English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sesini aç

Sesini aç translate Spanish

428 parallel translation
Müziğin sesini açın lütfen.
Gire a la música, por favor.
Radyonun sesini aç kardeş.
Suba el volumen de la radio, hermana.
"Müziğin sesini aç. Sesi yükselt!"
"Enciende el aparato y sube el volumen a tope."
Sesini aç.
Súbele.
Sesini aç!
El bombardeo sobre la zona Hanover-Breusbeck...
Sesini aç tatlım. Filmi kaçırıyoruz.
Sube la televisión un poco más.
Bu da sesini açıklıyor.
Eso explica su voz.
Sesini aç.
Dale más volumen.
- Sesini aç biraz.
- Súbelo.
Sesini aç biraz.
Sube eso un poco.
Sesini aç.
Hazlo sonar.
Sesini aç! Sesini aç!
¡ Sube el volumen!
Üzerime düşeni yapıyorum, bayım. Delmar, sesini aç şunun!
Yo también trabajo. ¡ Súbelo!
Telefonunuzu bırakın ve radyonuzun sesini açın, tamam mı?
¿ Así que por qué no dejas el teléfono y subes la radio?
İnsanlar evde kalıp, kapılarını iki kere kilitleyip, TV'nin sesini açıyorlar, böylece olanları duymuyorlar.
La gente que no sale de casa cierra con llave... y pone la tele con el volumen muy alto para no oír lo que ocurre afuera.
Ama lütfen sesini açın.
Por favor suban el volumen.
Sesini aç.
Sube el volumen.
Takasçı, büyük avcı Nanook'u dikkate alıp, ona gramofonun prensibini açıklamaya çalışarak, onu eğlendiriyor. - -Beyaz adam, onun sesini kaydediyor.
Como deferencia hacia Nanook, el gran cazador, el comerciante lo entretiene e intenta explicar los principios del gramófono - cómo el hombre blanco "envasa" su voz.
- Kes sesini! - Aç şu kapıyı!
- ¡ Abre la puerta!
Çok acı çektim ve iyi hissetmem için sadece senin sesini duymam gerek.
Yo sufría, pero me basta oír tu voz para que me sienta mucho mejor.
Acı içindeydi ama hiç sesini çıkarmadı.
Le rechinaban los dientes pero no gimió.
Sesini aç.
Dale voz.
Acı bana! Kes sesini!
- Perdóneme, por favor.
Ama yine de mahkemeye 10 santim kalınlığında meşe ağacından yapılmış bir kapı önünden geçerken içeriden ses duyduğunuzu söyleyebiliyorsunuz. Ve bu sesi de açıkça ayırt edebildiğinizi söylüyorsunuz. Mahhum Leonard Vole'un sesini.
Sin embargo, afirma que pasó por la puerta de cuatro pulgadas de madera sólida oyó voces y está dispuesta a jurar que pudo distinguir la voz del acusado, Leonard Vole.
Sesini biraz daha aç düşes.
Dilo más alto, princesita.
Bu gece yüzünü göreceğim sesini duyacağım, ellerine dokunacağım kaçırdığımız güzel günlerin acısını çıkartacağım.
fue el sufrimiento, pero pronto terminará. Esta noche te veré, te escucharé, tocaré tus manos. Y mis recuerdos revivirán todo lo que perdimos.
Kovboy filmi istiyorum. - Kolum acıyor. - Kes sesini.
Me hubiera gustado, pero no me llevó nunca.
Aç sesini!
¡ Abrid el agua al máximo!
Yanıt çıt sesini duymazsanız yere yatın ve ateş açın.
Si no obtienen respuesta abran fuego.
Senatör olduğunuz zaman modern dünyanın bütün ufuklarının nihayet önünde açıldığını gören..... ve sarılacak bunca yarası, alınacak bunca hakkı olan..... bu güzel ülkenin sesini duyurabileceksiniz.
Cuando sea senador, usted podrá hablar de su bellísima tierra que ahora tomará parte en el mundo moderno. Tiene males que combatir, deseos que hacer realidad.
Peki dün gece çalan kemanın sesini ve şapeldeki kızı nasıl açıklayacaksınız?
¿ Puede explicar la música de violín y la chica de la capilla de anoche?
Görsel konuşma yöntemiyle not alacağım... sonra da genel Romic yöntemiyle. Sesini fonografa kaydedeceğiz. Böylece eldeki yazılı kayıtla istendiği zaman açıp sesi dinlenebilir.
Hablará y tomaré notas según las normas del Discurso Visible de Bell, luego lo transcribiré y la pondremos ante el fonógrafo, así podrá oírla cuando quiera con la transcripción delante.
- Kes sesini, aç köpek!
- ¡ Cierra la boca, pordiosero!
Acıyı ve sonra onun sesini hatırlıyor musun?
¿ Se acuerda del dolor y luego de su voz?
Kardeşim, televizyonun sesini biraz daha aç.
Hermana, sube la voz del televisor.
Sesini biraz aç.
Sube el volumen.
Geriye al, bu sefer sesini de aç.
Retrocede, y esta vez sube el volumen.
Bu niçin tabanca sesini duymadığınızı açıklıyor. Evet.
Eso explica por qué no escuchó el disparo.
- Kes sesini! Gözünüzü dört açın!
Mantén los ojos abiertos.
Delmar, aç şu şeyin sesini!
¡ Sube el volumen!
- Sesini biraz daha aç.
- Dale más al grito.
Burada çalışmış ve bir haksızlık acımasızlık gördüğünde sesini çıkarmaktan çekinmedi.
Sabía que tenía que denunciar toda injusticia o falta de humanidad.
Hey, aç sesini biraz.
Oye, sube el volumen.
"Kuzu dördüncü mührü acınca,'Gel'diyen dördüncü yaratığın... " sesini işittim.
Cuando abrió el cuarto sello, el cuarto ser decía'Ven y mira'.
- Kes sesini ve gözlerini açık tut.
- Cállate y mantén los ojos abiertos.
Tek aşkı yarın gece evleniyor ondan başka kimin olağanüstü acı sesini çıkarmak için sebebi var ki?
Su amor verdadero se casa con otro esta noche. ¿ Cuál otra puede ser la causa del máximo sufrimiento?
Aç olduğu için ağlayan bir çocuğun sesini duydun mu hiç?
¿ Alguna vez oyó llorar a un bebé porque tenía hambre?
Gecenin başlangıcında, sesini Londra'daki açılış gecesine sakladığını söyleyeceğim.
Ya le diré yo al principio de la noche que te estás guardando la voz para el estreno de Londres.
Sesini aç.
Para convertirse en el segundo hombre en la historia en recuperar el campeonato mundial de peso pesado.
Aç sesini, Stevie!
- ¡ Sube el volumen, Stevie!
Stevie, koçum, aç şunun sesini.
¡ Sí, hasta el máximo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]