Sweety translate Spanish
68 parallel translation
Sen,'tatlı şerbeti'için tasarımı yollamak zorundaydın, doğru mu?
¿ Tienes que enviar el diseño para'Sweety sherbet', no?
Ben, şimdi Ajay'ı çağırdım
Llamé a Sweety y Ajay enseguida.
Çok tatlı, o sadece evlendi mi?
Sweety, ¿ quién ha dicho que está recién casada?
Monica ve Sweety'i gibi
Como Mónica y Sweety.
Sweety teyze, onun yiyeceğine saldırıyor
Tía Sweety está atacando su comida.
Ve Sweety teyzenin dışarıda estirdiği rüzgarlar.
¡ Y la tía Sweety lo exageró todo!
- Sweety
- Sweety.
Sweety, köpekçik ve ben.
Perrito y yo.
Sweety'den
De parte de Sweety.
Sweety de motorlardan hoşlanır
Y a Sweety también le gustan.
Sweety'e çalıntı motor alıp sattığını söyleyeyim mi?
¿ Puedo contarle a Sweety que matriculas motos robadas?
Sweety bunu görürse ; sonra diğerleri
Se las enseñaré a Sweety y después a los demás.
Sweety'e hoşçakal de benim için.
- Me despediré de Sweety.
Sweety tavuk pişirdi
Sweety ha cocinado pollo.
Ama Sweety'nin tavuğu...
Pero el pollo de Sweety...
Sweety, çalışıyorum
estoy trabajando.
Bilmen gerekir ki, Sweety benimle evli olurdu.
- Debes saberlo. Sweety querría casarse conmigo.
İçinde benim fotoğraflarım olan mı? Hayır lütfen, Sweety görmemeli
Sweety no debe verlas.
Sweety...
- Ya... gracias. - Sweety... tu mujer.
- Ne oldu, Bayan Sweety?
- ¿ Qué pasa, Sra. Sweety?
Bayan Sweety, Natasha odasında.
Sra Sweety, Natasha está en su habitación.
Bu arada, bu Sweety, benim halam.
Por cierto, ella es Sweety, mi tía. ¿ Qué?
Evet, Bayan Sweety, söyle.
¡ Hola! Sí, Sra. Sweety, dime.
- Sweety!
- ¡ Sweety!
- Sweety öldü!
- ¡ Sweety está muerta!
Sweety işteyim...
Sweety, estoy en el trabajo...
Sweety, eğer seninle bu şekilde konuşmaya devam edersem...
- Sweety, si sigo hablando contigo... - Pomfret...
Sweety, Bu şekilde konuşma!
Sweety, ¿ por qué me hablas así?
- Zavallı Sweety, sana saplanıp kalmış..
- Pobre Sweety, ella si que tiene aguante.
Sweety, kocan çok seksi..
Sweety, tu marido es muy sexy.
Neden Sweety'nin elbiselerinden birini ödünç almıyorsun..
¿ Por qué no coges prestado algo de ropa de Sweety?
Hayır Sweety, anneme kadınlardan ve beladan..
No, Sweety.
- Sweety'i doktora götürdü.
- Está llevando a Sweet al ginecólogo.
Pekâlâ, neden beni araması için Sweety'i gönderdin.
Bueno, ¿ por qué has enviado a Sweety para que me llamara?
Hayir, tatli olan ulusal basketbol liginde.
No, Sweety, juega basketball a nivel estatal.
Sweety Shekhar Bhope.
- Sweety Shekhar Bhope.
Bir aydır okula uğramıyormuş.
Sweety ha faltado a la universidad un mes.
- Telefonu Sweety'e ver!
- ¡ Ponme a Sweety al teléfono!
- Sweety uzak dur!
- ¡ Sweety apártate!
Müteahhit, Sweety ile oğlu evlenecek diye bana dünyanın parasını veriyor.
Ese constructor me está pagando para que case Sweety con su hijo.
Sweety'nin hayatı buna bağlı.
La vida Sweety depende de ello.
Sweety keçileri mi kaçırdın!
¿ ¡ Sweety, te has vuelta loca! ?
- Tatlım.
- Sweety.
- Senin tatlına bundan bahsedeyim mi?
¿ Se lo cuento a Sweety?
- Tatlım.
Sweety..
Sweety ile görüşmeye gidiyorum.
¿ Dónde estás, Yogui?
Sweety? - Benim İsviçreli kız arkadaşım.
Voy a ver a Sweety.
Merhaba Sweety
Sweety.
- Sweety neredesin?
- ¿ Dónde está Sweety?
Sweety canım...
- Querida Sweety...
Sweety'i de.
- y a Sweety también.