Tepeden tırnağa translate Spanish
580 parallel translation
"Carozza içeri alındığında, tepeden tırnağa aranmıştı. " Zehri bir anda nereden buluverdi?
- Alguien visitó a la Carozza cuando ingresó en la cárcel. ¿ Cómo es que de repente tenía el veneno?
Masada tepeden tırnağa silahlanmış olarak oturmak Worms adeti midir?
¿ Es costumbre en vuestra corte sentarse a la mesa armados de la cabeza a los pies?
# Tepeden tırnağa yakıcı büyü, yak giysilerimi, şehvetli büyü.
Vudú caliente, de la cabeza a los pies. Vudú caliente, me quema la ropa.
- Tepeden tırnağa.
- De cabo a rabo.
Tepeden tırnağa cılkı çıkmış.
Podrido, de arriba a abajo.
Evet, tepeden tırnağa.
Y tanto que sí. Un vestido precioso.
- Tepeden tırnağa ona benziyordunuz.
- Lo imitaste perfectamente.
Seni tepeden tırnağa geçen ve bir fırtına gibi savurup sonra da fırlatıp atan ama senin tekrardan zıplayıp ağaç tepesine konmanı sağlayan o kıvılcımı hissettin mi?
¿ Sintió un chispazo eléctrico de la cabeza a los pies... que le barrió como un huracán y le arrojó al suelo... pero rebotó de nuevo y flotó por encima de los árboles?
Burada durmuş iki aptalla tartışıyorum. Pumblechook Amca onu bekliyor ama bu çocuk... tepeden tırnağa kir pasak içinde.
Pumblechook esperando y él lleno de roña de la cabeza a los pies.
Tepeden tırnağa yabancı olduğu belli ve biraz tedirgin edici bir havası var.
Todo en ella es extraño y un tanto sorprendente.
Gece gündüz tepeden tırnağa bankalarıma hücum edecekler.
No van a dejar mis bancos en paz ni de día ni de noche.
- Tepeden tırnağa, efendimiz.
- ¿ De pies a cabeza?
Gelin, alın benden kadınlığımı. Katılaştırın beni tepeden tırnağa.
Despojadme del sexo... y llenadme de la cabeza a los pies de la más terrible crueldad.
Tepeden tırnağa hasta olmuş gibi.
Está podrido por dentro.
Onu tepeden tırnağa süz ama kafan hafif sağa bakar olsun.
Inspeccionas a la clienta de los pies a la cabeza, pero sin que parezca que la ves. Así.
Hepsi Yüzbaşı John'a tepeden tırnağa, sırılsıklam âşık.
Están enamoradas. Perdidamente enamoradas del capitán John.
- Tepeden tırnağa kadar.
- Se te ve a la legua.
Hepsi dört mevsim savaşmış gaziler. Bir Süvari Bölüğü tepeden tırnağa silahlı 4000 Sioux'ya karşı.
Una tropa de caballeria para mas de 4.000 sjoux.
Tepeden tırnağa silahlıydılar, ama korkularından... bir kez bile ateş açamadılar.
Han navegado con cada arma que pudieron traer y temieron disparar un tiro.
Tam bir araştırma yapılacak. Tepeden tırnağa. İşe koyulmadan önce sorun olmadığından emin olalım.
Hacemos una inspección completa para evitar problemas sorpresivos.
Tepeden tırnağa titriyorum.
Tengo la piel de gallina.
Andre, ne zaman buluşsak, tepeden tırnağa silahlısın.
Andre, cada vez que nos vemos, estás armado hasta los dientes.
Tepeden tırnağa yenileyip oyunu sürdürüyoruz.
La mantenemos en la carretera y la rehacemos por completo.
Bay Vanmeer tepeden tırnağa tam bir centilmen olmasıyla etkilemiştir beni.
Me pareció todo un caballero.
Gemi, tepeden tırnağa gezilir.
La limpieza se hace del casco al palo mayor.
- Devam et. Tepeden tırnağa kadar denize o sarı ikaz işaretini bırakırım Ama gömleği sarkan birini görürsem herşeyin acısını ondan çıkarırım...
Siento esa pálida melancolía subir de pies a cabeza verás a hombretones desfallecer si un descamisado logra ver
Sen ve Schaeffer binayı tepeden tırnağa arayın.
Tú y Shaeffer registrad el edificio de arriba abajo.
Tepeden tırnağa çürük içindeydim... ama vücudumdaki kemiklerin hepsinin neden kırılmadığını anlayamadılar.
Estaba herido de la cabeza a los pies... y no entendían que no se me hubieran roto todos los huesos del cuerpo.
Tepeden tırnağa pislik içindesiniz!
Llenos de polvo y suciedad de los pies a la cabeza.
Aziz Paul şahidim olsun, bu gece o hayallerin Richard'ın ruhuna saldığı korkunç dehşet yanında aptal Richmond'ın komutasında tepeden tırnağa zırhlı on bin gerçek askerin yapabileceği hiç kalır.
¡ Por San Pablo apóstol! ¡ Las sombras de esta noche han aterrado más el alma de Ricardo... que diez mil soldados de carne y hueso armados a conciencia... y conducidos por el imbécil de Richmond!
Tepeden tırnağa süslenen bir kadın, sevdiğini bekliyor olmalı.
Cuando una mujer se arregla tanto, debe esperar a su pretendiente.
Tepeden tırnağa bir bahriyeli..
De los pies a la cabeza, un marine.
Bu kartı tepeden tırnağa test ettim.
He testeado esta tarjeta una y otra vez.
Beni tepeden tırnağa bir süzüşü var ki...
La forma en que me mira de arriba abajo...
Tepeden tırnağa kadar bir hanımefendi.
Mayfair de los pies a la cabeza.
- Evet, öyleyim. Tepeden tırnağa.
- Lo soy, de la cabeza a los pies.
Bu, tam bir değişim olmalı, çocuklar. Tepeden tırnağa.
Debe ser una puesta a punto completa, chicos, de la cabeza a los pies.
"Kafesleri yıkadı, tüm hücreyi tepeden tırnağa sterilize etti..." "... ve kuşlar hakkında cezaevinde bulunan herşeyi okudu. "
Lavó las jaulas, esterilizó la celda de arriba abajo, leyó todo lo que había en la biblioteca de la prisión sobre aves.
Vücudumun her köşesinde büyük küçük morluklar var tepeden tırnağa.
Tengo cardenales en todas partes de mi cuerpo, desde el... hasta arriba.
Tepeden tırnağa araştırdılar. 250,000 doları bulamadılar.
Lo registraron detenidamente y no encontraron los 250.000 dólares.
- Evet, Efendim, tepeden tırnağa
- Sí, señor. Muy a fondo.
" Sabırlı adamım ben Tepeden tırnağa
'Soy un hombre paciente De la cabeza a los pies
Hem de tepeden tırnağa!
¡ Inmaculadísima!
O çok acımasız ve zalim Tepeden tırnağa
Qué mala ha sido Cat Ballou
Kötü ruhlu tepeden tırnağa
Toda su vida perversa
Bay Hinkle tepeden tırnağa muayene edilecek. - Güzel.
Será examinado a conciencia.
Tepeden tırnağa Nazi.
Nazis de pies a cabeza.
Tepeden tırnağa silahlı, iri yarı bir adama.
Un hombre grande, fuertemente armado...
İnsanlığın çok büyük bir kesimi patlak veren bir ideoloji sayesinde tepeden tırnağa sallandı.
Hace poco, gran parte de la humanidad tembló en lo más profundo ante el maremoto de una ideología.
- Tepeden tırnağa, öyle mi?
- Sí.
Seni tepeden tırnağa örtecek kadar çok.
Todo el dinero que quieras, para cubrirte entera de la cabeza a los pies.