English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Uydu

Uydu translate Spanish

3,978 parallel translation
Uydu telefonunu kontrol ettim.
Revisé tu teléfono satelital.
Michelle U.İ.B.'in Karaiplerdeki uyuşturucu engelleme çabalarıyla yakından ilgiliymiş. Ki bu çabalar uydu yardımıyla uçak ve tekneleri takip etmeyi kapsıyor.
Michelle estaba muy interesada en las tareas antidroga de la DEA en el Caribe que implican el rastreo de barcos y aviones usando fotos de satélite.
Uydu fotoğraflarından yatını takip etti.
Rastreó tu barco usando fotos de satélite.
Ağaçlar uydu görüntüsü kullanmamıza izin vermiyor.
La copa de los árboles hace las imágenes de satélite inútil.
Birkhoff, ormanın altı ay önceki uydu görüntüsünü getirebilir misin?
Birkhoff, ¿ puedes mostrar una imagen satelital del bosque de hace seis meses?
Sizlere aktarabileceğimiz tek şey tüm iletişim ağı çökmüş durumda ve uydu fotoğraflarında hiçbir şey görünmüyor.
Podemos informarle que toda comunicación se encuentra caída y las fotos satelitales no... no muestran... nada.
Çete evlerine gözetleme ekibi telefon dinlemesi ve uydu takibi istiyorsun.
Sí, quieres vigilancia en los clubes de las pandillas, intervenciones de teléfono y seguimiento por GPS.
Başkan Langston uydu telefonundan arıyor.
Tengo en línea a la presidenta Langston.
Nina uydu mu?
¿ Nina era compatible?
Ancak Vietnam'la, özellikle de Saigon bölgesindeki kritik savaş durumu nedeniyle önümüzdeki on beş dakikada NBC uydu aracılığıyla sizlere özel bir yayın yapacak.
Pero a causa de la crítica situación de guerra en Vietnam especialmente en Saigón, la NBC durante los próximos 15 minutos va a ofrecer un programa especial de noticias vía satélite. Quédense con nosotros.
Evimin önünde üç tane uydu çanaklı minibüs var.
Hay tres camiones satelitales en la calle.
Saxon bir kurala uydu.
- Saxon accedió a una prueba estándar.
Joe'nun Claire Matthews'un yerini uydu sistemimiz üzerinden..... saptamak için teşebbüste bulunmuş olması mümkün.
Es posible que Joe hiciera un intento de rastrear la ubicación de Claire Matthews por nuestro sistema satelital.
Bu uydu görüntüsüne bakacak olursak, birileri ışığı açık tutuyor.
Y por lo que parece por esta imagen por satélite, alguien sigue teniendo la luz encendida.
Uydu görüntüsü dün liralık kamyonetin tesise girdiğini ve kısa zaman sonrada oradan ayrıldığını gösteriyor.
Las imágenes por satélite de ayer muestran a la furgoneta entrando en el edificio y saliendo poco después.
Biyolog Steve Blake uydu etiketleri kullanarak onların hareketlerini izliyor. Ortaya çıkan şey, çoğu insan için büyük bir sürpriz.
Revelan, algo que sorprende a la mayoría de la gente, las tortugas migran grandes distancias,
ve bu kelimenin tam anlamıyla milyonlarca küçük organizmaların bir araya gelmesi demek. Bu sıra dışı görüntü, uydu verilerinden elde edildi.
Estos pequeños animales y plantas, a su vez, nutren cardúmenes de los peces más grandes que abundan en número y variedad que hacen a las aguas de Galápagos
En yakın yerleşik bölgenin uydu görüntülerini gönderebilir misin?
¿ Puedes darnos una imagen satelital del área poblada más cercana?
Deponun üstünden uçan herhangi bir şey.. ... radar, sonar veya casus uydu hepsi bunu görüyor.
Cualquier cosa que sobrevuele el almacén, radar, sonar o satélite espía, lo que ve es... esto.
Uydu tamircisi aracı yirmi dakika önce park etmişti.
El camión de TV satelital que arrancó hace 20 minutos.
Büyük bir yapay uydu. Ay'dan biraz daha küçük.
Un enorme satélite artificial un poco más pequeño que la Luna de la Tierra.
Uydu telefonu sinyali kayboldu.
El teléfono está fuera de señal.
UFO UÇAK UYDU 4.5x
UFO IN SATELITE 4.5x
Bir uydu gibi olmadığını görebilirsin. Onun düz bir yolu vardır.
Hay una luz como viajando, puedes ver que no es un satélite.
Şimdi uydu sinyallerini yönlendiriyorum.
Transmitiré la señal satelital ahora.
Uydu bağlantısını kaybettik.
Perdimos la transmisión satelital.
Uydu sinyalini derhal kesmemiz gerektiğini söyledi.
Dijo que deberíamos cancelar el satélite remoto inmediatamente.
Spor salonunu çalıştırmaya devam edeceğim Bana öğrettiğin iş bilgisi ile ve 2.5 milyon mirasla teyzem Doris uydu kazasında öldüğünde kalan
Conseguiré que esto funcione usando todo el conocimiento de negocios que me enseñaste, y los 2.5 millones de dólares que he heredado de cuando mi tía Doris fue machada por ese satélite.
Yarın artık Uydu TV Barry'nin taşra komedisine yer vermeyeceğiz.
Mañana presentaremos la ya no racista comedia rural de Barry, el tipo de la tele por satélite.
Ormanın ayrıntıları uydu haritalarıyla ortaya çıktı. O yüzden yabancılar buraya artık... Google Yağmur Ormanı diyor.
Fue la cartografía satelital la que reveló la extensión completa del bosque que crece aquí, así que ahora es conocido por los extranjeros como la selva tropical Google.
Sadece bir uydu için bu kadar insanı nasıl feda edebilirsin?
¿ Cómo pudiste sacrificar tantas vidas por un solo satélite?
Ama aynı anda zırhımla Howard'a uydu bağlantısı kurabildim.
Pero pude conectar mi armadura al Howard.
Isı sensörlü uydu görüntülerine dayanarak ikinci katın kuzeybatı köşesinde tutulan rehinelerin başında beş ila sekiz düşman muharibinin durduğunu tahmin ediyoruz.
Basándonos en las imágenes térmicas por satélite, estamos esperando entre cinco y ocho combatientes enemigos vigilando a los rehenes en la esquina noroeste del segundo piso.
Bence tam kılıfına uydu.
Bueno, creo que eso lo cubre.
Uydu telefonundan aramaya devam et. O da olmazsa, uydu fotoğrafı almaya bak.
Así que sigue intentando comunicarte con ellos por el teléfono satélite, y si eso no funciona inténtalo con el satlélite fotográfico en el siguiente paso.
Uydu erişimin var da ondan, seni salak!
! Porque tienes una red entera de satélites a tu disposición, idiota!
GPS, silah, uydu telefonu ve hayat kurtarıcı miktarda su diyecektim.
Iba a decir GPS, arma, teléfono por satélite y una cantimplora de agua. ¿ Y bien?
GPS, silah, uydu telefonu ve hayat kurtarıcı miktarda su olmadan çekip çöle giden kendisi!
¡ Ha sido ella la que se ha ido cagando leches por el desierto sin GPS, pistola, teléfono ni cantimplora de agua!
Bu yüzden hayat kurtaran GPS, silah, uydu telefonu ve su almadan çıktın.
Por eso saliste a estampida, sin GPS, arma, teléfono o agua.
Mavi yüzey aslında bir holografik projeksiyon uydu yanılsama mı?
¿ Esa superficie azul era solo una proyección holografica?
Artık gemiyi Dünya'nın uydu hologram gücü karşı mücadele olacak n sipariş tüm Evren için gerçeği ortaya çıkarmak için.
Vamos a deshacernos de los satelites que emiten el holograma de la tierra En orden de revelarle la verdad a todo el universo.
Hedefimiz hologram uydu olduğunu
Nuestro objetivo son los satelites de hologramas
Onlar hologram uydu kaldırarak
Están apuntando a los satelites de hologramas.
Görünüşe göre bir uydu telefonu.
Así que deberíamos poder localizarlo por el GPS.
Hayır ama bir şey buldum. GPS bir hedefin yerini belirlemek için 4 ayrı uydu kullanıyor değil mi?
El GPS usa cuatro satélites para localizar un objeto, ¿ verdad?
Uydu görüntüsünde karanlık bölgenin her iki tarafında da birer sıradağ var.
Y en este mapa, solo hay una.
Yalnızca sahibi, uydu bağlantısı kurarak ulaşabiliyor.
Sólo es accesible a través de un enlace ascendente de satélite dedicado.
Birkhoff uydu aracılığıyla takip edebilir.
Birkhoff puede encontrar a través de satélite.
En az 15 hedef eder. Ama uydu bürolarını da sayacak olursak- -
Eso hace que haya entre diez y quince posibles blancos pero si te centras en empresas de satélites, significa...
Spears kaçtıktan 3,5 dakika sonra bir uydu telefonu aranmış.
Se hizo una llamada a un teléfono por satélite tres minutos y medio después de que Spears se escapase.
Uydu telefonunu getirmemi istedi.
Me envía Lynch.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]