Tanımazsın translate Spanish
455 parallel translation
- Onu tanımazsın.
- No lo conoces.
Denning denilen adamı tanımazsın.
No conoces a este tipo, Denning. Ése es su nombre.
Sen babalığı tanımazsın.
"Usté" no conoce a mi padre.
Beni tanımazsın.
No te acuerdas de mí.
Curley'i tanımazsın sen.
Ya conocemos a ese Curley
Şayet beni tanımazsan ne yapacağını da bilemezsin ve beni tanımazsın.
Bien, Si no me reconoces, no sabrás que hacer. y ¡ no me reconocerás!
Beni tanımazsınız.
No me conoce.
Tabii tanımazsınız.
Claro que no me reconocen.
Beni tanımazsınız.
No habrá oído hablar de mí.
Sen Keyes'i benim kadar tanımazsın. Bir kere dişini geçirdi mi asla bırakmaz.
Keyes es de los que no suelta a su presa.
Sen bu adamları tanımazsın Malo, tipleri kastediyorum.
No los conoce, Malo. Me refiero a su clase.
Mary'i tanımazsınız.
Usted no conoce a Mary.
Sen benim Frank'ımı tanımazsın.
Ud. No conoce a mi Frank.
Sen onu benim tanıdığım şekilde tanımazsın.
Tú no lo conoces tan bien como yo.
Sen albayı tanımazsın, doktor.
¿ Con el coronel?
Beni tanımazsın ama ben seni tanıyorum.
No me reconoces pero yo a ti sí.
Onu tanımazsın.
Quién va a ser querida.
Ama sen onu tanımazsın. Evin soyulmadıysa tabi!
Pero no puede conocerle a menos que su casa fuese robada.
Beni tanımazsınız. Adım Fisher.
Mi apellido es Fisher.
Sen Yerlileri benim kadar tanımazsın. Neden sen de bizimle gelmiyorsun?
... vos no conoces a los indios como yo.
- O zaman beni tanımazsın.
- Entonces no me conoce de nada.
Onu tanımazsın.
No la conoces.
Ben sizi tanımam, siz beni tanımazsınız.
No le conozco, no me conoce.
Sen Apaçileri tanımazsın.
No conoces a los apaches.
Benim amirimim tanımazsın.
Usted no conoce a mi Teniente.
Beni tanımazsınız, ama sanırım sizinle görüşmek istiyorum.
No me conoce, pero creo que quiero verle.
- Sen benim Alma'mı tanımazsın.
Tú no conoces a mi Alma.
Onu tanımazsınız.
No lo conoce.
- Tabi ki tanımazsın.
- No me extraña.
Tanımazsın.
Nadie que conozcas.
Ağabeyim Fredo'yu tanımazsın.
No conoces a mi hermano, ¿ verdad?
Babamı tanımazsın.
Tú no conociste a mi padre.
Tanımazsın tabii, o başka tabakanın insanı.
¿ Qué estás pensando? Ésta tiene otra categoría.
Beni tanımazsınız ama ben sizi daha evvel bir kez gördüm.
pero yo ya te vi en cierta ocasión.
- Sen tanımazsın.
- Nada.
Siz beni tanımazsınız.
Usted no me conoce.
"Beyler, beni tanımazsınız ve umurunuzda değil..."
"Chicos", dijo él, "no me conocéis Y tampoco os importa..."
Sen tanımazsın.
No lo conoces.
Kayınbiraderimi tanımazsın sen!
¡ No conoces a mi cuñado!
Ama onları tanımazsınız, göremezsiniz, onlara dokunamazsınız.
Pero no los conoce, no les influye, no les ve.
Sen tanımazsın!
Nadie que conozcas.
Tanımazsın.
No lo conoces.
Onu tanımazsın tatlım.
No lo conoces, querida.
Sen beni tanımazsın bile, Johnny, çevreden sor beni.
- Casi no me conoces Johnny. Así que cree en mi reputación.
Tanımazsın. Lakin para koyarsın başıma.
No me conoces, pero pones precio a mi cabeza.
Nasıl tanımazsın?
¿ No lo conoces?
Romero'u tanırım. Bu dağları iyi bilirim. Ülkemi gayet iyi tanırım, ve sen tanımazsın.
¡ Conozco a Romero, conozco estas montañas... conozco mi país y Ud. no!
Açıkçası, onu tanımazsın.
Queda claro que no lo conoces.
Onu tanımazsın. New York'ta yaşıyor.
Vive en Nueva York.
Siz tanımazsınız.
No le conocen.
- Tanımazsın.
- No lo conoces.