English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tanıyorsun

Tanıyorsun translate Spanish

15,846 parallel translation
Lou, Sylvia, faturayı ve Jesse Orcutt'ı tanıyorsun.
Lou, Sylvia, conocen a Bill y Jesse Orcutt.
Beni tanıyorsun, Walter.
Me conoces, Walter.
Çünkü beni çok iyi tanıyorsun.
Me conoces desde que éramos niños.
Barbara'yı nereden tanıyorsun?
¿ Cómo conoces a Barbara?
Onu tanıyorsun.
Lo conoces.
Onu tanıyorsun.
La conoces.
- Tanıyorsun.
- Sí los conoces.
Buddy ve 1. Sokakçılardan kalanlar burada ki bildiğiniz gibi bunlar dün geceye kadar sizin ortalama Üçüncü Dünya ordunuzdan daha çok tecavüz ve cinayetten sorumlu, şehrin en azılı, vahşi çetesiydi. Onu tanıyorsun, değil mi?
Los cuerpos están tendidos aquí y lo que queda de los 1st Streeters.
Dante denen elemanı ne kadar tanıyorsun?
¿ Qué tan bien conoces a Dante?
Demek onu Oxford'dan tanıyorsun.
Entonces, la conoció en Oxford.
Dostum, beni ne zamandır tanıyorsun.
Oye, ¿ cuánto hace que me conoces?
Beni tanıyorsun.
Me conoces.
Onu nereden tanıyorsun?
¿ Cómo lo conociste?
- Artık deli arkadaşlarımı tanıyorsun.
- Ahora conocen a mis amigos locos.
Onu tanıyorsun, değil mi?
Lo conoces, ¿ no?
- Bay Stokes'u nereden tanıyorsun?
- ¿ Cómo conoció al Sr. Stokes?
Sen de yapmalısın. Sonuçta beni tanıyorsun.
Deberías hacerlo, me conoces.
Bizimkileri tanıyorsun.
Conoces a los chicos.
Nelson'ı tanıyorsun.
Y ya conoces a Nelson.
Heather Lee'yi tanıyorsun.
¿ Conoces a Heather Lee?
Thuringer kardeşleri tanıyorsun, değil mi?
Bien, bien... Conoces a los hermanos Thuringer, ¿ verdad?
Beni tanıyorsun artık.
Ahora ya me conoces.
Tom, beni ne kadar zamandır tanıyorsun?
Tom, ¿ por cuánto tiempo me has conocido?
- Lee'yi tanıyorsun.
- Ya conoces a Lee.
Beni tanıyorsun be adam, söz, geri geleceğim.
Me conoces. Te lo juro. Regresaré ya mismo.
- Beni tanıyorsun gibi geldi.
Parece reconocerme.
Beni ne zamandır tanıyorsun?
¿ Hace cuánto que me conoces?
Herif manyağın teki, tanıyorsun işte.
¡ Es un maniático, ya lo conoces!
- Hiç bankacı tanımıyorsun, değil mi?
¿ No conoces a algún banquero, de casualidad?
Neden bu kadar kolay vazgeçtiğini anlar mı sanıyorsun?
¿ Rogando que entienda por qué te rendiste tan fácilmente?
- Ne kadar aptal olduğumu sanıyorsun?
¿ Qué tan estúpido crees que soy?
Şimdi neden benimle uğraşmaya uğraşıyorsun?
Ahora, ¿ por qué estás tan interesada en sí iré a cazar?
Çok sık seks yaptığın için birbirleriyle mi karıştırıyorsun yoksa?
¿ Es porque tiene sexo tan a menudo que todo se le mezcla?
- Naomi Nagata'yı tanımıyorsun.
No conoces a Naomi Nagata.
- Onu tanımıyorsun.
No lo conoces.
Tanımıyorsun.
No la conoces.
Karımı çok iyi tanımıyorsun.
No conoces bien a mi esposa.
Beni ne sanıyorsun sen?
¿ Tan mala opinión tienes de mí?
Belli ki beni iyi tanımıyorsun o halde.
Bueno, obviamente no me conoces tanto, ahora, ¿ lo haces?
Onu tanımıyorsun ama konuşarak sokakta yürüyordunuz?
¿ Y así y todo caminabas y hablabas con él?
! Beni tanımıyorsun bile.
Ni siquiera me conoces.
Onları tanımıyorsun.
No los conoce.
Onun gibi kızları tanıdığını nereden çıkarıyorsun?
No creo que conozca a muchas chicas como ella.
Onu tanımıyorsun.
No lo conoces.
Cidden aptal olduğumu mu sanıyorsun?
En serio, ¿ crees que soy tan estúpida?
Sahibi tanıyorsun sanıyordum.
- ¡ Ahora!
Seni böyle iyi gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin, Julieta. Nerede yaşıyorsun?
De verdad, no sabes cuánto me alegro de verte tan bien, Julieta
Her zaman sanki aynıymışız gibi kendinden emin ve hoşnut davranıyorsun!
Siempre actuando tan seguro de ti mismo y complacido, ¡ como si fuéramos iguales!
Göğsüne o kadar sert çarpıyor ki kalbin duracak sanıyorsun.
Golpeándote en el pecho tan fuerte que piensas que tu corazón se detendrá.
Amy, senin de onu önemsediğini biliyorum ama onu benim kadar tanımıyorsun.
Amy, sé que tienes una carpeta, pero tú no la conoces como yo.
Onu görünce tanıyabileceğine mi inanıyorsun?
¿ Cree que podría reconocerle si le viera?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]