Unutalım translate Spanish
1,372 parallel translation
Hadi bir içki içelim ve bütün bu lanet şeyleri unutalım.
Tomemos un trago y olvidémonos del maldito asunto.
- Dinozorları unutalım.
- Podemos dejar los dinosaurios.
- İlgin için teşekkürler ama bu konuyu unutalım.
Es duro. Gracias por tu interés.
Bu nedenle sevgiliyi unutalım.
¿ Verdad?
İstersen uzaylıları unutalım ve neler bildiğimize bakalım.
Dejemos fuera a los extraterrestres por ahora y concentrémonos en lo que sabemos.
Unutalım dertleri İçelim kana kana
Ahoguemos nuestras penas En burbujas de champán
Ama cenaze töreni konusunda kiliseyle küçük bir sorun yaşayacağız. Unutalım.
Es lo mejor.
Seni her fırsatta özledik, Elaine. Şakaydı, Unutalım.
Fue una broma, cosa del pasado, se fue.
Evet aynısınız. Unutalım.
¿ Queda en el pasado?
Unutalım.
- Pamplinas.
Savunuyorsun. - Unutalım millet.
- ¡ No lo hago!
Unutalım.
- Olvidado.
Unutalım.
Olvídalo.
Bunu "unutalım" olarak kabul ediyorum.
Tomaré eso como un perdón.
"Unutalım" lar ikiye katlandı. Eğer hâlâ burada çalışmak istersen çalışabilirsin.
- Si quieres trabajar aquí, puedes.
Söz veriyorum. Unutalım. Georgia.
- Prometido, descuida.
Unutalım. - İlk karım da ne demek?
Primera esposa.
Unutalım.
Adelante.
Unutalım.
Lo olvidaremos.
Sana güvenemeyeceksem unutalım.
Si no puedo confiar en ti, olvídalo.
Unutalım gitsin.
Olvidémoslo.
Aslında, söylediklerimi, her ikimizde unutalım. - Kapa çeneni.
De hecho, hagamos de cuenta que no he dicho nada.
- Nöbetçileri unutalım.
Olvidémonos de los guardias.
Tamam, gizemli kısmı unutalım.
Está bien, salteemos la parte del secreto.
Unutalım gitsin...
Vamos a olvidarnos...
- Tamam, unutalım gitsin.
- Pero te deje un mensaje en la contestadora.
Tamam, bu konuyu unutalım.
Bueno, se acabó la disculpa.
Geçmişi unutalım.
Vamos a olvidar el pasado.
Mira, bunu unutalım ve ben gideyim.
Vamos a olvidar el asunto.
Tamam mı, bunu unutalım.
- No volveré.
Unutalım gitsin. Toplantıya gideriz olur biter.
Vamos a olvidar esto.
Şimdi hepsini unutalım.
Ahora olvidémonos de todo esto.
Güzel bence bundan sonra sebzeyi unutalım... tamam mı anne? ..
en un poco más de teta.
Unutalım, tamam mı? Hayır, işe yaramaz. Hakkında konuşmamız gerekiyor.
- Oh, Dios mío.
Unutalım gitsin.
Olvidémoslo. No tiene importancia.
İ kimiz de iyi vakit geçirdik ama artı k olanları unutalım. "
Te has divertido y yo también... - Ahora olvidémoslo...
Unutalım gitsin ne dersin?
¿ Por qué no nos olvidamos de esto?
Bak, bunu unutalım. Bunu niye yapmış olduğunu sen de bilmiyorsun, değil mi?
Saquémoslo de la mente, ninguno lo sabía.
Öyleyse her şeyi unutalım.
Bueno. Entonces olvídalo.
Bu konuyu unutalım gitsin.
Olvidémonos de todo el asunto.
O da öyle. Şakaydı. Unutalım.
No queremos salir con las manos vacías.
- Richard! Unutalım.
- Olvidado.
Unutalım.
Eso no cuenta.
Unutalım.
- ¿ Hay cambio?
Ne söyledin? - Unutalım.
Sé que se ha metido en la conversación.
- Unutalım.
- Al diablo con eso.
Komik. Unutalım.
- Qué gracia, olvidado.
Şakaydı. Unutalım.
Es una broma. ¿ Ally?
Unutalım?
¿ Olvidado?
Unutalım.
¿ Cuál es el problema?
Unutalım.
- ¿ Tienen un veredicto?