Sum translate Spanish
251 parallel translation
Şu adam hakkında ne biliyorsun? Yani Richard Sum...
¿ Qué sabes de un tal Richard Sum...
- Sum... Bana demiştin ki Watson'la...
Tú me dijiste que ella...
... hepsi zalim adamlardır. onları örgütlememe de gerek yok, yönlendir veya başlarına geç onlar şimdiye kadar gördüğüm en iyi birliktir
Yellos no t ¡ enen escrúpulos, no tengo que sum ¡ n ¡ strarlos, n ¡ organ ¡ zarlos, n ¡ ¡ nstru ¡ rios, n ¡ gu ¡ arios. S ¡ n embargo, son las mejorestropas que he ten ¡ do.
Kesintiden hemen önce kontrolden geçenler onlarmış.
Fueron las últ ¡ mas antes del corte de sum ¡ n ¡ stro.
#... ben, sen, o, biz, siz, onlar.
Sum, es, est, summus, estis, sunt.
Leroy eğer bir ustan olması gerekiyorsa bu Sum Dum Goy adındaki eski bir bilge olmalı.
Leroy... si lo que necesitas es un maestro... hay un viejo sabio llamado Sum Dum Goy.
Bu Sum Dum Goy.
Este es Sum Dum Goy.
Sum Dum Goy diye biri yok.
No existe ningún Sum Dum Goy.
Yaşamın tanımı, "Cogito Ergo Sum ; Sanırım Ben de Öyleyim" değil miydi?
¿ Define la vida con cogito ergo sum, pienso luego existo?
Az önce W'da şu çin çörekleri dim sumlarla ilgili bir yazı okuyordum.
Bueno, acabo de leer algo en W sobre los dim sum, esas delicias chinas.
- Hemen. Dim sum, Tess.
Dim sum, Tess.
- Dim sum?
- ¿ Dim sum?
New York'daki çevrem dim sum yemeğini en iyi benim yaptığımı söyler.
Mis amigos de Nueva York me consideran un entendido en dim sum y...
O zaman söyle de bize biraz dim sum getirsinler.
So, dile que nos traiga dim sum.
Dim Sum Bar'ına hazır mısın?
¿ Ya quieres comer?
Bana da saksafonluk sum yung guy kreması
Pediré la "Crema de muchacho joven".
Gachot bu, Fuxingmen Bölgesi'nde daha fazla meze yok anlamına geliyor.
Gachot, eso significa que no comerás más dim sum en el distrito Fuxingmen.
Lütfen önce biraz dim-sum verin
Por favor, primero sírvanos dim-sum.
- Çin mahallesinde dimsum yeriz.
- Comeremos dim sum en Chinatown.
Cogito ergo sum.
Cogito ergo sum.
"Düşünüyorum, öyleyse varım." değil. "Bağımlıyım, öyleyse varım." olmalı. Vurgu : "Bağımlıyım."
No es : "cogito ergo sum" ( pienso, luego existo ), sino "dedita ergo sum", "pecco ergo sum." ( Peco, luego existo. )
- "Dim Sum."
- Dim sum.
Hemen şu Dim Sum'a yumulalım.
Apúrate y "dimi" uno.
Dim Sum'a ketçap konmaz.
No se le pone catsup al dim sum.
Çünkü, Dim Sum patates kızartması değil, Yağmur Adam.
Porque, "Rainman", dim sum no son papas fritas.
Sum harika bir aşçıdır.
Sum es una cocinera excelente.
İstediğin kadar yatakta kalabilirsin, Sum sana kahvaltı hazırlar.
Quédate en la cama lo que quieras, y Sum te preparará el desayuno.
O anda Samantha, Sum'ın hiç de zavallı olmadığını anladı.
Samantha se dio cuenta de que Sum no era tan servil después de todo.
Sum geçen sabah bana çok kaba davrandı.
Sabes, Sum fue muy grosera conmigo la otra mañana.
Asıl zavallı Sum değil, Harvey'di.
No era tan tonta, esa Sum.
Sum'a nasıl böyle davranabilirsin?
- ¡ Por favor! ¿ Cómo te atreves a tratar así a Sum?
Çin yemeği için ne derler bilirsin. "Bir yiyen bir daha ister."
Saben lo que dicen del dim sum, "Tomaré dim sum y luego un poco más".
Dim sum güzel.
Dim Sum bueno.
Her zaman dim sum.
A todas horas.
Hey, Dim Sum!
Oye, ¡ Dim Sum!
Bu adamım Dim Sum değil mi?
Es mi amigo Dim Sum.
Bazen kazanırsın ve bazen kaybedersin.
A veces uno gana y a veces uno pierde, Dim Sum.
Dim Sum!
Dim Sum.
Pekala, Latince cümleler ekstra puan toplar. "Cogito ergo sum."
Bien, ¿ y puntos extras por el latín?
Dim sum, saat 8 : 00'de.
"Dim sum", a las 20 : 00.
Babam biraz dim sum istedi. Git biraz al.
Papá quiere unas pastas.
Nedir bu? Alman usulü mü?
¿ Qué es esto, dim sum?
En verimli şube biziz - Düşünüyorum o halde varım - iyi olacağız.
Y ya que somos la sucursal más eficiente cogito ergo sum - todo irá bien.
Senin küçük sum-sum " larına bayılıyor.
Le gusta tu pequeño sum-sum.
Cogito ergo sum.
Cogito, ergo sum.
- Görelim bakalım. "Düşünüyorum..?" - "Öyleyese varım!"
- Perdona, "cogito..." - "Ergo sum".
Hey! Bu, Sum'ın favori dizisi. Öyle değil mi Sum?
Es la serie favorita de Summer, ¿ ok?
Kötü oldu. Doğu gezisi güzel olabilirdi. 'Dim sum'a bayılmıştım.
Que mal, un viaje al Oriente en esta estación hubiese sido interesante.
Şefimizin ikramını getirdim
El Caudillo de la prisión os envía dim sum.
Hoşça kal, Sum.
Adiós, Sum.
- Sum 41
Puedo probarlo.