English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sweetheart

Sweetheart translate Spanish

42 parallel translation
# Sen tatlı birisin, eğer varsa öyle biri
# You're a sweetheart if there ever was one
# Sen tatlı birisin
# You're a sweetheart
# Sen tatlı birisin # Canım?
# You're a sweetheart # ¿ Cielo?
# Sen tatlı birisin #
# You're a sweetheart # If there ever was one #
"İzin Ver Seni Arayayım Sevgilim, Sana Âşığım" şarkısını çalan müzikli süpürge bir pazarlama faciası oldu.
Nuestro musical, que toca "Let Me Call You Sweetheart" es un fracaso. Consigue algo más alegre...
Sweetheart to miss
~ Sweetheart to miss
Listen, sweetheart, this may be butting in where I don't belong but don't you think someone should say something?
Escucha cariño, puede ser que me entrometa donde no debo. ¿ Pero no crees que alguien debería decir algo?
Karanlıktan korkma, tatlım.
"Don't be afraid of the dark, sweetheart" ( No le temas a la oscuridad, nena )
Karanlıktan korkma Benim tatlı sevgilim
"So don't be afraid of the dark" ( Asi que no le temas a la oscuridad ) sweetheart
Öldükten sonra vücut sıvılarınızı satan ILG firması ve ILG'nin alt kuruluşu olan Li'l Sweetheart Cupcakes firmasıyla birlikte.
Presentada por ILG que vende las sustancias químicas de su cuerpo después de su muerte. Y por Bollitos Mi Tesoro, una subsidiaria de ILG.
Sweetheart, bir aptal bir numaradır.
Cariño, el uno es un número tonto.
Sevgili Amca bir yardım konseri düzenliyor.
El tío Sweetheart está organizando un concierto benéfico.
Sevgili Amca'n seni bir kucaklasın.
¡ Ven a los brazos del tío Sweetheart!
Neler çeviriyorsun Sevgili?
¿ Qué has tramado ahora, Sweetheart?
- Hayır olmaz Sevgili.
No sé yo, Sweetheart.
İşte senin özelliğin de bu Sevgili.
Eso es típico en ti, Sweetheart.
Hey! Sevgili!
Hola, Sweetheart.
Sevgili, artık yeter.
Se acabó, Sweetheart.
Bana özel olarak haber verecektin, Sevgili, öyle değil mi?
Tendré mi exclusiva, Sweetheart, ¿ verdad?
Hayatta yaptığın her şey için, Sevgili... ödeyeceğin bir bedel vardır.
Por cada cosa que se hace en esta vida, Sweetheart, hay que pagar.
/ * You're my only sweetheart * /
/ * You're my only sweetheart * /
Yüksek sesle Murakami'nin "Sputnik Sweetheart" sini okudu.
Leyó "Sputnik My Love" de Murakami en voz alta.
Sıradaki şarkımız, "Hoş geldin canım sevgilim."
La siguiente canción, "To You Sweetheart Aloha"
- Merhaba, tatlım.
- Hello, sweetheart.
Sweetheart, sadece bir günlüğüne eve geldi ve Bill'de burada.
Cariño, es sólo vino a casa por el día, y Bill está aquí.
Omega Chi Sweetheart'ı olma şansımı sabote ettin.
Intentaste sabotear mi oportunidad de ser la reina de Omega Chi.
Sweetheart, Eğer Taylor ile kalmak istiyorsunuz?
Novio, ¿ Usted se quedaría con Taylor?
Güzel yârimi kaybettim.
"I lost my poor sweetheart"
Hayır, hayır, hayır, sweetheart.
No, no, no, no, cariño.
Don't spoil it, sweetheart.
No lo eches a perder, cariño.
- Yürümeye devam et, tatlım.
Sí, mantener caminando a sweetheart.
# Won't you forgive me, sweetheart?
# ¿ No quieres perdonarme, cariño?
Tatlım.
Sweetheart.
- tatlım, içeçek bişey lütfen.
- sWeetHeart, beber una copa, por favor.
Tatlım, Canını sıkan bir şey, ne olduğunu söyle.
Sweetheart, algo te molesta, dime de qué se trata.
Dilimizde "Aşkım Bir Tanem" anlamına geliyor.
"My Darling Sweetheart".
Tatlım.
[Suspiros] Sweetheart.
Aynı zamanda, internette geziniyordum. Beni Amerika'nın güzel kızı Sandra Bullock'la kıyaslayan insanlara bakıyordum.
Al mismo tiempo, buscaba consejos en internet, y encuentro a personas que me criticaban, en "America's Sweetheart" y Sandra Bullock, decía :
? AND CALLED YOU SWEETHEART? ?
AND CALLED YOU SWEETHEART Urgh!
- Sevgili Amca...
Tío Sweetheart, esto es una guerra.
Bilmiyorum Sevgili.
Qué sé yo, Sweetheart.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]