Tatlı translate Spanish
111,362 parallel translation
Çok tatlısın ama zahmet vermek istemem.
Es un detalle, pero no quiero molestar.
Benim işim o değil ki tatlım ama.
Cariño, en realidad esa no es mi área.
- Ay ne tatlısın ya. Gel bakalım.
Eres muy dulce.
Çok tatlı bir şeydi.
Era una ricura.
" Bayan Crawford, aslında kimsenin ona bir şey hissetmediği tatlı tatlı gülümseyen bir sahtekar.
La Srta. Crawford resulta tan edulcoradamente falsa, que uno no siente prácticamente nada por ella.
Bırak bu tatlı dilleri canım.
No me dores la píldora.
Uyarı için teşekkürler, tatlım.
Ve a la casa segura.
Bunu yapmak zorunda değilsin tatlım.
No tienes que hacer esto, cariño.
Dinle, tatlım.
Escúchame.
Buradayım, tatlım.
Aquí, cariño.
İzlediğini biliyorum tatlım. Ve senin için geliyorum.
Sé que estás viendo, querida, y voy a por ti.
Ne düşünüyorsun tatlım?
¿ Qué opinas, cariño?
Artık yönetim kurulu salonunda değilsin, tatlım.
Ya no estás en la sala de juntas, cariño.
Ne kadar da tatlı.
Qué dulce.
İzlediğini biliyorum tatlım.
Sé que estás viendo, querida.
Ama tatlım, tüm erkekler Jason Blossom gibidir.
Pero cariño, todos los chicos son como Jason Blossom.
Tatlım?
¿ Oye, cariño?
- Tatlım, ben hallediyorum!
- Cariño, ya me encargo.
Tatlım, neden böyle bir şey soruyorsun ki?
Cielo, ¿ por qué me preguntas esto?
Tatlım, gördüğün şey için çok üzgünüm.
Cielo, siento mucho que lo vieras.
Tatlım bu kimse için normal değil.
- No es normal para mí.
- Anne, sen orada mısın? - Evet, tatlım.
- Mamá, ¿ estás ahí?
Tatlı olanı gönderdiklerinden emin ol. Onun adı ne?
Oye, asegúrate de que envíen a la linda.
Tatlım, sen hayatımda gördüğüm en güzel kızsın ve beni dürüst bir adam yaptığın için teşekkür ederim.
Cariño, eres la chica más hermosa que jamás haya visto y te agradezco por hacerme un hombre honesto.
Bir ara ver tatlım.
Toma un descanso, cariño.
- Ama bu işte çok iyisin Dakota. - Tatlım...
- Pero eres buena para eso.
- Güle güle tatlım!
- ¡ Adiós, cariño!
- Evimdesin tatlım.
Estás en mi casa, cariño.
"Sen yeterince tatlısın zaten, küçük kuş."
"Eres lo suficientemente dulce ya, pequeño pájaro."
Tatlım, yaptırdım zaten.
Cielo, eso estaría bien.
Uzun bir koma tatili yapıp, tuhaf ve fantastik bir dünyada esir kalan çok tatlı bir çocukla tanışıyorum ve o benimle ilgilenmiyor hiç.
Conozco a un tipo muy dulce que también resulta haber pasado unas largas vacaciones en coma atrapado en un extraño mundo fantástico, y él sencillamente, no quiere tener nada que ver conmigo.
Bir sorun mu var tatlım?
¿ Pasa algo, cielo?
Belki hayatın kendisi öyledir, tatlım.
Así es la vida, cielo.
Tatlım, ben çocukken, sınavlardan karnıma ağrı girerdi.
Bueno, cuando era joven, cariño, los exámenes me daban dolor de estómago.
Tatlım, bana bir şans ver.
Cariño, dame una oportunidad.
Tatlım, çok üzgünüm.
Cielo, lo siento mucho.
Merhaba tatlım. Teyzenin nerede olduğunu biliyor musun?
Hola, dulzura. ¿ Sabes dónde está tu tía?
Tatlım.
Oh, cariño.
İyi biri olmak için Lindsay'e yada "Bütük Gün" e ihtiyacın yok tatlım.
No necesitas a Lindsay o al gran día para ser buena, encanto.
Neden tatlı söylemedin?
¿ Por qué no pediste "dessert"?
Tatlım, yatma vakti.
Tesoro, a dormir.
- Tatlım, o sadece bir şakaydı!
- Tesoro, era una broma.
Güle güle, tatlım.
Hasta luego, tesoro.
Evet tatlım.
Sí, querida.
Tatlım, yapma...
Cariño, no- -
Tamam, haydi gidelim tatlım.
De acuerdo, vamos, cariño.
Tatlı ister misin?
En la pizza. ¿ Quieres postre?
Çok tatlı kız.
Una chica encantadora.
Tatlıya düşkündü.
No parecía ser algo perjudicial.
- Tatlım küçük bir şey alabiliriz ama
- Tesoro puedes pedir algo pequeño.
- Merhaba tatlım.
Hola, papá.
tatlım 9499
tatlim 61
tatlı rüyalar 182
tatlım benim 20
tatlı kız 40
tatlı şey 52
tatlı çocuk 58
tatlı değil mi 17
tatlı bezelye 20
tatlı mı 23
tatlim 61
tatlı rüyalar 182
tatlım benim 20
tatlı kız 40
tatlı şey 52
tatlı çocuk 58
tatlı değil mi 17
tatlı bezelye 20
tatlı mı 23