Tuk translate Spanish
71 parallel translation
Şunu biliyorsundur, " Tik, tuk, tak, tum, Bir İngiliz'in kokusunu alıyorum.
Ya sabes, " Fi, fa, fo, fem, huelo la sangre de un inglés.
Penny'nin amugu gece telefonda konu § tuk.
Hablé con él por teléfono la noche que Penny murió.
Ama eğer Maréchal gelirse, hapı yuttuk demektir. Hapı yut-tuk.
Pero como llegue Marechal, estamos jodidos.
Son iki yeriçinse bilgelikten ziyade... dostluğa güveneceğiz, Peregrin Took... ve Meriadoc Brandybuck da gidebilir.
Por los dos últimos sitios confiaremos en la amistad en vez de la gran sabiduría. Peregrin Tuk y Meriadoc Brandigamo también pueden ir.
Took salağı!
¡ Tonto de Tuk!
Tak. Diğeri de tuk.
"Bang" y con la otra "crash".
- İsmi ne? - Mia Tuk.
- ¿ Cuál es su nombre?
- Ne anlama geliyor?
- Mia Tuk. ¿ Qué significa?
Selam Mia Tuk.
Hola, Mia Tuk.
Mia Tuk.
Mia Tuk.
Mia Tuk hayır!
Calma. ¡ Mia Tuk, no!
- Tae Kuk denize açılmış.
- El Tae Tuk ya zarpó.
Borg'tuk.
- Lo éramos.
SiIahı hapishanede yerIeştirebiIecek tüm görevIiIerIe konu tuk bir kişi dışında, Kevin Peters.
Revisamos a empleados de Prisiones que la podrían haber colocado salvo a un tío, Kevin Peters.
Tık-tık-tık-tak-tuk?
¿ Una chupada? ¿ Un Chicka Chicka Bum Bum?
Meriadoc Brandybuck ve Peregrin Took.
Meriadoc Brandigamo y Peregrin Tuk.
Sevgili Bagginsler'im ve Boffinler'im Tooklar'ım ve Brandybucklar'ım Grubblar'ım, Chubblar'ım Boynuzüfleyenler'im Bolgerler'ım Çiftkuşaklar'ım...
Mis queridos Bolsón y Boffin Tuk y Brandigamo Cavada y Redondo Corneta Tallabuena Ciñatiesa...
Yağmur ve çağıldayan dereden daha iyisi bir maşrapa bira, bu Took'un midesindeki.
# Mejor que la lluvia o un arroyo # # Es un vaso de cerveza Dentro de este Tuk #
Gel de, bir Brandybuck ve bir Took'a güven!
¡ Tenían que ser un Brandigamo y un Tuk!
Tutup kafanı bu kapılara vuracağım, Peregrin Took!
¡ Golpear tu cabeza contra estas puertas, Peregrin Tuk!
Budala Took!
¡ Tuk imbécil!
Sakın korkma, genç Peregrin Took.
No temas joven Peregrin Tuk.
Peregrin Took!
¡ Peregrin Tuk!
Ahmak Took!
¡ Tuk, insensato!
Deli cesareti belki. O bir Took çünkü.
Será su insensatez, es un Tuk.
Filhakika, senin hiç ağzını açmaman daha evlâ olur Peregrin Took.
Digo más, mejor no abras esa boca, Peregrin Tuk.
Senden ne istenirse onu yapacaksın Peregrin Took.
Harás lo que se te diga, Peregrin Tuk.
Peregrin Took evladım, şimdi halledilmesi gereken bir iş var.
Peregrin Tuk, hay una misión que cumplir.
Kafandan ne geçiyordu Peregrin Took?
¿ En qué estabas pensando, Peregrin Tuk?
Stiinga-tuk.
Stiinga-tuk
Pe Tuk'un arkadaşının söylediğine göre okul sınırdaymış.
Un amigo de Pe Tuk dijo que la escuela esta en la frontera.
- Yıldız tik-tak-tuk, değil mi?
- ¿ Libra es el gato?
Bu Tuk-Tuk.
Él es Tuk-Tuk.
Tuk, Rennard, hepimiz.
Tuk, Rennard... somos nosotros.
Tuk Tuk ile Kim'in beklemekten hayaları morardı.
¡ Tuk Tuk y Kim se mueren de ganas!
- Tuk-tuk mı?
- ¿ Tuk-Tuk?
Tuk-tuk'ı seviyorum!
Amo a Tuk-Tuk!
Bana onun dişlerinden yapılmış bir kolye almadığın sürece Tuk-tuk ile ilgili bir şey duymak istemiyorum.
No quiero oír sobre Tuk-Tuk a menos que hagas un collar con sus colmillos.
Otobüsle şehir merkezine gideceğiz. Daha sonar da tuk-tuk'lara bineriz.
El autobús nos llevará al centro de la ciudad... y luego podremos ir en tuk-tuks.
Tuk-tuk nedir?
¿ Qué es un tuk-tuk?
Geçen gün tuk-tuk'a bindim.
El otro día estaba en un tuk-tuk.
Dün tuk-tuk ile bir file çarptı.
Se estrelló contra un elefante con el Tuk-Tuk.
Haydi bi tak-tuk alalım.
¿ Tomamos un tuk-tuk?
Tuk Tuk ister misin?
¿ Quieres Tuk Tuk?
Tamam, Tuk Tuk burada.
Ok, Tuk Tuk aquí.
Güzellergüzeli Took'un oğlu tarafından bir satıcı gibi karşılanıp "günaydınlanmak" için bu kadar yaşamışım demek ki!
¡ Quién diría que viviría para que me dijera "buenos días" el hijo de Belladonna Tuk como si yo vendiera botones de puerta en puerta!
Yaşlı Took, Yazdönümü Gecesi fırlattırırdı.
El viejo Tuk los usaba en la Fiesta de San Juan.
Buraya!
Entra rápido en el Tuk Tuk.
Hapı yut-tuk!
¡ Perdidos!
Şey, yaşlı bir kadınla dalaştım. Bir taksiciye çeviri yaptırttım. Sakın sorma.
Tuve que empujar a una anciana contratar a un taxista como traductor, no preguntes viajar 18 horas en avión secuestrar un tuk-tuk sobornar a un gitano de la calle y todo en este traje de etiqueta.
Başlatma Tuk-tuk'ına.
Que se pudra Tuk-Tuk.