Silahsızım translate Spanish
531 parallel translation
Ben silahsızım ve sen de tamamen korunur bir haldesin.
Ahora estoy desarmado.
Silahsızım Bay Hickok.
- No estoy armado.
Silahsızım. Bu işi halletmek için sana 3 dakika veriyorum.
- Tiene tres minutos para remediarlo.
Silahsızım ve dışarı çıkıyorum.
Estoy desarmado y voy a salir.
Yalnız ve silahsızım.
Vengo solo y desarmado.
silahsızım.
No vine armado.
Silahsızım.
No voy armado.
- Silahsızım.
- Estoy desarmado.
Hayır, silahsızım!
¡ No, no tengo pistola!
Ama ben silahsızım efendim.
Pero estoy desarmado, Señor.
Silahsızım! Silahı olmayan birine ateş edemezsiniz.
No se puede disparar a alguien sin un arma.
Silahsızım, bir elim de yaralı. Savunmasız bir Yahudi kadını bile boğamam.
Sin un arma y con una sola mano, ni siquiera podría estrangular a una judía indefensa.
Silahsızım!
¡ Estoy desarmado!
Silahsızım.
Estoy desarmada.
Gördüğün gibi, ben silahsızım.
Estoy desarmada, como puedes ver.
Silahsızım!
¡ Permanezco incólume!
Yanki, silahsızım.
Yanqui, voy desarmado.
Yine silahsızım ayaklarına yatıyor!
¿ Sabes que este hombre puede ser encantador?
Dur bir dakika, silahsızım.
Espere. Estoy desarmado.
Gördüğünüz gibi şu anda tamamen silahsızım.
Como puede ver, ahora estoy totalmente desarmado.
Sana seni silahsız yakalayacağımı ve bir fare gibi viyaklayacağını söylemiştim.
Te dije que te atraparía sin un arma y chillarías como una rata amarilla. Ven.
Sanki bir silahsızlanma konferansındaymışız gibi olayı enine boyuna tartışalım.
Analicemos esto desde todos los ángulos posibles, con sangre fría como si negociáramos un armisticio.
- Silahsız mı?
- ¿ Sin armas?
Orada Eskimo'lara yaptıklarımız... Silahsız insanları arkadan vurmak.
Lo que les hizo a los esquimales del puesto, disparó a hombres no armados por la espalda.
Yani silahsız adamları vuracak mısın, Baba?
¿ Vas a matar a hombres no armados?
Ormandan silahsız mı geçeceğim? Söyleneni yap.
¿ Que cruce la selva sin armas?
Sen de askerlerle savaştığımızı ve silahsız sivilleri arkadan vurmayacağını anladın mı?
¿ Entienden que somos soldados que no disparan por la espalda a civiles desarmados?
Eğer buraya teker teker ve silahsız olarak gelirseniz,... hepinizi zincire vuracağım ve adil bir mahkeme için İngiltere'ye götüreceğim.
Si vienen aquí uno por uno desarmados me comprometo a encadenarlos y llevarlos a Inglaterra para juzgarlos.
Etrafta silahsız gezmekten bıktım usandım.
Estoy harto de ir indefenso.
Belki bir korsanda olması gereken mideye sahibim, ancak cellat olmadığım için silahsız birini öldüremem.
Tengo estómago para ser pirata, pero no soy verdugo para matar a un hombre desarmado.
Silahsızlanırsak, toprağımızı nasıl geri alır ve koruruz?
¿ Cómo podremos defender las tierras si nos desarmamos?
Silahsız adamları ve yaşlı kadınları soymada mı?
¿ Asaltaron hombres desarmados y ancianas?
- Silahsız mı?
- ¿ Sin un arma?
Hayatımda hiç silahsız bir adamı vurmadım.
Nunca he disparado contra un hombre desarmado.
Ben hep silah taşırım ve oraya silahsız çıkmam.
Cuando lo esté, saldré pero empuñando el revólver.
Evet belki ihtiyarım ; ama artık elim silahsız değil.
Seré un viejo, pero no estaré desarmado.
Silahsız pek işinize yaramazdım.
Sin rifle no le serviría.
Ağır silahsız bu lanet savaşı nasıl yaparım?
¿ Cómo ganar una guerra sin artillería?
Silahsızlanma taraftarı mısınız acaba?
¿ Usted apoya el desarme?
Ben de onu kurtarmak için buraya silahsız gelmek gibi bir hata yaptım.
Por error, vine en su ayuda sin mi pistola.
- Dur bakalım Yüzbaşı. Silahsız bir adamı vurmayacaksın, değil mi?
No d ¡ sparar ¡ a a un hombre desarmado.
Silahsız bir keşif uçağı gördüm ve bir hendeğe atladım.
Salté a una zanja al ver un avión de reconocimiento.
Bu yüzden bu çocuğu koruyalım... Silahsız bir adama karşı silahlı Kara Göz sonuçta. Bir katille karşılaşan vicdanın sesini dinlemen gerekir.
Entonces, necesitamos cubrirle la espalda a aquel muchacho, porque... si Black-Eye saca la pistola contra un hombre desarmado... frente a un asesino, no es necesario tener escrúpulos.
Mimbres'de mi? Çiçeklerden hoşlanıyorsun ve Mimbers'de silahsız mı dolaşıyorsun?
¿ Hacer flores y quedarte en Mimbers?
Morok'ların ışın silahı olduğunu biliyorum ve bizim silahsız olduğumuzu da ama bizim tek şansımız saldırmak bunu bırakmak daha büyük bir risk.
Sé que el Moroks tienen armas de rayos y de Estamos desarmados, pero nuestra única oportunidad es la huelga! Bueno, cuanto más tiempo lo dejamos mayor es el riesgo.
Kabul etmek hoş değil fakat bizim tarafımız zayıf ve silahsız.
Es desagradable de admitir, pero nuestra oposición está débil y desarmada.
Silahsız, tamam mı?
Desarmados. ¿ De acuerdo?
Koca ordunun karşısına silahsız mı çıkacaksınız?
¿ Está loco? ¿ Se apoderará del ejército vúlgaro entero usted solo?
Bayım, silahsız olanlarımız geri çekilecekler.
Señor, los que no estén armados se retirarán.
- Silahsız tanımadım.
- No hay nadie mejor que él con un arma.
Bombayı silahsızlandırmamız lazım.
Realmente, tenemos que averiguar que le pasa a la bomba.
silah 252
silahlar 165
silahlı 32
silahı 22
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahsız 29
silahın 28
silahlılar 19
silahlar 165
silahlı 32
silahı 22
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahsız 29
silahın 28
silahlılar 19
silah sesleri 29
silahı al 54
silahım yok 37
silahlı soygun 46
silahı var 147
silahım var 52
silahı ver 44
silahın var 16
silahları var 27
silahın var mı 64
silahı al 54
silahım yok 37
silahlı soygun 46
silahı var 147
silahım var 52
silahı ver 44
silahın var 16
silahları var 27
silahın var mı 64