English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sabredin

Sabredin translate Spanish

190 parallel translation
Sabredin, birazdan anlayacaksınız.
- Un poco de paciencia y lo entenderá.
Biraz sabredin, her şey yoluna girecek.
Tengan paciencia, no pasará nada.
- Lütfen sabredin.
- Sea paciente.
- Sabredin kraliçem, aldatacak değilim sizi.
- Mi señora,... atended, seré conciso.
Biraz sabredin.
Dadme tiempo.
- Bu arada biraz sabredin yeter.
- Mientras, tened paciencia.
Sabredin, Efendim.
Paciencia, alteza.
Biraz daha sabredin.
¡ Tengan paciencia!
- Sabredin lütfen!
- ¡ Paciencia, por favor!
Yarın sabaha kadar sabredin. Ana Cadde'de.
No hasta mañana por la mañana, en la calle principal.
Biraz daha sabredin.
Un poco de paciencia.
Sabredin çavuşum.
Paciencia, sargento.
- Sabredin.
- Aguante.
Köpükleri altımızda hissedinceye kadar sabredin.
Veréis cuando sintáis esa agua límpida bajo vosotros.
Her zaman dediğim gibi sabredin ve kağıtları karıştırın.
Como yo siempre digo, paciencia y baraja.
Sabredin.
Todo a su tiempo.
Her yere telefon ettim cevap veren olmadı. Biraz daha sabredin.
- Sr. Cura...
"Biraz sabredin lütfen." dediğini hatırlıyorum. Ve tak!
Recuerdo que dijo : "Tienes que ser paciente".
- Sabredin biraz.
- Debe ser paciente.
Sabredin biraz!
¡ No sea tan impaciente!
Sabredin.
Aguarde un minute.
Sabredin!
Un momento.
Sabredin!
¡ Un momento!
Madem kim olduğumuzu sadece yaptıklarımız gösteriyor, beni yaptıklarımla yargılamak için sabredin.
Si las acciones nos descubren, espere para juzgar mi corazón con ellas.
Biraz sabredin.
Paciencia.
Görene kadar sabredin, cennet köşesi gibi olacak.
- Espere a verlo, una cosa maravillosa.
- Sabredin!
- ¡ Paciencia!
Ama sabredin Kadim Pistol.
Con vuestro permiso, abanderado Pistol.
Biraz sabredin...
Solo espere un segundo.
Evinize dönün ve sabredin.
Vaya a casa y espere pacientemente.
Sabredin, yeni boyandı heykel daha kurumadı.
¡ Tened paciencia! La estatua es nueva y aún no está seca.
Tamam. Biraz sabredin.
Está bien, mantenga sus pantalones.
Biraz sabredin, çocuklar.
Simplemente esperen, niños.
Bir dakikaya çıkıyorum, sabredin be!
¡ Terminaré en un minuto!
Sabredin Odo, sizi en kısa sürede çıkaracağız oradan.
Tranquilo Odo. Los sacaremos tan pronto como podamos.
Biraz daha sabredin.
Tu ansiedad aplaca.
- Pekala. Sabredin biraz. - Gel buraya, Niles.
Bueno, ten paciencia.
Kurulu sizin bursunuzu iptal ettirmek için ikna etmeye çalışıyo. sadece sabredin biraz.
El va hacer que les revoquen las becas
Sabredin.
Tenga paciencia.
Sabredin kraliçem, aldatacak değilim sizi.
Buena señora, aguardad, seré muy fiel.
Sabredin kraliçem. Hiç şüphesiz majesteleri sağlığına kavuşacaktır.
- Calma tened que su salud, no hay duda recobrará su majestad, señora.
Bütün bunları araştıracağız. Siz şimdilik sakin olun, sabredin.
Solucionaremos todo esto a tiempo... pero por ahora, tranquilícese y espere.
Yarına kadar sabredin!
¡ Mañana verán!
Endişelenmeyin, sadece ilk yarıya kadar sabredin.
No se preocupen, esperen al intervalo.
Sabredin biraz!
¡ Ay, ya basta!
Henüz girmediler ama sabredin.
Y algunos de vosotros habéis apoyado algunas de las palabras que estaban en espera, pero aún no lo han conseguido...
Sabredin.
Paciencia.
Sabredin, bu gece küçük bir parti vereceğiz.
¡ Paciencia!
Biraz sabredin bayan.
Un momento.
Siz sabredin hele. - Vakit geldi lordum.
- Es la hora, milord.
- Sabredin lordum. - Sabır mı?
¡ Paciencia, milord!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]