Sp translate Spanish
175 parallel translation
Sp-Spanier.
Spanier.
Oraya biraz daha bastır, Mr. Sp- -
Más fuerte...
Tek bildiğim onlar tıbbi malzeme deposunda tutuluyordu yani geldiğiniz yerde, ve bu iki dahi adam o lanet olası konteyneri açınca.. ... o.. sp. çocuğunu dışarı çıkarmışlar.
Sólo sé que estaba almacenado en el depósito de provisiones médicas en donde estuvieron ustedes y estos dos genios abrieron el recipiente y dejaron que se fugara esa porquería.
- O.. sp. çocuğu!
- ¡ Hijo de puta!
Kaynak yöneticilerinin SP 500'ü neden yenemediklerini hiç merak ettin mi?
¿ Te preguntaste por qué los gestores de fondos no pueden ganarle al SP 500?
"Sp-uds Mc..."
"Sp-uds Mc..."
"Sp-uds..."
"Sp-uds..."
Babamı nereden biliyorsunuz?
¿ Te preguntaste por qué los gestores de fondos no pueden ganarle al SP 500?
Kaynak yöneticilerinin SP 500'ü neden yenemediklerini hiç merak ettin mi?
Aquí también.
SP-937 - 215.
SP-937-215.
Varisleri kanıyor. SP, tüp.
Tiene várices sangrantes.
Ferrante ve Teischer'a soralım.
Tal vez deberías ponerte en contacto con Feronte y Tisha ( sp.?
Elaine. SP 2000 nerede?
Elaine, ¿ dónde está la SP 2000?
Almanların Tiger'ları, Panther'leri vardı SP'ler, Stuka'lar.
Los krauts tenían Tigres y Panzer SPs, Stukas.
Buna sp-43 diyorlar.
Lo llaman SP43.
- Üç şişe sp-43 yüzünden.
Tres frascos de SB43.
Anthony bir tane game boy istiyordu.
Anthony quería una GameBoy Advance SP.
Polis tarafından onaylandı.
El SP dio el visto bueno a esto.
Kafatası tabanı, spınal kolondan ayrılmış.
La base del cráneo se separa de la columna vertebral.
Beş seviyeli güvenlik duvarları var, dönüşümlü internet servis sağlayıcıları,... bir RC5-128 şifre paketi ve her şey olması gerektiği gibi işliyor.
Tiene cinco firewalls, líneas SP alternantes, un paquete cifrado RC5-128, y todo está funcionando como debería.
SP'de çalışıyor.
Dave.
- SP mi? - Sahi mi?
El trabaja en SP.
- Evet.
- ¿ En SP? - Sí.
Şu anda SP vadeli işlemler 2 puan, Dow 28 puan yükseldi.
Las acciones a futuro de SP subieron 2 puntos. El índice Dow : 28.
SP-4 zırh delici kaplaması var.
una SP-4 con cubierta perforante.
Brian iki hafta önce bir Ruger SP 101 satın almış.
Brian compró una pistola Ruger SP-101 hace dos semanas.
"Takım 2, derhal Delta formatında WASP hangar'ına ilerle."
Equipo 2, proceda al hangar WA SP en formación Delta de inmediato.
"Takım 2, derhal Delta formatında WASP hangar'ına ilerle."
Equipo 2, repórtese al hangar WA SP en formación Delta...
Torrance SO, SP-214.
Oficina del Sheriff de Torrance, SP-214.
Cevap ver SP, eğer cevap alamazsak bütün telsiz frekanslarını tarayacağız.
Adelante, probaremos todas las frecuencias por si el canal está en otra sintonía.
Burası Albuquerque SP.
Habla la policía de Albuquerque.
Yoksa bir SP-435'e boyun eğmek zorunda kalabilirdiniz. Ve de noter mektubuna.
O se arriesgaría... a tener que presentar un SP-435 y una carta del notario.
Nasıl olsa K. M'dirler.
Seguro que tiene SP.
K. M mi?
¿ SP?
K. M, K. M!
¡ SP! ¡ SP!
Köpek memesi.
¡ SP! ¡ Senos de perro!
Bir ırıspı cocuu olmak üzereyim.
Voy a ser un hijo de puta.
Merhaba, taşıdığın bayağı spır bir yük olmalı.
Hola, buen hombre! ¿ Qué carga llevas alli!
Zwiebelbraten, yanında sp... spaetzle.
Zwiebelbraten con sp... spaetzle.
Evet, tımbış, pışpış, pipi, popo, atta gibi.
Sí, ya sabe, cosas como el chichi, el chocho, el chomino.
Turkish
Spanish ( sp )
Bir fikrim var. Bay Balducci'nin fırınının arkasında bütün gün oturup kanaldan çıkan kargaları pışpışlarım.
Tengo una idea. ¿ Y si me siento en el basurero detrás de la tienda del Sr. Balducci?
- Burada sıkışp kaldım Bob Grossberg'in aptal kataloğunu redaksiyon yapıyorum.
- Estoy atascada aquí editando el estúpido catálogo culpa del estúpido Bob Grossberg.
Yani onu besleyeceksiniz, banyo yaptıracaksınız, pışpışlayacaksınız ne gerekiyorsa.
Eso quiere decir alimentarlo, bañarlo, mecerlo, lo que sea necesario.
Kapatamazsınız, ancak onu pışpışlayarak susturabilirsiniz, tıpkı gerçek bir bebek gibi.
- No se puede. Pero puede callarlo meciéndolo, tal como un bebé de verdad.
Sen ve Dana onu beslediniz, onu pışpışladınız ve onu bolca uyuttunuz.
Tú y Dana alimentaron al suyo, lo mecieron y lo hicieron dormir la siesta.
- Git annenin kucağına pışpışlasın!
¡ Métete de regreso en el culo de tu mamá!
Onu pışpışlayacaksın, suçlamayacaksın.
Y tú serás su papaíto, pero no le pondrás los puntos.
Başını pışpışlat, ne bileyim işte, belki biraz şarkı söyleyebilirsin.
Balancéala y no sé, quizás cántale un poco.
SP-172.
Vamos a iniciar un bloqueo... en la ruta, supongo, de ese lado. SP-172.
- Elimi pışpışladı.
Me palmeó la mano.