Tatlim translate Spanish
635 parallel translation
Haydi tatlim, söyle.
Vamos, cariño, cuéntamelo.
Kayit bölümü mü? Bir saniye tatlim.
¿ Departamento de expedientes?
Bir saniye tatlim.
Un momento, tesoro.
Bu nasil tatlim?
¿ Qué le parece, cielo?
TATLIM, HÂLÂ BENİ VE CLEVELAND'DAKİ...
cariño, SI AÚN RECUERDAS A ESTA POBRE AMIGA...
Evet tatlim?
¿ Sí, cielo?
- Sagol tatlim.
- Gracias, encanto.
Selam tatlim.
Hola, cielo.
Iste böyle tatlim, bildigim her seyi dinledin.
Ya sabes de este asunto lo mismo que yo, tesoro.
- Iste burada tatlim, tam burada.
- Lo tenemos, ángel. Lo tenemos.
Alo, tatlim!
¡ Hola, tesoro!
Tamam tatlim.
De acuerdo, tesoro.
Daha iyi misin tatlim?
¿ Mejor, tesoro?
- IKahve hazir mi tatlim?
- ¿ Cómo va el café, ángel?
Fakat orada seninle birlikteydi tatlim.
¡ Pero habría ido hasta allí contigo, ángel!
Aksama görüsürüz, tatlim.
Nos vemos esta noche, cariño.
Tatlim, herseyi düsünüyorsun.
Piensas en todo, cariño.
Lafi yerine oturttun, tatlim.
Buen tiro, cielo.
Nasilsin tatlim Artik tanisma zamani geldigini düsündüm.
¿ Qué tal cariño? Creía que ya era hora de que nos conociéramos.
Selam, tatlim!
¡ Hola cariño!
Hadi ama tatlim. Hâlâ vakit varken tüyelim.
Vamos cielo, salgamos de aquí mientras todavía estemos a tiempo.
Bir seyin yok tatlim.
Todo irá bien, cielo.
Iyi aksamlar, tatlim!
¡ Hola, muñeca!
- Bu kez olmaz, tatlim.
- Esta vez no, nena.
- Selam, tatlim.
- Hoia, cielo.
- Affedersin tatlïm.
- Perdona, cielo.
Hemem hemen, tatlïm.
Casi, cariño.
- Merhaba tatlïm.
- Hola, cariño.
Bölmüyorsun tatlïm.
Eso nunca, querida.
Evet, çogunluk buna inanïr tatlïm.
Sí, la mayoría son así.
O normal degil tatlïm.
Es que él no es normal, querida.
Izninle tatlïm, durumu düzeltecegim.
Disculpen, señoras, voy a corregir esto.
Ilgileniyorum tatlïm.
Sí, claro.
Tabii alabilirsin tatlïm.
Claro, cielo.
Demek istedigim tatlïm, insanlar cocukken kim veya ne olduklarï fark etmez.
Lo que digo es que cuando se es niño no importa quién o qué eres.
Seni suçlamïyorum tatlïm.
No te culpo, cielo.
Tatlïm.
Oh, cielo.
Tatlïm, neden oturup beklemiyorsun?
Cariño, ¿ por qué no te sientas y esperas?
Seni görmek her zaman güzel tatlïm.
Siempre me alegra verte, ángel.
Iste suyun, Samuel tatlïm.
Toma tu agua, Samuel, querido.
Tatlïm, ne oldu?
Cariño, ¿ qué pasa?
- Her seyini topladïn mï tatlïm?
- ¿ Ya has hecho el equipaje?
- Nasïl istersen tatlïm.
- Lo que digas, querida.
Tildy, tatlïm sen hala üreyebilirsin.
Tildy, aún estás en edad de procrear.
Özgürüz tatlïm.
Seremos libres.
Benim için bir sey yap George tatlïm.
Haz algo por mí, George, cariño.
Satïn alïnmak için çok yaslï o tatlïm.
Es demasiado vieja para que nos den algo por ella.
Beyaz olarak geri gelmeyecek tatlïm.
No volverá blanco, querida.
Ne var tatlïm?
¿ Qué pasa, cielo?
Tildy, tatlïm.
Tildy, cariño.
Biliyorum tatlïm.
Lo sé, cariño.
tatlım 9499
tatlım benim 20
tatlı rüyalar 182
tatlı 220
tatlı kız 40
tatlı şey 52
tatlı çocuk 58
tatlı değil mi 17
tatlı bezelye 20
tatlı mı 23
tatlım benim 20
tatlı rüyalar 182
tatlı 220
tatlı kız 40
tatlı şey 52
tatlı çocuk 58
tatlı değil mi 17
tatlı bezelye 20
tatlı mı 23