur. Uyumlu dövmeler bağlılığın en derin ifadesidir. Aynen.
Romántico y útil a la hora de identificar los cuerpos.
Benim bilmediğim romantik bir randevun falan mı var?
¿ Estás teniendo un encuentro amoroso que no sé?
Geriye kalan tek şey romantik bir iyi geceler öpücüğüydü.
Todo lo que quedaba era el romántico beso de buenas noches.
Kısacası o gece, o zaman kadarki en romantik geceydi. Çok cesurca davrandınız Sayın Başkan
Fue, para resumir, la noche más romántica de todas.
Bir başka romantik gece için herşey vardı. Ben geldim. Yoldayım.
Tenía todo para otra noche romántica.
Romantik anlamda değil, kafayı yemen içindi onlar.
No de forma romántica, eran besos para desestabilizar.
Regina beni romantik maceralar yaşamam için yüreklendiriyor.
Regina me ha estado animando a tener... aventuras románticas.
Romantik fıskiye meydanında bir şeyler için.
Tomen un trago romántico en la fuente del vestíbulo.
Kesinlikle. Peter, çok romantik bir şey aslında bu.
Peter, suena un poco romántico.
Bu hayatımın ne kadar boka battığının bir yansıması olabilir ama bu, bana uzun zamandır söylenen en romantik şeydi. Yani... Kadınların apış aralarını tıraş etmediği dönemden kalma pornolar ararım.
Esto puede ser el reflejo de lo desastrosa que es mi vida pero es la cosa más romántica que me haya dicho nadie jamás en, bueno... Busco porno clásico de los días en que las mujeres mostraban vello púbico.
Ayrıca şu an yaptığımız evlendikten sonra yapılan tartışmasız en romantik olmayan şey.
Aunque podría decirse que esta no es la actividad post-boda más romántica.
Tamam, şey, Jack'la birlikte büyük romantik gecemiz için gitmeye hazırım.
Bueno, ya me voy a preparar para mi gran noche romántica con Jack.
Hamam böcekleri hiç de romantik olmuyorlar.
Las cucarachas no son románticas.
Seni hafta sonu romantik bir gezintiye çıkarmama ne dersin _
Démosle otra vuelta.
Bu arada, Jane ve Rafael bu gecenin her dakikasını hatırlayacaklardı. ŞİMDİYE KADARKİ EN ROMANTİK GECE Ördekler mi?
Mientras tanto, Jane y Rafael recordarían cada momento de esta noche. ¿ Patos?