English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sesi

Sesi translate Spanish

16,028 parallel translation
Houston'daki kalabalığın sesi bu.
Esa es la multitud en el estacionamiento aquí en Houston.
Sesi duydunuz mu?
¿ Escucharon eso?
Silah sesi duyduk.
Escuchamos disparos.
Bay Scattergood, eski büyü şanzımanında sesi oldukça kolaylaştırdı.
El Sr. Scattergood lo hizo ver fácil en la vieja caja mágica de música.
Ve çiğneme sesi de var!
¡ Y cómo mastica! Suficiente.
"Colette kim ya?" dedim, daha da önemlisi, "Zil sesi ne?"
Dije : "¿ Quién es Colette?". "¿ Qué timbre tiene?".
Onun zil sesi ne?
¿ Cuál es su timbre?
Fabrika zil sesi bu.
Es el timbre de fábrica.
Benim kadinim için basit bir zil sesi mi?
¿ El "Sr. Timbre Genérico Para Mi Chica"?
Domuz sesi!
♪ Pig sooie ♪
Domuz sesi! Razorbacks!
♪ Pig sooie Razorbacks!
Tüm sesi yapan buymuş yani.
Así que, eso era todo el ruido.
Onu kandırıp şarkı söyleyen, dans eden birine dönüşmesine neden olanlar sıkılınca filmlerini izlemeyi bıraktılar. Onları yakalarından yakalayan, ruhlarını sarsan sesi dinlemeyi sahiden bıraktılar.
Las personas lo habían llevado por mal camino, lo habían... hecho un hombre de canto y danza, y cuando se aburrieron, dejaron de ver sus películas, dejaron de escuchar, de realmente escuchar, a la voz que les había agarrado por los cuellos de las camisas... y sacudido sus almas.
Ödeşmek için tek yapman gereken ufaklık yalnızca orada yalpalayarak şu komik sesi çıkaran şeyi indirip bana getirmek.
Todo lo que tienes que hacer para pagarme, es solo subir alla arriba y traerme esa... cosa dorada deliciosa que hace ruidos raros y los bajes aquí.
O sesi kendi kulaklarımla duydum.
Yo escuche esa voz, con mis propios oídos.
Peki ya sesi?
¿ Y qué me dicen de su voz?
Bence yaptığı o ilk sesi televizyon kameraları karşısında yaptı.
Lo que creo es... que la primera vez que hizo esa voz... fue frente a las cámaras de televisión.
Sesi benim kulaklarım için bile, dikkat çekici.
Su voz es extraordinaria, incluso para mi oído.
Lady Susan'ın çok berrak bir sesi var, doğuştan soprano, harika.
La voz de Lady Susan es soprano natural y clara. Encantadora.
Sesi biraz gelecek vaad ediyor. Biraz mı?
- Su voz es algo prometedora.
Sesi terbiye etmenin, kilit noktası da bu değil mi, efendim?
¿ No es clave, señor, para cultivar su voz?
Patlama sesi duyduğumda kule yıkıldı ve...
Oí una explosión, y la torre se vino abajo y...
Tek bir sesi dinleyerek geldin buralara ; aklının sesini.
Llegaste hasta aquí en la vida siguiendo solo una voz la voz en tu cabeza.
Ama davulların sesi çok çıksın.
Que la batería siga sonando fuerte.
Sesi kısın.
Bajen el volumen.
Kes şu sesi.
No hagas ruido.
Kes şu sesi amcık herif.
Joder, no hagas ruido, imbécil.
- Sesi yapma.
- No imites.
Sesi zar zor duyuluyormuş.
Su voz habrá sido difícil de entender.
Dengesiz bir zemindeki eski bir fenerin sesi gibi mi?
¿ Como los sonidos de un antiguo faro en un terreno inestable?
Sesi çok sakindi.
Se lo oía muy tranquilo.
Bu kardeşinin ölüm sesi.
Es el sonido de tu hermano muriendo.
Bu çaresizliğin sesi.
Es el sonido de lo inevitable.
O sesi tanıyorum.
Conozco esa voz.
Sesi çıksın diye dürttüm.
Le di un golpecito para que hiciera ruido.
Dönmelerine az bir zaman kala dışarıdan çarpışma sesi geldi.
Debían llegar en cualquier momento. Oímos el choque afuera.
Bu sesi çıkaran ne?
¿ Qué es ese sonido?
- Motor sesi.
- Es un motor.
Bu sesi seviyorum.
¡ Uf! me encanta cómo suena eso.
"Sesi güzel ama izlemesi sıkıcı".
Tremendo vozarrón... pero es aburrido verla ".
- Sesi benziyor.
- Es la voz del señor.
Duyduğum şey, bilirsiniz, Ete elle vurulma sesi, Ve sonra annemin ağlayışını duydum.
Lo que oí fue, ya saben, el sonido de una mano golpeando a la carne... y luego oía a mi mamá gritar.
# Duyabilirsin içindeki o sesi #
# Quizá escuches una voz dentro #
# Hâlâ içinde olan o gizli sesi #
# A la voz silenciosa que reside en tu interior #
CNN Muhabiri ANNE SANDERS'ın Sesi kısaca The Veil olarak bilinen küçük bir çiftlik bulunuyor. Buraya adını veren Heaven's Veil tarikatının üyeleri burada yaşıyorlardı ve burada öldüler.
Voz de ANNE SANDERS Corresponsal de CNN... encontrarán esta pequeña hacienda conocida como The Veil nombre que le dieron los miembros del culto de Heavers Veil el culto que vivió y murió aquí.
# Benin susturmaya çalışırsın, Ben sesi açarım #
♪ You try to shut me up, I'll turn the volume up ♪ Tratas de callarme, subiré el volumen.
Sesi az daha aç.
Un poco más de voz.
Silah sesi yaklaşık 20 dakika sonra geldi.
El disparo vino unos 20 minutos después.
Bunun sesi sana benziyor.
Este sueña como tú.
Sesi sanki... Sanki bir zincirin kırık gibi çıkıyor.
Tiene pinta de que te ha roto la cadena de distribución.
Ama, sesi... O iyi mi?
Parece... ¿ Está bien?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]