Tanımıyorsun translate Spanish
5,319 parallel translation
Bu adamları tanımıyorsun.
No conocen a esos tipos.
Her kimsen, onu tanımıyorsun. Benim tanıdığım kadar tanımıyorsun.
Quien quiera que seas, no lo conoces.
Beni adam akıllı tanımıyorsun bile, o yüzden kendimi tekrar takdim edeyim.
Apenas me conoces, así que déjame presentarme.
Adamı tanımıyorsun bile.
No conoces al tipo.
Sen beni hiç tanımıyorsun galiba, abi.
En verdad no me conoces en absoluto, ¿ verdad, hermano?
Sen beni hiç tanımıyorsun galiba, abi.
De verdad no me conoces para nada, ¿ verdad hermano?
Beni tanımıyorsun!
¡ No me conoces!
Beni tanımıyorsun.
No me conoces.
Olivia Pope'u kesinlikle tanımıyorsun demektir.
No conoces para nada a Olivia Pope.
Beni tanımıyorsun.
No me conoce.
- O halde gitmesini söyle! - Olmaz. Darryl'ı tanımıyorsun.
no conoces a Darryl.
Onu doğru düzgün tanımıyorsun bile!
Ni siquiera la conoces.
En azından burada kimseyi tanımıyorsun. Kimse de seni tanımıyordur herhalde.
Por lo menos no conoces a nadie aquí, y dudo que nadie de aquí te conozca.
Onu tanımıyorsun bile.
Ni siquiera le conoces.
Daha onları tanımıyorsun bile.
Tú ni siquiera les conoces.
Henüz tanımıyorsun ama.
No lo sabes todavía.
Julian'ı benim gibi tanımıyorsun.
No conoces a Julian como yo.
Burada birini tanımıyorsun sanıyordum.
No creía que conocieras a nadie en el pueblo.
Babamı tanımıyorsun!
Tú no conoces a mi papá.
Onu tanımıyorsun.
Tú no lo conoces.
Eğer bunu hâlâ soruyorsan, beni dinlememişsin ve beni hiç tanımıyorsun demektir.
Si tienes que preguntarme, entonces no has estado escuchando... y no me conoces en lo absoluto.
Onları benim kadar iyi tanımıyorsun.
Tú no los conoces como yo.
- Nick'i tanımıyorsun?
No conoces a Nick.
Oliver, onu benim tanıdığım gibi tanımıyorsun.
Oliver, que no lo hacen conocerlo como tareas pendientes.
Beni tanımıyorsun, Aaron.
Usted no me conoce, Aaron.
Ama tanımıyorsun, benden söylemesi.
Pero te prometo, no lo haces.
Beni daha tanımıyorsun.
Ni siquiera me conoces.
Bak, sen Lala abimi tanımıyorsun!
¡ Mira, tú no sabes quién es Lala Bhai!
Hayır tanımıyorsun.
No me conoces.
Beni tanımıyorsun bile.
Ni siquiera me conoces.
Sen beni tanımıyorsun.
Ya no me conoces.
Öyle bir imkân olduğunu düşünüyorsan beni pek iyi tanımıyorsun demektir.
Si piensas que hay siquiera una posibilidad, no me conoces muy bien.
Ama o senin yanında büyüdü, beni neredeyse tanımıyorsun bile.
Pero él se crió aquí contigo. Apenas me conoces.
Kimseyi tanımıyorsun, değil mi canım?
No conoces a nadie, ¿ verdad, querida?
- Hiçbir zaman şans tanımıyorsun.
Tu nunca me das suficiente crédito.
Dürüst olmalıyım ki bana bir zamanlar tanıdığım birini anımsatıyorsun.
Tengo que ser sincero, me recuerdas a alguien a quien conocí.
Bir adam mı tanıyorsun?
¿ Conoces a alguien?
Olivia, bu kadar çabuk, bir avukat bulmama kim yardım etti, sanıyorsun?
Olivia, ¿ quién crees que me ayudó a encontrar un abogado tan rápido?
Ne yani, beni tanıdığını mı sanıyorsun?
- ¿ Qué? ¿ Cree que me conoce?
Bu kadar çabuk, bir avukat bulmama kim yardım etti, sanıyorsun?
¿ Quién crees que me ayudó a encontrar un abogado tan pronto?
Neden bir bel çantası taşımıyorsun? O kadar rahatsız mı ediyor?
¿ Por qué no te pones el manos libres, es tan molesto?
Yeni kadın şövalyeni etrafa mı tanıtıyorsun?
¿ Le has enseñado las vistas a tu nuevo caballero?
Sen güçlü kadınlardan hoşlanıyorsun sanmıştım ama şimdi onunla tanışınca neden hoşuna gitti anlıyorum.
Pensé que tenías algo por las mujeres fuertes, pero ahora que la he conocido a ella... puedo ver el atractivo.
Sen, onları tanıdığım herkesten daha iyi tanıyorsun.
Sabes de ellos más que cualquiera que haya conocido.
Onu benim kadar tanımıyorsun.
- No le conoces como yo.
Beni bu kadar mı tanıyorsun?
¿ De verdad me conoces tan poco?
Hayır, sanırım tanışmıyorsun.
No, se supone que no.
Beni tanıdığını mı sanıyorsun?
¿ Crees que me conoces?
- Beni tanımıyorsun.
- No me conoces.
Fazla kazanmadım. Neden beni tekrar arıyorsun?
No hicimos mucho dinero con este juego, ¿ por qué me llamas tan de repente?
Beni tanıyorsun, tamam mı?
Me conoces, ¿ verdad?