Tanışmıştık translate Spanish
2,275 parallel translation
Hafta sonu tanışmıştık, hatırladın mı?
¿ Nos vimos la semana pasada, recuerdas?
Orduya ilk katıldığımda tanışmıştık. Oraya gittim her seferde onu görmek için her fırsatı değerlendirirdim.
Nos conocimos cuando entré en la reserva de la armada, y cada vez que iba allí, yo... me aseguraba de tener la oportunidad de verla.
Evet, tanışmıştık.
- Sí, nos conocemos.
Seninle sonraki ilkbahar merkez büroda tanışmıştık.
Nos conocimos en los cuarteles generales la primavera siguiente.
Bu sayede Burt'le tanışmıştık.
Y así es como Burt y yo nos conocimos.
Evet, biliyorum. Tanışmıştık.
Si, lo sé, ya nos conocimos.
Tanışmıştık.
Ya nos conociamos.
- Selam. - Bu akşamüstü tanışmıştık.
- Nos conocimos temprano por la tarde.
- Sahilde tanışmıştık.
- Nos conocimos en la costa.
Benim gerçekliğimde daha yeni tanışmıştık.
En la realidad que yo conocía, tú y yo apenas nos conocíamos.
- Tanışmıştık...
- Nos conocimos... - En el teatro
Neden hatırlamayasınız ki? Karanlıkta tanışmıştık ne de olsa.
Casi nos conocimos en la oscuridad
Daha yeni tanışmıştık ama...
Nos acabamos de conocer.
Susannah Collings. Geçen sene bir partide tanışmıştık.
Nos conocimos el año pasado en la fiesta del 4 de Julio.
Önceki gün Sutton'ın ofisinde tanışmıştık.
Nos conocimos el otro día en la oficina de Sutton.
Louise ile ilk kez gala gecesinde tanışmıştık.
Louise y yo nos conocimos en un estreno.
Geçen gün tanışmıştık.
Nos conocimos el otro día.
- Evet, kilise korosunda tanışmıştık.
Sí, nos conocimos en el coro de la Iglesia.
Babanızın cenazesinde tanışmıştık.
Nos conocimos en el funeral de su padre.
Daniel ile Landon'un golf kulübünde sosyal ortamda tanışmıştık.
Conocí a Daniel socialmente en el club de campo de Landon.
Daniel ile kulüpte tanışmıştık.
Conocí a Daniel en el club.
Bir partide tanışmıştık.
Nos conocimos en una... una fiesta.
Birkaç yıl önce Gracie malikanesinde tanışmıştık. Ben o zamanlar polis şefiydim.
Fue hace unos años en la mansión Gracie, cuando era jefe de departamento.
Onunla iş yerinde tanışmıştık.
La conocí en el trabajo.
- Tanışmıştık, değil mi?
- Nos conocimos, sí.
- Evet, tanışmıştık.
si, nos hemos conocido.
20 yıl önce tanışmıştık.
Nos conocimos hace 20 años.
Otonomist olduğu günlerde radyoda, bir tartışma programında tanışmıştık.
La conocí en un debate radiofónico cuando aún pertenecía al movimiento autonomista.
Sanırım daha önce tanışmıştık.
Asumo que nos conocimos anteriormente.
Seninle hastanede tanışmıştık.
Mi compañera, Detective Curatola.
Dwight ben, holde tanışmıştık. 11. emrim nedir biliyor musun?
¿ Quieres saber mi undécimo mandamiento?
Lisedeyken tanışmıştık.
Lo conocí en la secundaria.
Jane Loomis ile 3. caddedeki güney bulvar işinde tanışmıştık.
Conocí a Janie Loomis en la misión de la avenida del sur hacia abajo en la tercera calle.
Hatta lisedeyken festivalde tanışmıştık.
De hecho, ahí nos conocimos cuando estábamos en la preparatoria.
Daha önce tanışmıştık.
Nos conocimos anteriormente.
- Evet, tanışmıştık.
Sí, conocí al sujeto.
Koko Tepesi'nde atış yaparken tanışmıştık.
- En los tiros Coco Head.
Okuldayken, Guys and Dolls müzikalinin hazırlıklarında tanışmıştık.
Nos conocimos en la escuela durante una producción de "Guys and Dolls".
Evet, tanışmıştık.
Sí, nos conocimos.
Yıllar önce tanışmıştık.
Lo conocí años atrás.
23-24'lü yaşlarımda, kız arkadaşımla beraberken bir çiftle tanışmıştık.
Cuando tenía 23, 24, mi novia y yo nos encontramos con otra pareja.
Action School'da tanışmıştık.
Te vi en la Escuela de Acción.
Geçen gün partide tanışmıştık.
Nos conocimos en la fiesta del otro día.
Tanışmıştık.
Ya nos conocimos.
Ben Harry Potter. Birkaç ay önce tanışmıştık.
Nos conocimos hace unos meses.
Çok merak ediyorsan, tatilde bir kızla tanışmıştım.
Bueno, si quieres saberlo, conocí a una chica en las vacaciones.
Kızı tutan adam. Öldürdüğü kadınla annem öldükten hemen sonra tanışmıştı.
¿ El hombre que retenía a esa chica... el que mató a la mujer con la que se encontró mi madre al poco tiempo de morir?
Onları böyle bir yere getirmek sizin gibi insanlarla tanıştırmak bir kısmını talihsiz seçimler yapmaktan uzak tutabilir.
Traerlos a un lugar como éste, donde pueden interactuar con vecinos así, puede que evite que algunos de ellos... hagan una elección tan desafortunada.
Gerçi, buraya gelmeden önce bir kızla tanışmıştım.
Aunque conocí una chica justo antes de venir aquí.
Dana önce tanışmıştık!
Me conoce.
Hayatımdaki en güzel kızla tanışmıştım. Upuzun sarı saçları vardı.
Conocí a la muchacha más hermosa, con cabello rubio.