Tre translate Spanish
197 parallel translation
Bir kere de altı ay önce.. ... Max Kurt'ü trende bir gestapodan kurtardı ve Kurt kötü yaralanmıştı.
Y una vez, seis meses despues Max rescato a Kurt de la Gestapo en un tre y Kurt fue herido.
- Üç Çiçek Oteline.
- Al hotel Tre Fiori.
Üç Çiçek mi?
¿ Hotel Tre Fiori?
Bu sabah saat 9 : 30 sularında Tre Fiori otelinden ayrıldı.
Esta mañana una señora... abandonó el hotel Tre Fiori sobre las 9 : 30.
Bu kadının, neden Tre Fiori Oteli'nden ayrılıp Via 24 Maggio'ye gittiğini.
Porqué esta señora dejó el hotel Tre Fiori para ir a Via XXIV Maggio.
- İşte Tre Fiori Oteli.
- Este es el hotel Tre Fiori.
Tre Fiori Oteli.
Hotel Tre Fiori.
Üç isimden ibaret tutmaya çalış.
Déjelo en tre nombres principales.
Bir, iki, üç, dört...
Uno, due, tre, quattro! Ah!
Dong Tre kenarinda buldugumuz ceset cukuru gibi.
Es como esas fosas que encontramos en Dong Tre.
- Ödevini yaptın mı, Tre?
- ¿ Hiciste la tarea?
Dediğim gibi, zeki bir çocuk.
Como le dije, Tre es muy inteligente.
Tre'yi salı günü tekrar sınıfta görmekten memnun oluruz.
Nos va a dar mucho gusto volver a ver a Tre en clase el martes.
- Tre, babasıyla yaşayacak.
- Porque Tre vivirá con su papá.
" Ben Tre Styles, akıl sağlığım yerinde olarak bu yıl okulun geri kalanında hiçbir fiziksel ya da sözlü tartışmaya girmeyeceğimi kabul ediyorum.
" Yo, Tre Styles me comprometo a no tener disputas fíísicas o verbales en Io que queda del año escolar.
"Tre Styles."
Tre Styles.
- Merhaba, Tre?
- Hola, Tre.
Chris, Tre'yi tanıyorsun. Top oynardık, hatırlasana.
Chris, ya conoces a Tre. ¿ Recuerdas que un día jugamos a la pelota?
Selam, Tre.
¿ Qué hay, Tre?
- Görüşürüz, Tre. - Görüşürüz.
Nos vemos.
Eve gir, Tre.
Métete a la casa, Tre.
Tre'nin babası dün gece birine ateş açmış.
El papá de Tre le disparó a alguien anoche.
Asla orduya yazılma, Tre.
Nunca te metas al ejército.
Gel, Tre.
Ven, Tre.
Tre. Nasılsın, yavrum?
¿ Cómo estás, querido?
Tre'ciğim. Bir iyilik yap.
Hazme un favor.
Hey be!
Tre :
Nasılsın, dostum? Tre, sevginin etkisi.
Cariño y afecto.
Tre. Ricky'nin en iyi dostu.
El mejor amigo de Ricky.
Buzdolabını kapat.
Tre, cierra el refrigerador.
Tre, ben annenim.
Tre, soy tu mamá.
Tre diye bir arkadaşım var. Hep iş kurmaktan söz eder.
Mi amigo Tre dice que va a estudiar administración.
Tre hakkında konuşacaktık.
¿ Qué, no íbamos a hablar de Tre?
Bence Tre kendi kararlarını verecek yaşta, Reva.
Tre ya es grande y puede tomar sus propias decisiones.
Artık onu serbest bırakmalısın. Anneyi oynamak istiyorsun. Ama Tre bir yetişkin.
Ya sé que quieres jugar a la mamá pero Tre ya es un adulto, no un niño.
Kalk. Tre, ne oldu?
No pasa nada.
Tre, ne oldu?
¿ Qué pasó, Tre?
Tre, ne yapıyorsun?
¿ Qué haces?
Ver şu kahrolası silahı, Tre!
¡ Dame esa maldita pistola, Tre!
Tre.
Caray.
Tre!
Carajo.
O SONBAHAR, TRE, ATLANTA'DAKİ MOREHOUSE KOLEJİNE GİRDİ.
EN OTOÑO, TRE ENTRO A LA UNIVERSIDAD MOREHOUSE, ATLANTA, GEORGIA.
"One kick, two kick, three kick, four!"
Una patada, dos patadas, tre patadas, cuatro!
Buraya hemen bir süpürge getirin!
¡ Props, tre una escoba enseguida!
200 alüminyum kaşık.
200 cucharas de pel... tre.
- Para mı istedi yani?
- "Tre-incuenta" - ¿ Quería dinero?
- Çok doğru. " Sana 3.50 filan veremem kahrolası körfez canavarı, kendi paranı kendin kazan!
- Así es. Y dije ¡ "No te daré'tre-incuenta'maldito monstruo del Lago Ness"!
- Kahrolası canavar dedim, hemen bahçemden defol, sana 3.50 falan vermeyeceğim.
Dije : " Maldición, monstruo fuera de mi césped, no te daré'tre-incuenta'"
- 3.50'lik!
"Necesito tre-incuenta".
- Tre, buraya gel.
- Tre, ven.
One.
un, dos, tre...
tren 92
trent 69
trevor 121
trenton 20
treblinka 39
trenle 18
tren kalkıyor 20
trende 29
tren geliyor 19
trenler 18
trent 69
trevor 121
trenton 20
treblinka 39
trenle 18
tren kalkıyor 20
trende 29
tren geliyor 19
trenler 18