English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Utanıyor musun

Utanıyor musun translate Spanish

341 parallel translation
Şimdi utanıyor musun?
¿ No estás avergonzado?
Azıcık olsun utanıyor musun?
¿ No te sientes avergonzado de tu comportamiento?
Benimle görünmekten utanıyor musun?
¿ Te avergüenza que nos vean?
Bundan utanıyor musun?
- ¿ Se avergüenzan de serlo?
Jeb'in babasıyla birbirinizi sevmiş olmaktan yoksa utanıyor musun?
Tú amabas a su padre. ¿ O te avergüenzas de haberle amado?
Yoksa bizden utanıyor musun?
¿ Te avergüenzas de nosotros?
- Utanıyor musun?
No hay humo sin fuego ¿ Y qué?
Utanıyor musun onlar adına, sevgilim?
¿ Te avergüenzas de ellos, mi amor?
Hayır, ciddiyim. - Benimle görünmeye utanıyor musun?
Mira, hablo en serio. ¿ Te da vergüenza que te vean conmigo?
Yoksa ayıp bir isim verdin de şimdi utanıyor musun?
¿ Es un nombre guarro y ahora te avergüenzas?
Utanıyor musun?
¿ Te da vergüenza?
Makarnacı olmaktan utanıyor musun?
¿ Le da vergüenza ser italiano?
Bir makarnacı olmaktan utanıyor musun? "
¿ Le da vergüenza ser italiano? "
Hadi, utanıyor musun yoksa?
Ve, hijo. ¿ Qué, te da vergüenza?
Benimle görünmekten utanıyor musun?
¿ Te da vergüenza que te vean conmigo?
Annenle evlenmeyi düşündüğüm için utanıyor musun?
¿ Estás avergonzado porque me planteé casarme con tu madre?
Profesyonel katil olmaktan utanıyor musun?
¿ No estás avergonzado como profesional?
Utanıyor musun?
¿ Lo hiciste?
Bizden utanıyor musun?
¿ Te avergüenza que tu gente nos conozca?
Benden utanıyor musun?
¿ te doy vergüenza?
Babandan utanıyor musun?
¿ Tiene vergüenza de su padre?
- Niye? Terden utanıyor musun?
- ¿ Te avergüenza el sudor?
Utanıyor musun? Neden? Hâlâ çalışıyor ama.
¿ Y por qué, si va bien?
Kendini öldürmeyi isteyecek kadar utanıyor musun?
¿ Estás tan avergonzada que quieres matarte?
Arzularından utanıyor musun?
¿ Te da vergüenza de tu deseo?
- Utanıyor musun?
¿ Eres tímida?
Anne, utanıyor musun?
Madre, ¿ de qué te avergüenzas?
Utanıyor musun?
¿ Eres vergonzosa?
Benden utanıyor musun Tony?
¿ Te avergüenzas de mí, Tony?
Utanıyor musun?
¿ Es tímido?
Beni büyük patronunla tanıştırmaktan utanıyor musun?
Te avergüenza presentarme a tu patrón.
Bunu neden istiyorsun? Benden utanıyor musun?
No será que se avergüenza de mí.
Birkaç mutlu an satın almaktan utanıyor musun?
¿ Estás avergonzado de comprarte unos momentos felices?
Benden utanıyor musun?
¿ Te avergüenzas de mí?
Ne oluyor, onun önünde utanıyor musun yoksa ne?
¿ Qué pasa? ¿ Tienes vergüenza delante de él?
Utanıyor musun?
¿ Eres tímida?
Benden utanıyor musun?
- Alguien podría verte madre. Te avergüenzas de mi?
Göster ona. Utanıyor musun, yoksa?
Enséñaselo. ¿ Es que te da vergüenza?
Yoksa anlatmaya utanıyor musun?
¿ Te da vergüenza decirmelo?
Takma dişlerinden utanıyor musun?
¿ Te da vergüenza tu dentadura postiza?
" Takma dişlerinden utanıyor musun?
"¿ Te avergüenzas de tu dentadura postiza?"
Baba, benden utanıyor musun?
Papá, ¿ te avergüenzas de mí?
Baba, benden utanıyor musun?
Papá, ¿ te avergÚenzo?
Hala kollarını sıvamaktan utanıyor musun?
¿ Aún te da vergüenza remangarte?
Yoksa şimdi utanıyor musun?
¿ Te sientes cohibido conmigo?
- Çünkü. - Utanıyor musun?
Porque no. ¿ Te da vergüenza?
Utanıyor musun?
Blushing?
- Ne, Frankie'den utanıyor musun?
- ¿ Qué, te avergüenzas de Frankie?
- Söylesene, utanıyor musun?
- Díselo, que no te dé vergüenza.
Utanıyor musun?
¿ Eres timido?
Benden utanırdı, anlıyor musun?
Ella se sentía acomplejada por mí, Comprendes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]